“PALME 9.SINIF ENERJİ KİMYA KONU ÖZETLİ SORU FASİKÜLLERİ (5 FASİKÜL)” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Böyle mi Olacaktı?
245.00₺
Çok, çok, çok sevdiğiniz eski sevgilinizin ardından yanaklarınızdan süzülen yaşlarla yatağınıza uzanıyorsanız durumla bu kadar iyi başa çıktığınız için kendinizi tebrik etmelisiniz. Çok daha fenasını yapıyor olabilirdiniz. Çok daha fenasını. Eski sevgilinizin kellesini alıyor, hiç tanımadığınız tipleri hadım ediyor veya bir şişme bebekle yeni bir hayata yelken açıyor olabilirdiniz. SİZ BİR KAHRAMANSINIZ.
BÖYLE Mİ OLACAKTI?’da Jennifer Wright bizlere, kabul edilebilir rezilliğin sınırlarını aşıp tarihte iz bırakma mertebesine ermiş 13 berbat ayrılık hikâyesini sunuyor. Liste ilgi çekici; ayrılık acısından mustarip İmparator –ve sadist– Nero’dan Rus İmparatoriçesi Anna İvanovna’ya (bir çifti düğün gecelerinde çıplak olarak buzdan saraya kilitlemişliği var), Anne Boleyn’den Lord Byron’a, Norman Mailer’dan Elizabeth Taylor’a uzanıyor. Fena süründürmüş ayrılıkları gün yüzüne çıkarmak için arşivlerin derinlerine dalan Wright öğrendiklerini sohbetimsi, hayli nükteli bir üslupla bizlerle paylaşıyor. Böyle mi Olacaktı?sevmiş, kaybetmiş ve belki de eski sevgilisine gece yarısı fazla kaçırmış halde aptalca mesajlar göndermiş olanlar için. Ne kadar kötü şeyler yapmış olursak olalım, kimsenin VIII. Henry kadar kötü olamayacağını hatırlatmak gibi ulvi bir amacı var.
BİLGİNİN BELİRSİZLİKLERİ
231.00₺
zaman kavramı her zaman değişkenli
arz eder. Çünkü “geleceğe olan inanç,
tarih içinde farklıklar göstermiştir.
Sosyal bilimin kendi ana mecrasına doğru yol almasında önemli bir rol oynayan İ. Wallerstein, Bilginin Belirsizliği kitabında bilginin sosyal bilim boyutundaki tartışmalı pozisyonunu sorguluyor. Ve bunun toplumsal mücadeleyle kazanacağı evrenin neler olacağını ortaya koymaya çalışıyor.
“… Sosyal bilimler, mevcut durumda neler olduğundan söz etmeye çalışır. Aynı anda hem toplumsal gerçekliği yansıtan, hem de bu gerçekliği etkileyen ve aynı anda hem güçlünün hem de ezilenin aracı olan bir toplumsal gerçeklik yorumu inşa eder. Sosyal bilimler bir toplumsal mücadele alanıdır; ama biricik toplumsal mücadele alanı değildir ve muhtemelen toplumsal mücadelenin en önemli alanı da değildir. Sosyal bilimlerin tarihi biçimini nasıl önceki toplumsal mücadeleler belirlemişse, bunların kazanacağı biçimi de gelecekteki toplumsal mücadelelerin sonuçları belirleyecektir.
Yirmi birinci yüzyıldaki sosyal bilimler hakkında söylenebilecek tek şey, onun entelektüel açıdan heyecan verici, toplumsal açıdan önemli ve su götürmez biçimde çekişmeli bir alan olacağıdır.”
Bu kitap, böylesi belirsiz bir bilginin parametrelerini araştırma çabası olmasının yanı sıra bu bilginin değerinin attırılması ve onun bireysel ve kolektif ihtiyaç, arzu ve umutlarımıza daha uygun hale getirilmesi için neler yapılabileceğini ortaya koyma girişimidir. Bilim hepimizi ilgilendiren bir macera ve fırsattır ve hepimizi ona katılmaya, onu inşa etmeye ve onun sınırlarını keşfetmeye sevk eder.
Boksör Böcek
250.00₺
Nazi eşyaları koleksiyoneri genç bir adam. Bir elli boyunda, dokuz ayak parmaklı, eşcinsel –ve yenilmez- bir Yahudi boksör. Üstün ırk yaratma çalışmaları saplantıya dönüşmüş bir aristokrat.
İngiltere’nin en iyi yeni yazarlarından Ned Beauman’ın şaheseri BOKSÖR BÖCEK, Tarantino’nun henüz çekmediği bir filmin karakterlerini alıp onlara belki de tüm zamanların en ürkütücü olmaya aday karakterini ekliyor: Üzerinde gamalı haç işareti olan bir böcek, bir Anophthalmus Hitleri.
BOKSÖR BÖCEK, okurken bir büyük yazarın ilk sahne aldığı ana tanık olduğunuzu hissettiren, dizginsiz, çığırından çıkmış bir roman.
Yemek ve Oyun
290.00₺
Bu benim sandalyem.
