““Evrim” Kutulu Masa Oyunu + 5 Bilim/Çocuk Kitabı” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
Sepet toplamları
| Ara Toplam | 41,462.00₺ |
|---|---|
| The Kitap Kargo Maliyeti | 105.00₺ |
| Toplam | 41,567.00₺ (5,517.50₺ KDV dahil) |
İlginizi çekebilir…
Her Şeyin Bir İlki Var
305.00₺
NATIONAL BOOK AWARD 2023
School Library Journal, Shelf Awareness ve Kirkus Reviews’ta YILIN EN İYİ KİTABI
Bazen tek bir yolculuk, tüm yolculuğumuzu değiştirir.
İyi bir çocuk olmak, Dan’in kendini görünmez hissetmesine ya da zorbalığa uğramasına engel olmuyordu. Belki bu yüzden, ailesi ortaokuldan liseye geçtiği yılın yaz tatilinde onu bir okul gezisiyle Avrupa’ya göndermeye karar verdiğinde çok da heyecanlanmamıştı.
Ama beklediğinin aksine, onunki Fransa’dan Almanya’ya, İsviçre’den İngiltere’ye uzanan, dünyayı ve özellikle de kendini keşfedeceği, heyecan verici ve duygu dolu bir ilkler yolculuğu olacaktı: ilk Fanta, ilk fondü, ilk aşk…
Caldecott Madalyası sahibi Dan Santat’ın kendi hayatından esinlenerek kaleme aldığı bol ödüllü Her Şeyin Bir İlki Var, ergenlik döneminin kafa karışıklığını, utancını ve neşesini anlatan sıcacık bir grafik roman.
“İçtenliği büyüleyici, ortaya çıkan hikâye ise ilham verici.” –Shelf Awareness
“Dan Santat, insanı bir kitaba âşık edecek her şeyi yakalamış: mahcubiyet, kahkaha, biraz ergenlik acısı, hepsinden önemlisi de samimiyet ve kırılganlık.” –Leuyen Pham, Gerçek Dostlar serisinin yazarı
“Herkesin kendinden bir şey bulacağı, kahkaha ve duygu yükle bir kendini keşfetme hikâyesi…” –Kirkus
DUYGULARIN ANATOMİSİ VE ŞİİRSEL İZDÜŞÜMLERİ
275.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Ahmet İlhan’ın Spinoza, Kant, Schopenhauer ve Nietzsche Felsefesinde Duyguların Anatomisi kitabı, bizi dört büyük filozofun duygu tanımları, çözümlemeleri ve betimlemeleri felsefenin içine çekerken, Şairlerin güçlü sezgileri, ve yaratıcı imgelemleri felsefenin canlı yaşam akışına çekiyor. Bu geniş ve kapsamlı felsefi duygu çalışması, bizi, Spinoza’nın, duyguların matematiksel hassasiyetle incelenebileceğini, duygu tarafından motive edilen insan davranışının tamamen anlaşılabilir ve açıklanabilir olması gerektiğini öne sürmesini, devrimsel bir gelişmenin yansıması olduğunu; Kant’ın duygu, akıl ve eylem arasındaki ilişkileri, bağları çözümlemeye çalışırken eylemlerimizin bilgiyle nasıl iç içe geçtiğini, ve eylemlerimizin duygu ile akıl arasındaki gerginliğe nasıl vesile olduğunu; Schopenhauer’in insanın sürekli bir gereksinme “isteme” halinde kaçınılmaz olarak hayal kırıklıkları ve acılar çekmeye yazgılı olduğu biçimindeki yaklaşımını; Nietzsche’nin kadim duygularımızla ilgili olarak bize inandığımız, bildiğimiz, sandığımız ve düşündüğümüz her şeyin büyük bir yanlışın parçası olabileceği ihtimalini göstermesini ise büyük bir ilgiyle okumaya ve yeniden düşünmeye yönlendiriyor.
Arap Baharı
42.00₺
Arap Baharına dair elinizdeki bu kitap, Ortadoğu üzerine yeni bir düşünüş biçiminin hatlarını çiziyor.
Hamid Dabaşi bu kitabında Fas’tan İran’a, Suriye’den Yemen’e ayaklanmaların itici gücü olarak, postkolonyalizmin sonuna da delalet ettiğini öne sürdüğü ertelemeli başkaldırı kavramını gösteriyor.
Dabaşi Arap Baharı’nın bölge jeopolitiğini geri dönülmez biçimde değiştirdiğini ve artık “Ortadoğu’yu” yeniden tahayyül etme zorunluluğu içinde olduğumuzu ortaya koyarken, süreğen devrimci halet-i ruhiyenin yalnızca isyan ateşinin sardığı toplumları değil daha nicelerini de özgürleştirme potansiyeli olduğunu çarpıcı biçimde anlatıyor.
