The Origin of Species (Charles Darwin)

290.00
On the Origin of Species published on 24 November 1859, is a work of scientific literature by Charles Darwin that is considered to be the foundation of evolutionary biology. Darwin’s book introduced the scientific theory that populations evolve over the course of generations through a process of natural selection. The book presented a body of evidence that the diversity of life arose by common descent through a branching pattern of evolution. Darwin included evidence that he had collected on the Beagle expedition in the 1830s and his subsequent findings from research, correspondence, and experimentation. Various evolutionary ideas had already been proposed to explain new findings in biology. There was growing support for such ideas among dissident anatomists and the general public, but during the first half of the 19th century the English scientific establishment was closely tied to the Church of England, while science was part of natural theology. Ideas about the transmutation of species were controversial as they conflicted with the beliefs that species were unchanging parts of a designed hierarchy and that humans were unique, unrelated to other animals. During “the eclipse of Darwinism” from the 1880s to the 1930s, various other mechanisms of evolution were given more credit. With the development of the modern evolutionary synthesis in the 1930s and 1940s, Darwin’s concept of evolutionary adaptation through natural selection became central to modern evolutionary theory, and it has now become the unifying concept of the life sciences. Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English. Uyarı: Agora Bilim Pazarı'ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

The Little Black Fish (Samed Behrengi)

90.00
The Little Black Fish was widely considered to be a political allegory, and was banned in pre-revolutionary Iran (prior to the 1979 revolution). The story is told through the voice of an old fish speaking to her 12,000 children and grandchildren. She describes the journey of a small black fish who leaves the safety of the local stream to venture into the world. The path of the little fish leads down a waterfall and along the length of the river to the sea. Along the way, the fish meets several interesting characters, including a helpful lizard and the dreaded pelican. With both wisdom and courage, the fish travels far and the tale eventually ends with the Little Black Fish setting a lasting example for others. Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English. Uyarı: Agora Bilim Pazarı'ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

The Autobiography of Charles Darwin 1809-1882 (Charles Darwin)

110.00
Charles Darwin’s Autobiography was first published in 1887, five years after his death. It was a bowdlerized edition: Darwin’s family, attempting to protect his posthumous reputation, had deleted all the passages they considered too personal or controversial. The present complete edition did not appear until 1959, one hundred years after the publication of The Origin of Species. “No man can pretend to know Darwin who does not know his autobiography. Here, for the first time since his death, it is presented complete and unexpurgated, as it exists in the family archives. It will prove invaluable to biographers and cast new light on the personality of one of the world's greatest scientists. Nora Barlow, Darwin's granddaughter, has proved herself a superb editor. Her own annotations make fascinating reading.” -Loren Eiseley Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English. Uyarı: Agora Bilim Pazarı'ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

A Room Of One’s Own (Virginia Woolf)

125.00
A Room of One’s Own is an extended essay by Virginia Woolf, first published in September 1929. The work is based on two lectures Woolf delivered in October 1928 at Newnham College and Girton College, women’s constituent colleges at the University of Cambridge. In her essay, Woolf uses metaphors to explore social injustices and comments on women’s lack of free expression. Her metaphor of a fish explains her most essential point, “A woman must have money and a room of her own if she is to write fiction”. She writes of a woman whose thought had “let its line down into the stream”. As the woman starts to think of an idea, a guard enforces a rule whereby women are not allowed to walk on the grass. Abiding by the rule, the woman loses her idea. Here, Woolf describes the influence of women’s social expectations as mere domestic child bearers, ignorant and chaste. The political meaning of the text is directly linked to this metaphor. When the emergence of the ‘new woman’ occurred, this awareness of injustice makes a clear political statement regarding women’s intellectual potential in their own right. Therefore, the broader literary influence of this argument reveals the increase in social tension as the century’s shift looms. Woolf suggests that the absence of female fiction is a result of a lack of opportunity rather than a distinct absence of talent. Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English. Uyarı: Agora Bilim Pazarı'ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Hangi Doğru – Nereden Baktığınız Gerçekliği Nasıl Şekillendiriyor, Doğru Bizi Nasıl Yanıltıyor?

200.00
Doğruları kendi emellerine hizmet edecek şekilde evirip çevirmekte uzman politikacılar, sırf tık alsın diye manşette doğruyu eğip büken gazeteciler, işlerine yarayacak doğruları, daha büyük bir doğruyu yanlış sunmak pahasına cımbızlayan aktivistler... Hepsi basit bir gerçekten faydalanıyor: Hemen her konuda birden fazla doğru var ve bizler dünyaya seçtiğimiz doğruların merceğinden bakıyoruz. İnternet bilgi mi yayıyor, nefret mi; et tüketmek iyi mi, kötü mü; Amazon, kitapçıları yok eden bir canavar mı yoksa daha fazla okumaya teşvik eden bir dost mu? Cevap, hangi doğruya öncelik verdiğinize göre değişiyor.Ve özünde tarafsız olması gereken rakip doğrular, maharetli ellerde yalandan bile yanıltıcı bir ikna aracına dönüşebiliyor. Hector MacDonald politika, iş dünyası, medya ve gündelik hayattan alınmış ilginç –hatta kimi zaman dehşete düşüren– çok sayıda vakayı inceleyerek doğrunun, gerçeklikten neden ve nasıl koparılabildiğini ortaya koyuyor. Hangi Doğru, düşüncelerimiz ve eylemlerimizin bize sunulan seçilmiş doğrularla nasıl derinden şekillendiğini anlatan ayıltıcı ve yol gösterici bir kitap. “MacDonald doğrunun kaypaklığına nişan alıyor.”  New York Times “Nefis.”  Matt Ridley

Türkiye Kabartma Haritası: Bölgeler, 70×100 cm

604.00
Türkiye Bölgeler Haritasının 3 boyutlu olarak hazırlanmış halidir. Şehirleri ve Bölgeleri kabartmalı olarak görün, elinizle hissedin. ürünümüz 3 boyutlu kabartma görüntüsü ile şık bir duvar haritasıdır.