Önlüğümü takıyorum, kaşığımı kapıyorum.
Yemeğimi yemeye hazırım!
Sonra da oyun zamanı.
Arabamı itiyorum, topuma vuruyorum, blokları üst üste diziyorum, müzik yapıyorum ve kitabıma bakıyorum.
Oyun oynamak çok eğlenceli!
Yemek ve oyun rutinlerine dair kolay anlaşılır ve ilgi çekici resimlerle dolu, neşeli bir kitap. 12 ay ve üzeri çocukların günlük hayatına odaklanıyor.
Seri Hakkında:
Ne Yapar? serisiyle ülkemizde geniş bir çocuk okur kitlesi edinen Liesbet Slegers'ın, miniklerin ilk kitaplığı için hazırladığı Dünyamı Keşfediyorum serisi pek çok dile çevrildi ve yayımlandığı ülkelerde kategorisinin çoksatanları arasına girdi. Miniklerin günlük hayatı aileleriyle birlikte öğrenmelerini, bedenlerini tanımalarını, yemek, uyku ve oyun rutinlerini anlamalarını, mevsimleri ve taşıtları keşfetmelerini hedefliyor. Kolay anlaşılır metinleri, Slegers’ın imzası haline gelmiş sevimli çizimleri ve kalın karton sayfalı güzel tasarımıyla, kitapları bebeklikten sevdiren o ilk kitap olmaya aday.
COĞRAFYANIN ANARŞİST KÖKLERİ
225.00₺
Coğrafyanın Anarşist Kökleri, özgürlük arayışlarını ve günlük deneyimleri ayaklanma coğrafyalarıyla bağ kurarak tartıştırmaya çalışıyor.
Anarşist coğrafyalar, özerk varlıklar arasında hiyerarşik olmayan bağlantılara izin veren kaleydoskopik mekanlar olarak, yeni bir politik hayal gücü kurar.
“… uzayda deney yapmak, insanlığın gezegendeki yerinin öyküsüdür ve şu anda devam eden organize edici deneylerin yerine geçen durağanlık ve kontrol, hayatta kalmamızın bir sonucudur. Bir şeyi yapmanın belirli bir yolunu destekleyen tekil ontolojik modlar, mekânsallığı geçici olarak birbirine bağlı olan sürekli bir değişmez topluluk olarak anlayamadıkları için coğrafyayı reddederler. Daha da kötüsü, bu tür durgun fikirler genellikle elit bir azınlığın dar görüşlü çıkarlarına uymaktadır ve dolayısıyla kolektif geri dönüşümüzü tehdit etmektedir. İhtiyaç duyulan şey, dünyamızla ve birbirimizle önemli ölçüde yeni ilişkilerin gelişmesidir.”
Son derece ikna edici, sağlam ve orijinal olan Coğrafyanın Anarşist Kökleri'ni görmezden gelmek imkansızdır. Artık bizi devletçiliğe, kapitalizme, toplumsal cinsiyet egemenliğine, ırksal baskıya ve emperyalizme zincirleyen hiyerarşinin çürüyen, arkaik coğrafyalarını kabul edemeyiz.
Bu kitap kışkırtıcı ve kışkırtmaya ihtiyaç duyanları kışkırtacak; çünkü kriz zamanında gerçekten radikal olmanın ne olacağıyla ilgili temel varsayımları kökten değiştiriyor.
Sonbaharın Sonu
258.00₺
2021 BOOKER ÖDÜLÜ ADAYI
YILIN KİTAPLARI SEÇKİSİ
GLOBE AND MAIL • CBC BOOKS • DAILY TELEGRAPH • OBSERVER
Clara’nın ablası kayıp. Annesiyle tartışıp evden çıktı ve bir daha dönmedi. Pencerenin önünden ayrılırsa ablasının hiç gelmeyeceğine inanıyor yedi yaşındaki Clara. Okulundan ve komşunun kedisine bakmaktan arta kalan tüm zamanını camda geçiriyor. Komşuları Elizabeth hastanede. Giderken ona söz verdiğinden çok daha uzun zamandır…
Liam, eşinden ve işinden yeni ayrılmış, ne yapacağını bilmeden kendini bu soğuk kuzey kasabasında bulmuş bir adam. Elizabeth’in evine taşınıyor ve çok geçmeden polis kapısına dayanıp ona kayıp bir genç kız hakkında sorular soruyor.
Elizabeth, ömrünün son demlerinde geçmişini düşünüyor. Yıllar önce işlenmiş o suçu, uzun zamandır taşıdığı utancı… Ölmeden önce telafi etmesi gereken şeyler var.
Üç farklı bakış açısından aktarılan Sonbaharın Sonu, karakterler arasında geçiş yaparak onları birbirine bağlayan kederin, pişmanlığın ve sevginin katmanlarını birer birer kaldırıyor. Günümüzün en maharetli anlatıcılarından birinin kaleminden, meraklandıran, nüktedan ve alabildiğine insani bir roman.