Dabaşi yirmi birinci yüzyılın kurucu anlarından biri olarak görülecek sürece dair devrimci, yaratıcı ve açık uçlu bir okuma sunuyor.
Arap dünyasını sarsan çarpıcı değişimlere dair yenilikçi, incelikli ve tarihsel bir okuma
Arap Baharı muazzam çap ve önemde siyasi ve tarihi bir sarsıntı üzerine had safhada aydınlatıcı özgün ve çığır açıcı bir eser. Kitap iddiasını o denli zengin, dikkatli ve sistematik bir şekilde ortaya koyuyor ki devrimin doğasına dair yeni bir düşüncenin gelişmesi hiç şaşırtıcı olmaz.
Benim Adım Lucy Barton
250.00₺
Time, Washington Post, New York Times, NPR BookPage, LibraryReads, Guardian ve Kirkus Reviews’ta YILIN EN İYİ KİTABI
“Lucy Barton artık edebiyatın ölümsüz karakterlerinden.” —BOOKER JÜRİSİ
Dışarıda ışıl ışıl Chrysler Binası, içeride, hastane odasında ise Lucy Barton ve beklenmedik ziyaretçisi. İki kadın beş gün beş gece boyunca aralıksız konuşuyor. Biri geçmişe tutunmak isterken, diğeri her şeyden uzaklaşmak istiyor. Birinin yüzünde çocukluk yıllarından kalma bir gölge, ötekinin ellerinde alışkanlıkla sakladığı bir suçluluk var. Her şey ne kadar anlatılırsa anlatılsın, bir parça hep eksik kalıyor; ne kadar yaklaşmaya çalışsalar da, aralarındaki mesafe bir türlü kısalmıyor. Beş günün sonunda sabahın ilk ışıkları Manhattan’a vururken, odadan çıkınca ikisi de başka hayatlara, başka yalnızlıklara dönecek. Ama bu iki kadının, Lucy ve annesinin paylaştıkları, konuştuklarından çok konuşamadıklarının yüküyle hatırlanacak.
Pulitzer Ödüllü Elizabeth Strout’un incelikli kaleminden dökülen bu roman, anneler ve kızları arasındaki karmaşık bağları, sınıf ayrımının derin izlerini, hepimizin hayatımızın bir noktasında hissettiği yalnızlığı ve sanatın iyileştirici gücünü ustalıkla ele alan, Lucy’nin keskin gözlem yeteneği ve derin insanlığıyla örülen, iz bırakacak bir anlatı.
“İçten ve sarsıcı... Benim Adım Lucy Barton, Strout’un insan ilişkilerinin inceliklerinde ustalaşmış güçlü bir anlatıcı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor; aile dediğimiz o karmaşık dokuyu şefkat, bilgelik ve keskin bir sezgiyle örüyor.” —GUARDIAN
“Âdeta bir şiirin yoğunluğunu taşıyor... Strout’un insan ruhunun karmaşasını sezmedeki keskinliği kusursuz.” —KIRKUS
KENTSİZ KENTLEŞME
412.00₺
Bugün, insan ilişkilerinin ayrışmaya başladığı bir dünyada yaşıyoruz. Akıl bedenin, düşünce maddenin, birey topluluğun, kent kuşaklan kentlerin, kentler kırsal kesimin, insanlık ise 'vahşi ve yola getirilmesi güç' olarak görülen doğanın karşısında yer alıyor. Böylesi 'yoksun' bir noktaya evirilmemizde en büyük pay sahibi olan ulus-devlet ise artık totaliter bir karaktere bürünmüş durumda. Politika, kentsel ve katılımcı özünden kopartılıp 'devlet'e indirgenmiş, yurttaşlar vergi mükellefi birer 'seçmen'e dönüştürülerek etkisizleştirilmiştir. Toplumsal sorunlarda söz sahibi olan bir zamanların aktif yurttaşı, giderek eylemsizleşmiş, düşünsel becerileri azalmış, umursamazlığı artmış; bütün etkinliğini alışveriş, moda, dış görünüş ve kariyer gibi alanlarda göstermeye başlamıştır. Ne devletin ne de onun doğrudan uzantısı olan politik partilerin halkla 'doğrudan' bağı vardır artık. Demokrasi kavramının doğuşu ve gelişimine sahne olan kentler, ulus-devletin yarattığı 'kentleşme' denen süreçte homojen, mekanik ve kâr hırsının her şeyin önüne geçtiği bir pazar haline gelmiştir. Halk kültürü sentetikleşmiş; insan ilişkilerinde evlilik bir 'yatırım'a, çocuk yetiştirme 'iş'e, hayat bir 'bilanço'ya, idealler 'satın alınabilir şeyler'e, yerleşimler ise 'işletme'ye dönüşmüştür.
Doğal hayatı ve insani toplulukları yok ederek ulus-devleti güçlendiren kentleşme anlayışlarına karşı bir yerel yönetim programını tartışmaya açıyor. Yerel yönetim kurumlarını birbirleriyle uyum içinde çalışabilecek biçimde yeniden yapılandırmaktan; insan ilişkilerinde dayanışmayı içeren yaratıcılıktan; ulus-devletin yerine politik açıdan konfederasyon sistemine dayanan yerel yönetimlerden; insanlık ile doğa arasında katılımcı, hiyerarşik olmayan yeni bir ilişki kurmaktan; kentin yeni bir tür etik birlik, bireyin insani bir ölçek içinde güçlendirildiği, katılımcı ve ekolojik bir karar sistemi ile yurttaşlık kültürünün tek kaynağı olarak yeniden kurgulanmasmdan... söz ediyor.
Son Set 1 – Hazır, Başla… Uç!
235.00₺
Takım olmak kadar eğlenceli, maç sayısı kadar heyecanlı.
İtalya’yı sallayan ilk gençlik romanı serisi (10 yaş üstü) şimdi Türkçede.
BONUS
İki şampiyon voleybolcu Zehra Güneş ve Myriam Sylla’dan genç voleybolculara tavsiyeler
Caterina ne yapacağını bilmiyordu. Boyu çok uzadığı için dansı bırakmak zorunda kalmış, yetmezmiş gibi en yakın arkadaşı Victoria’yla arasına kara kedi girmişti. Astronomiye olan ilgisi devam etse de çokça boş zamanı vardı. Derken sınıf arkadaşı ve aynı zamanda şehrin iki voleybol takımından Dream Volley’in en iyi oyuncusu olan Elisa, onu takımla deneme antrenmanına girmeye ikna etti. Caterina, karışık duygular içinde girdiği antrenman bittiğinde artık bir voleybolcu ve bu takımın parçası olmak istediğinden emindi. Takıma kabul edildiğini duyunca mutluluğa boğuldu. İlk maçlarının bir zamanlar en yakın dostu Victoria’nın takımıyla olacağını öğrendiğinde ise şaşkınlığa! O artık bir voleybolcuydu! Şimdi bir takımın parçası olmayı, şampiyonluğa giden yolu ve mücadeleyi öğrenmenin zamanıydı. Bakalım gökyüzündeki o çok sevdiği yıldızlar, yolunu bulması için ona nasıl yardım edecekti?
Ödüllü yazar Annalisa Strada’nın ve Olimpiyat şampiyonu voleybolcu Myriam Sylla'nın işbirliğiyle ortaya çıkan eğlence ve heyecan dolu bu seride voleybola dair her şeyi bulacaksınız.
Kitabın sonunda ŞAMPİYONDAN TAVSİYELER bölümünde Zehra Güneş ve Myriam Sylla’dan sahada ve hayatta kullanılabilecek tavsiyeler.
İlk tavsiye: Tadını çıkar!
İkinci tavsiye: O çok sevdiğin yıldız sporcu gibi olmak zorunda değilsin. Senin için bir ilham kaynağı olabilir tabii ki ama sen sadece kendin olmalısın. Unutma: Başka hiç kimse de sen olamaz.
Olay Adam
235.00₺
MÜTHİŞ MACERALAR!
HİÇ BİTMEYEN AKSİYON!
HEPSİ BU KİTAPTA!
ADI… OLAY.
SOYADI İSE… ADAM.
Tema parkındaki robotlar çıldırdı! Şehrin bir kahramana ihtiyacı var! O kahramanın adı OLAY ADAM.
SADECE TEHLİKE İÇİN YAŞIYOR!
SADECE HEYECAN İÇİN YAŞIYOR!
VE TABİİ, ANNESİYLE BİRLİKTE YAŞIYOR, ÇÜNKÜ HENÜZ DOKUZ YAŞINDA.
Şimdi bir sürü şey önce GÜÜÜM!, sonra ÇAAT! edecek ve hatta ÇATIRRT! diyecek!
Bu kitap, heyecan dolu bir hız treni! Arkadaşlık, eğlence ve bolca patlama çatlama dolu.
ONUN ADI, OLAY ADAM.
OLAY ADAM GELİYOR… İŞTE GELDİ!
Kara Kaya Efsanesi
215.00₺
Waterstones En İyi Resimli Kitap Ödülü
Erin, balıkçıların anlattığı Kara Kaya efsanesini dinlemeye bayılıyor! Yanına yaklaşan teknelerin ansızın kaybolduğu, sipsivri uçları olan gizemli bir kaya bu… Üstelik sürekli yer değiştiriyor. Peki ya efsaneler her zaman doğruyu söylemiyorsa?! Erin cevabı öğrenmek için gizlice annesinin balıkçı teknesine sızıp denize açılacak…
Destansoy Ailesi serisi ile tanıyıp sevdiğimiz Joe Todd-Stanton, bu kez doğayla bağımızı yeniden düşündürten sihirli bir öykü ile karşınızda.