“Tanıdığım herkese Lawson’ı anlatıyorum. Her romanı ayrı bir harika.” –Anne Tyler
“Sonbaharın Sonu’nun akıcı, insancıl ve kasaba yaşantısını zaman zaman alaycılığa kayarak inceleyen diliyle büyülendik.” –2021 Booker Ödülü Jürisi
“Lawson, sade üslubunda daima şaşırtıcı derinlikler gizleyen, zarif bir yazar.” –Toronto Public Library
“Bilgelik ve şefkatle dolu, kendine bağlayan bir öykü.” –Toronto Star
“Lawson’ın yazımı zahmetsiz ve basit gibi dururken tüm iplikler birleşip zengin ve tatminkâr bir halı deseni ortaya çıkarıyor ve böylece onun hikâyecilik dehası gözler önüne seriliyor.”
–Irish Independent
“Lawson insan doğasının karmaşıklığını gündelik dile döküyor.” –Mail on Sunday
Banyo ve Uyku
290.00₺
Banyo yapıyorum.
Annem saçımı yıkıyor, ben de göbeğimi yıkıyorum.
Suda biraz daha oynuyorum.
Sonra yumuşacık havluma sarınıyorum.
Ardından pijamalarımı giyiyorum.
Biberonumdan sütümü içiyor, kitabımı okuyorum.
Uykum geldi bile.
Artık ayıcığıma sarılıp yatabilirim.
Banyo ve uyku rutinlerine dair kolay anlaşılır ve ilgi çekici resimlerle dolu, neşeli bir kitap. 12 ay ve üzeri çocukların günlük hayatına odaklanıyor.
Seri Hakkında:
Ne Yapar? serisiyle ülkemizde geniş bir çocuk okur kitlesi edinen Liesbet Slegers'ın, miniklerin ilk kitaplığı için hazırladığı Dünyamı Keşfediyorum serisi pek çok dile çevrildi ve yayımlandığı ülkelerde kategorisinin çoksatanları arasına girdi. Miniklerin günlük hayatı aileleriyle birlikte öğrenmelerini, bedenlerini tanımalarını, yemek, uyku ve oyun rutinlerini anlamalarını, mevsimleri ve taşıtları keşfetmelerini hedefliyor. Kolay anlaşılır metinleri, Slegers’ın imzası haline gelmiş sevimli çizimleri ve kalın karton sayfalı güzel tasarımıyla, kitapları bebeklikten sevdiren o ilk kitap olmaya aday.
Böceklerin Savaşı
240.00₺
STEAM ÇOCUK KİTAPLARI ÖDÜLÜ
Çok sevilen ve pek çok ödüle layık görülen BÖCEK ÇOCUK üçlemesinin finalinde, Darkus ve arkadaşları ile unutulmaz bir maceraya hazır mısın?
Lucretia Cutter ormanda kurduğu gizli Biyom’dan kötülük yağdırmayı planlıyor; tabii Darkus, Virginia ve Bertolt onu durdurmanın bir yolunu bulamazlarsa.
Başarmak zorundalar. Yoksa Lucretia, yarattığı dev böcek sürüsünü dünyanın üstüne salacak ve gezegen bir daha asla aynı olmayacak.
İnsanlık, kuşatma altında. Gelecek, üç çocuğa ve onların böceklerine bağlı...
‘‘Anneler, babalar, uyarmadı demeyin: Bu büyüleyici öykü, böcekleri popüler ev hayvanlarına dönüştürebilir.’’
DAILY TELEGRAPH
‘‘Böcek çılgınlığı başlatabilir.’’
TIMES
DUYGULARIN ANATOMİSİ VE ŞİİRSEL İZDÜŞÜMLERİ
275.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Ahmet İlhan’ın Spinoza, Kant, Schopenhauer ve Nietzsche Felsefesinde Duyguların Anatomisi kitabı, bizi dört büyük filozofun duygu tanımları, çözümlemeleri ve betimlemeleri felsefenin içine çekerken, Şairlerin güçlü sezgileri, ve yaratıcı imgelemleri felsefenin canlı yaşam akışına çekiyor. Bu geniş ve kapsamlı felsefi duygu çalışması, bizi, Spinoza’nın, duyguların matematiksel hassasiyetle incelenebileceğini, duygu tarafından motive edilen insan davranışının tamamen anlaşılabilir ve açıklanabilir olması gerektiğini öne sürmesini, devrimsel bir gelişmenin yansıması olduğunu; Kant’ın duygu, akıl ve eylem arasındaki ilişkileri, bağları çözümlemeye çalışırken eylemlerimizin bilgiyle nasıl iç içe geçtiğini, ve eylemlerimizin duygu ile akıl arasındaki gerginliğe nasıl vesile olduğunu; Schopenhauer’in insanın sürekli bir gereksinme “isteme” halinde kaçınılmaz olarak hayal kırıklıkları ve acılar çekmeye yazgılı olduğu biçimindeki yaklaşımını; Nietzsche’nin kadim duygularımızla ilgili olarak bize inandığımız, bildiğimiz, sandığımız ve düşündüğümüz her şeyin büyük bir yanlışın parçası olabileceği ihtimalini göstermesini ise büyük bir ilgiyle okumaya ve yeniden düşünmeye yönlendiriyor.