İmparator Tanrıyken
250.00₺
“Müstesna… Otsuka’nın sesi asla tökezlemiyor; zaruretin dehşetini de, tesadüfi güzelliği de aynı ustalıkla yansıtıyor.” –COLSON WHITEHEAD
Kapıya asılan bir duyuru.
Beş dakikada toplanan bir hayat.
Geride bırakılan bir ev, bir köpek, bir komşu.
Savaş, yalnızca cephede yaşanmıyordu. 1942’de güneşli bir Şubat sabahı, Amerika’nın Batı Yakası’ndaki Japon asıllı Amerikalılar için her şey değişti: Kendi ülkelerinde birer “düşman” ilan edildiler. Ellerine tutuşturulan tren biletleriyle Utah çölünde, adı bile duyulmamış bir toplama kampına gönderildiler. İsimleri silinmiş, kimlikleri askıya alınmıştı. Artık onlar için sadece kampın ince duvarları arasında yankılanan sessizlik, tel örgüler, uykusuz geceler, bitmek bilmeyen bekleyiş vardı.
Tavan Arasındaki Buda ve Yüzücüler’in ödüllü yazarı Julie Otsuka, bu sarsıcı romanında, savaşın gölgesinde parçalanan bir ailenin hikâyesini anlatıyor. Bir annenin gururu, bir çocuğun anlam veremediği yabancılaşma, bir kızın içinde büyüyen öfke… Bu yalnızca kayıpların değil, sessizliğin içindeki haykırışın ve görünmez olanların da hikâyesi.
Arıcı Ne Yapar?
195.00₺
Vızzzzz...
Arıcı, arılar hakkında pek çok şey biliyor. Yaz kış demeden bütün bir yıl bu vızıldayan böceklerle ilgileniyor. Güneş pırıl pırıl parladığında ve etraf çiçeklerle dolduğunda arıcı arılarıyla birlikte vızır vızır çalışıyor. Kovanlar inşa ediyor, arılarının sağlıklı olup olmadığına bakıyor, bal topluyor… Bunu biliyor muydun: Arılar olmasaydı, iştahla yediğimiz pek çok lezzetli meyveyi yetiştiremezdik.
İŞTE SANA ARICI VE ARILARI İÇİN YAPTIKLARI HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
12 dile çevrilen ve pek çok ülkede çocukların sevgilisi olan Ne Yapar? serimizden ARICI’yı beğeninize sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
BİLGİNİN BELİRSİZLİKLERİ
231.00₺
zaman kavramı her zaman değişkenli
arz eder. Çünkü “geleceğe olan inanç,
tarih içinde farklıklar göstermiştir.
Sosyal bilimin kendi ana mecrasına doğru yol almasında önemli bir rol oynayan İ. Wallerstein, Bilginin Belirsizliği kitabında bilginin sosyal bilim boyutundaki tartışmalı pozisyonunu sorguluyor. Ve bunun toplumsal mücadeleyle kazanacağı evrenin neler olacağını ortaya koymaya çalışıyor.
“… Sosyal bilimler, mevcut durumda neler olduğundan söz etmeye çalışır. Aynı anda hem toplumsal gerçekliği yansıtan, hem de bu gerçekliği etkileyen ve aynı anda hem güçlünün hem de ezilenin aracı olan bir toplumsal gerçeklik yorumu inşa eder. Sosyal bilimler bir toplumsal mücadele alanıdır; ama biricik toplumsal mücadele alanı değildir ve muhtemelen toplumsal mücadelenin en önemli alanı da değildir. Sosyal bilimlerin tarihi biçimini nasıl önceki toplumsal mücadeleler belirlemişse, bunların kazanacağı biçimi de gelecekteki toplumsal mücadelelerin sonuçları belirleyecektir.
Yirmi birinci yüzyıldaki sosyal bilimler hakkında söylenebilecek tek şey, onun entelektüel açıdan heyecan verici, toplumsal açıdan önemli ve su götürmez biçimde çekişmeli bir alan olacağıdır.”
Bu kitap, böylesi belirsiz bir bilginin parametrelerini araştırma çabası olmasının yanı sıra bu bilginin değerinin attırılması ve onun bireysel ve kolektif ihtiyaç, arzu ve umutlarımıza daha uygun hale getirilmesi için neler yapılabileceğini ortaya koyma girişimidir. Bilim hepimizi ilgilendiren bir macera ve fırsattır ve hepimizi ona katılmaya, onu inşa etmeye ve onun sınırlarını keşfetmeye sevk eder.
ANTİK MEZOPOTAMYA
239.00₺
Kitap Mezopotamya’nın alüvyal ovalarındaki ilk devletlerin ve kentsel toplumların milattan önce 5000 ile 2100 tarihleri arasındaki yaklaşık üç bin yıllık süreç boyunca ortaya çıkışlarını ve bunların öncüllerini detaylı olarak ele almaktadır. Açıkça antropolojik bir yöntem benimseyen Susan Pollock antik Mezopotamya’nın geçmişine dair anlayışımızı zenginleştirmek için çağdaş kuramsal bakış açılarından da faydalanmaktadır. Çalışma farklı toplumsal cinsiyet ve sınıflardan insanların siyasal, ekonomik ve ideolojik alanlardaki değişimlere ne tür katkılarda bulunduğunu ve tepkiler geliştirdiğini incelemektedir. Kitaptaki yorumlar bölgesel yerleşim örüntüleri, hayvan varlığı (direy) kalıntıları, yapıt dağılımı ve etkinlik şekillenmeleri, resimyazı, metinler ve definler üzerine çalışmalara dayanmaktadır.
Ejderhalar Şehri 1 – Fırtınanın Uyanışı
250.00₺
EJDERHALAR UYANIYOR!
Ailesiyle Amerika’dan Hong Kong’a taşınan Grace’in en büyük endişesi yeni okulunda arkadaş edinmektir. Ama okul gezisi sırasında gizemli bir yaşlı kadın ona anlamadığı bir şeyler söyleyip ejderha yumurtası verince Grace’in “endişelenecekler” sıralaması hızla değişir. Çok geçmeden küçükken babasının anlattığı müthiş ejderha masallarının gerçek olabileceğini anlar; özellikle de yumurta bir gecede çatlayıp içinden minik ejderha çıktığında…
Grace ejderhanın güçlü bir büyü taşıdığını ve onu ele geçirip kullanmak isteyen kötü kişiler olduğunu fark eder. Artık ejderhayı düşmanlardan korumak ve tüm şehri tehlikeye sokan uğursuz komployu ortaya çıkarmak Grace ile yeni arkadaşlarına kalmıştır. Ve hiçbir şey tam olarak onun bildiği gibi değildir… Babasıyla ilgili bildikleri bile!
Pek çok dile çevrilip büyük satış başarısı yakalayan çocuk-ilk gençlik (10+ yaş) grafik roman serisi Ejderhalar Şehri şimdi Türkçede.
“Gökdelenler arasında ejderhaların uçuştuğu rengârenk bir macera.” –Kirkus
Dünya Masalları
230.00₺
Çocuğunuzla birlikte çıkacağınız büyülü bir yolculuğa hazır mısınız? Dünyanın dört bir yanından en sevilen masalları bir araya getirdik: Kırmızı Başlıklı Kız, Uyuyan Güzel, Peter Pan, Güzel ile Çirkin, Kibritçi Kız ve daha fazlası… Bu kitap, masalların sihirli dünyasını çocuğunuzla paylaşmanız için harika bir rehber olacak. Her bir hikâye, çocuğunuzun hayal gücünü besleyecek rengârenk, özenle hazırlanmış görsellerle süslendi. Kimi zaman cesur bir kahramanın peşinden koşacak, kimi zaman hayallerin sınır tanımadığı bir dünyada uçacaksınız.
Uyku öncesi hikâyeler, aile sohbetleri ya da sadece keyifli bir mola için… Bu kitap, her anınızı daha da unutulmaz kılacak. Dünya masallarını birlikte keşfederken, küçük kalplerin sevgi ve iyilikle dolduğunu görmek size bambaşka bir mutluluk verecek.
ANTROPOLOJİ KURAMLARI TARİHİ
315.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Çok satanlar listesine girmiş bu kuramsal metnin beşinci baskısı, daha çok toplumsal cinsiyet ve cinsellik konularını kapsayacak şekilde ve Dijital Çağın Antropolojileri ile ilgili yeni bir bölümü içeren önemli güncellemelerin de eklenmesiyle tekrar gözden geçirilmiştir. Anahtar sözcük tanımları sayfaların alt kısmında tekrar belirtilmiş ve okuyucular için daha güçlü bir bağlam oluşturmak adına kuramcılarla ilgili biyografik bilgiler geliştirilmiştir. İster tek başına isterse de Antropoloji Kuramları Tarihi Üzerine Okumalar adlı rehber baskı ile okunsun, bu metin esnek ve kullanımı kolay formatıyla lisans seviyesinde antropoloji dersleri veren eğitimcilere geniş bir kapsam sağlamaktadır.
Erickson ve Murphy, en önemli antropoloji düşünürlerinin sosyal ve politik bağlamlarını ustaca açıklayan, kronolojik ve kapsamlı bir antropoloji kuramları tarihi sunmaktadır. Bu metin antropolojinin alt dallarının ve elbette bütünsellik esasının yegâne katkılarından faydalanarak, antropoloji eğitimi veren kişilere ve öğrencilere yönelik kuramın açık ve karmaşık yanları üzerine bir inceleme sunmaktadır. Yeni baskı, önceki baskılar genişleterek mevcut en güçlü teori metni haline getirilmiştir.
(Jennifer Wies, Eastern Kentucky Üniversitesi)
Bu metindeki malzemeleri etkileyici buldum. Her tarih dönemi için etkileyici, düşündürücü sorular ve geniş kapsamlı, güncel okuma listesi sağlayan bu metin, katılımcı öğrenmeyi ve öğrencileri malzemeyi derinlemesine incelemeye teşvik etmek için muazzam bir araç.
(Marjorie Snipes, West Georgia Üniversitesi)
Nakano Eskici Dükkânı
264.00₺
“Kawakami okuru heyecanlandırmak için havai fişeklere ihtiyacı olmadığının farkında.”
—THE JAPAN TIMES
Hitomi, civardaki bir eskici dükkânında çalışmaya başlayınca kendini sıradışı insanların arasında bulur: birkaç eş eskitmiş, muzip ve patavatsız Bay Nakano; onun hiç evlenmemiş, ressam kız kardeşi Masayo; tuhaflık derecesinde içine kapanık –ama her nasılsa Hitomi’nin gönlünü çalacak– genç Takeo; her gün dükkâna girip çıkan türlü huyda insan ve sırlarla dolu onlarca eşya. Herkesin ve her şeyin bir hikâyesinin olduğu bu dükkânda Hitomi hayatı, aşkı ve insanlar ile sırlar arasındaki zarif dansı keşfetmeye başlar.
Son dönem Japon edebiyatının parlayan ismi Hiromi Kawakami’den, bir başınayken sıradan duran ama bir eskici dükkânında yan yana geldiklerinde neredeyse sihirli bir bütün yaratan insanların –ve eşyaların– yalın, neşeli ve biraz da hüzünlü öyküsü.
“Kawakami, bize özüne kadar damıtılmış imgeler, doğrudan kalbe giden cümleler ve tüm hayatları tek bir nefeste sunacak anlatım hâkimiyeti sunuyor.”
–THE NEW YORK TIMES BOOK REVIEW
“İnce ince düşünülmüş, tuhaf, arızalı ve abartısız karakterler... Yine de kitabın sonuna vardığınızda, kendinizi onları fazlasıyla önemserken buluyorsunuz.”
–KIRKUS
“İlginç, zarif, zamansız... Büyüsüne kapılmamak elde değil.”
–THE DAILY MAIL
MODERN KRİZ
158.00₺
Murray Bookchin’in modern kriz kitabı; çağımızın içinde bulunduğu büyük krize dikkat çekiyor. Ekolojik krizin toplumsal, siyasal ve sistemsel krize nasıl yansıdığını “Tarihte birbirimizle ve doğal dünyayla ilişkilerimizde bu denli muazzam bir krizle karşı karşıya kalacak kadar yanlışı nerede yaptık?” sorusuyla başlayarak açıklamaya çalışıyor.
Eğer ideal olanı reel olanla birleştirecek ve “realizm” gibi sözcüklere olduklarından daha zengin, daha rasyonel bir anlam kazandıracak bir etiğe umutsuzca ihtiyaç duyuyorsak, o halde karşımızda geleneksel bir ikilem duruyor demektir. İyi ile kötü, doğru ile yanlış…
Kapitalizm, evrensel boyutta sınırsız bir satma ve alma, aslında sınırsız büyüme ve yayılma hükmünün sürmesine hız veren (eğer öyle demek doğruysa) bir “sistem”dir. Yurttaşın, yalnızca politik âlemin “seçmen”ine değil, ekonomik âlemdeki alıcı ve satıcıya indirgenmesi, piyasadaki rekabeti hayatın en mahrem gündelik veçhelerine taşır. Artık yalnızca “doğayla mücadele” içinde değiliz, aynı zamanda birbirimizle de savaşmakla meşgulüz.
Bu acıtan modern kriz, yerinden ettiği şeyleri, yerine oturtmaya çalışan birçok ideolojik hareketin kendi içindeki ciddi bir krizini de beraberinde getirmiştir.
Ya bu değerlendirmeler ışığında, radikal toplumsal teorinin ve analizin acımasız bir yeniden kuruluşu işini sırtlanacağız ya da çoktan geçip gitmiş ve şimdi toplumsal bilinçte tamamen yanıltıcı, aslında gerici rol oynayan bir çağdan bize miras kalmış dogmaların akılsız kurbanları olarak kalacağız.
Modern kriz kitabı, çağımızın bir vebası olarak ortaya çıkan krizin nasıl aşılabileceğine dair ışık tutuyor.
KITLIK SONRASI ANARŞİZM
239.00₺
Birbiriyle ilişkili olan makaleler dizisini kapsayan bu kitapta Murray Bookchin “kıtlık sonrası” dönemin sunduğu imkanlarla kendi ekolojik ve anarşist vizyonunu tartar. Marksist politik ekonominin —maddi kıtlık çağından kaynaklanmış ve geleceğin kökten değişimlerini ön göremeyen— kısıtlarını aşan Bookchin, karmaşık sanayi toplumunun özyönetimi için gerekli olan araçların çoktan gelişmiş olduğunu ve devrimci çehremizi büyük oranda değiştirdiğini öne sürer. Yirminci yüzyılda gerçekleşen teknolojik ilerlemeler, üretimi büyük oranda genişletmiş olmakla birlikte, bunu şirketlerin kârı lehine ve insan ihtiyaçları, işçi denetimi ve ekolojik sürdürülebilirlik pahasına gerçekleştirmiştir. Sanayinin doğrudan kontrolü ve topluma yönelik ekolojik ve ütopyacı bir vizyonu bir arada ele alan işçi sınıfı, özgürlük mücadelesi için devletin, hiyerarşik toplumsal ilişkilerin ve (öncü) politik partilerin gerekli olduğuna dair miti bertaraf edebilir. Güncel toplumun gerçekliklerine dayanan Bookchin’in analizi, pragmatik tazeliğini hala korumaktadır. Muhtemelen Bookchin’in en etkili makalelerini (meşhur “Dinle, Marksist!” ve “Ekoloji ve Devrimci Düşünce” dahil) bir araya getiren bu üçüncü baskıya yazarın yeni bir önsözü de eşlik etmektedir.
“Anarşizmin dinamik bir şekilde ortaya çıkışıyla birlikte, güncele yönelik bir kavrayış için Bookchin’in Kıtlık Sonrası Anarşizm kitabından daha iyi bir klasik yoktur. Hatta, makalelerden oluşan bu derleme “yeni anarşizm” için bir mihenk taşıdır. Günümüz anti-kapitalist hareketlerindeki en mücbir meseleler —yakınlık grupları ve doğrudan eylem, ekoloji ve çeşitlilik içinde birlik, hiyerarşinin eleştirisi— kırk yıl öncesinin Kıtlık Sonrası Anarşizm kitabında bulunmaktadır. Bookchin’e referans vererek söylemek gerekirse, Kıtlık Sonrası Anarşizm özgürlüğün doğrudan demokratik biçimleri için ütopik talepleriyle —günümüzün küresel deneyimlerinde yüksek sesle yankılanmakta olan— “vaat hissi” sunmaya devam etmektedir.”
—Cindy Milstein (Anarşist Çalışmalar Enstitüsü kurul üyesi)
“Murray Bookchin daha önce bir kaç kitap yayınlamış olsa bile, Kıtlık Sonrası Anarşizm 1971 yılında kendi adıyla yayınladığı ilk kitabıdır. Kitapta yer alan göz kamaştırıcı metinler, büyük bir anarşist düşünürün, hatta Kropotkin’den beri en özgün düşünürün gelişini bildirmektedir.
— David Goodway (For Worker’s Power: The Selected Writings of Maurice Brinton ve Talking Anarchy —Colin Ward’la birlikte— kitaplarının editörü)
COĞRAFYANIN ANARŞİST KÖKLERİ
225.00₺
Coğrafyanın Anarşist Kökleri, özgürlük arayışlarını ve günlük deneyimleri ayaklanma coğrafyalarıyla bağ kurarak tartıştırmaya çalışıyor.
Anarşist coğrafyalar, özerk varlıklar arasında hiyerarşik olmayan bağlantılara izin veren kaleydoskopik mekanlar olarak, yeni bir politik hayal gücü kurar.
“… uzayda deney yapmak, insanlığın gezegendeki yerinin öyküsüdür ve şu anda devam eden organize edici deneylerin yerine geçen durağanlık ve kontrol, hayatta kalmamızın bir sonucudur. Bir şeyi yapmanın belirli bir yolunu destekleyen tekil ontolojik modlar, mekânsallığı geçici olarak birbirine bağlı olan sürekli bir değişmez topluluk olarak anlayamadıkları için coğrafyayı reddederler. Daha da kötüsü, bu tür durgun fikirler genellikle elit bir azınlığın dar görüşlü çıkarlarına uymaktadır ve dolayısıyla kolektif geri dönüşümüzü tehdit etmektedir. İhtiyaç duyulan şey, dünyamızla ve birbirimizle önemli ölçüde yeni ilişkilerin gelişmesidir.”
Son derece ikna edici, sağlam ve orijinal olan Coğrafyanın Anarşist Kökleri'ni görmezden gelmek imkansızdır. Artık bizi devletçiliğe, kapitalizme, toplumsal cinsiyet egemenliğine, ırksal baskıya ve emperyalizme zincirleyen hiyerarşinin çürüyen, arkaik coğrafyalarını kabul edemeyiz.
Bu kitap kışkırtıcı ve kışkırtmaya ihtiyaç duyanları kışkırtacak; çünkü kriz zamanında gerçekten radikal olmanın ne olacağıyla ilgili temel varsayımları kökten değiştiriyor.
Gerçeğin İzinde
370.00₺
Sadece bir tıklamayla hayatınız yerle bir olabilir…
Tek bir gecede her şeyinizi kaybedebilirsiniz.
Jacintha “Jack” Cross, siber güvenlik uzmanı. Eşiyle birlikte büyük şirketlerin dijital açıklarını test ediyorlar. Hem
sistemlere hem de birbirlerine duydukları güven, onları neredeyse kusursuz bir ekip haline getiriyor…
Ta ki sıradan bir görev gecesi, kabusa dönüşene kadar.Jack sabahı kocasının cesediyle karşılayacak, kendi adı ise baş
şüpheli olarak anılacaktır.Polisin hedefinde, hayatı altüst olmuş halde kaçmak zorunda kalan Jack, artık sadece
gerçeği değil, kime güvenebileceğini de sorgulamak zorundadır.
Zaman daralıyor. Her hamle ölümcül. Güçlü bir kadının hayatta kalma savaşı başlıyor.
Gerçeğin İzinde, ilk sayfasından itibaren okuyucuyu yakalayan, temposunu hiç düşürmeyen bir psikolojik gerilim. Ruth
Ware, 7 New York Times çoksatarının yazarı ve 6 milyondan fazla satan kitaplarıyla gerilimin kraliçesi ünvanını bir kez
daha hak ediyor.
Nasıl Yaşanır ya da Bir Soruda Montaigne’in Hayatı ve Cevaplamak İçin Yirmi Teşebbüs
290.00₺
“Montaigne okurken aniden kitabı kapatıp şu soruyu kendine sormayan varsa
aklına şaşarım:
‘Benim hakkımda bu kadar çok şeyi nereden biliyor?’”
Bernard Levin - The Times
Tür tür insanla nasıl geçinilir, sevilen birinin kaybı nasıl atlatılır, ağlayan komşu nasıl teselli edilir, insan kusurlarıyla nasıl barışır? Hepsi daha büyük bir sorunun
türevleri:
Nasıl yaşanır?
Çoğuları tarafından ilk modern insan olarak görülen Rönesans asilzadesi Michel
Eyquem de Montaigne bu kadim soruya fena halde takıktı. Düşüncelerini daha
önce kimsenin yazmadığı bir formda, son derece kişisel bir dille (bu sebepten
“bloggerların atası” olarak da adlandırılır) kağıda dökerek nasıl yaşanır sorusuna
cevaplar aradı. “Şöyle olmalı, böyle yapmalı,” diye ahkâm kesmedi. Dürüstçe
kendini anlattı ve insanlar onu anlamaya çalışırken, kendilerini anladıklarını fark
ettiler. Pascal’dan Virginia Woolf’a, Nietzsche’den Zweig’a kadar pek çok okuru
Denemeler’i bir kitaptan ziyade hayat arkadaşı olarak gördüler.
Aklı çağının ötesine geçmiş Montaigne’i yaşadığı döneme hapsetmeyi reddeden
Sarah Bakewell, kendisine büyük övgü ve Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülü’nü
kazandıran yepyeni bir biyografi formu geliştiriyor; nasıl yaşanır sorusu
çerçevesinden, bize hem Montaigne’in iyi yaşamak üzerine düşüncelerini hem de
onu bu düşüncelerle buluşturan hayat öyküsünü anlatıyor. Nasıl Yaşanır
neredeyse Denemeler kadar dost bir kitap.
Eve Dönüş
280.00₺
Amy Liptrot, hayatının en karanlık döneminde, çocukluğunun geçtiği Orkney Adaları’na döner. On yıl süren bir bağımlılık sürecinin ardından, parçalanmış kimliğini yeniden inşa etmeye çalışır. Soğuk sabah yürüyüşlerinde, yıldızlarla örtülü gecelerde ve denizin vahşi sesinde, kaybettiği huzuru, anlamı ve kendini aramaya başlar.Adada geçirdiği her gün, onu doğaya biraz daha yaklaştırırken içindeki boşluğu da usulca doldurur. Gökyüzünü inceler, kıyılarda yürür, sessizlikte kalır. Ve doğanın, insana hem unutturduğu hem de hatırlattığı şeylerle yüzleşir: Kökler, aidiyet, iyileşme…Eve dönüş, sadece bir iyileşme hikayesi değil; aynı zamanda kendine dönüşün, kırılganlığın içindeki gücün ve doğayla yeniden kurulan bağın büyüleyici bir anlatısı. Amy’nin bu yolculuğu, çok sevilen, ödüllü The Outrun filmiyle de izleyicileri derinden etkiliyor. Her başlangıç, bir dönüşle başlar.