Light Turquoise Dünya Küresi: Turkuaz, 33 cm, Işıksız, Huzurlu

1,738.00
Design Globe serisinin huzur dolu tasarımlarından Light Turquoise gümüş küremiz, coğrafya tutkunlarını henüz hiç yüzülmemiş egzotik denizleri keşfetmeye çağırıyor. Kıtaların gümüş renkleri, okyanusların turkuaz rengi üzerinde kontrast oluştururken, paslanmaz metal ayaklarla muhteşem bir uyum göstermektedir.
  • Harita Türü: Minimalist Siyasi
  • Çap: 33 santimetre
  • Işık Durumu: Işıksız

Dünya Küresi: Antik, 20 cm, Işıksız

455.00
Dünyanın siyasi durumunu eskitme harita tekniği ile geçmişi ve bugünü bir arada sunan "Antik Küre" ofislerin vazgeçilmez bir aksesuarı niteliğindedir.
  • Harita Türü: Antik
  • Çap: 20 santimetre
  • Işık Durumu: Işıksız

Yeşil Bazen Pembe: Kuzey Işıkları’na Yolculuk (Yiğit Yüksel)

265.00
Amatör bir gezgin ve fotoğrafçı olan Yiğit Yüksel, Kuzey Işıkları’nı görüntülemek için yedi yıl üst üste gerçekleştirdiği seyahatlerden edindiği tüm görsel döküman ve bilgileri tek bir kitapta topladı. Kitap, amatör bir gezgin ve fotoğrafçının kuzey ülkelerinde tek başına hangi durum ve şartlarda Kuzey Işıkları’nı en iyi şekilde izleyebileceğini anlatmaktadır. Daha önce hiç Kuzey Kutbu’na gitmemiş birisi için hazırlayıcı rehber niteliğindedir. Kitap ayrıca Kuzey Işıkları hakkında bilimsel bilgileri ve kış mevsiminde Kuzey Kutbu’na seyahat hakkında detaylı rehber bilgileri barındırmaktadır. Kitapta İzlanda, Norveç ve İsveç'ten kış mevsimi ve Kuzey Işıkları fotoğrafları yer almaktadır.

Keşif Yılları – Kreş ve Anaokulu Dönemi

200.00
26 Dile Çevrilen Anne Baba Sihri Serisinden Bebeklikten çocukluğa geçiş, gelişimsel alanların her birinde atakların yaşandığı, çocuğun becerileri kadar ihtiyaçlarının da gözetilmesinin elzem olduğu çalkantılı bir süreçtir. Çocuğunuzun duygular denizine yelken açtığı bu ilk yolculuğunda güvenli liman sizsiniz; aranızdaki bağı inşa edip kendini güvende hissettirecek ve onunla birlikte yürüyecek olan, sizsiniz. Anne Baba Sihri ve Hoş Geldin - İlk İki Yaşın Sihri ile  ülkemizde de önemli bir okur kitlesi edinen ünlü psikolog ve aile terapisti Hedvig Montgomery, Keşif Yılları’nda 2-6 yaş dönemini kapsayan kreş ve anaokulu yıllarına odaklanıyor. Montgomery bu kitabında, çocuğun öğrenme sürecine eşlik etme, teknolojik alet kullanımı, dönemsel krizler, kardeş ve akran ilişkileri, inatlaşma, çocuğun duygularını görme, sınır koyma ve rehberlik etme gibi zorlayıcı pek çok alanda ebeveynlere ışık tutacak önerilerini yalın ve içten bir dille sunuyor. Keşif Yılları, zorlandığımız konu ne olursa olsun, bağ kurmaktan daha kolay ve şefkatli bir yolun olmadığını fark etmemiz için harika bir yol gösterici.

Yıldızlar Neden Oluşur (Sarah Allen)

55.00
On iki yaşındaki Libby, bilime oldukça meraklı, iyimser bir kızdır ve bazı tanınmış arkadaşları vardır (tamam, bu sonuncusu yalnızca kendi kafasında öyle olabilir). Nazik, zeki, cesur, eğlencelidir; ancak piyano çalma, sakince oturma ve doğru şeyi doğru zamanda söyleme konularında pek de iyi değildir. Libby, Turner sendromuyla doğmuştur ve bu, yaşamında bazı şeyleri onun için zorlaştırmaktadır. Yine de onu seven pek çok insan etrafındadır ve bu onu oldukça şanslı bir kız yapmaktadır. Libby, ablası Nonny’nin hamile olduğunu öğrendiğinde çok heyecanlanır, ama endişelenir de. Çünkü Nonny ile eşi ekonomik sıkıntılar yaşamakta, ayrıca Libby her bebeğin sağlıklı doğmayabileceğini bilmektedir. Bu yüzden evrenle bir anlaşma yapar: Yıldızların neden oluştuğunu keşfeden ilk bilim insanı Cecilia Payne hakkında bir projeyle bilim yarışmasına katılacaktır. Büyük ödülü kazanırsa bütün parayı Nonny ile ailesine verecek, bebek de kusursuz bir şekilde dünyaya gelecektir. Kendisi de Turner sendromlu olan yazarın kaleminden bir X kromozomu eksik olan küçük bir kızın kendini tanıma, yaşamı ve evreni anlamlandırma yolculuğuna şahit olurken, ablası ve onun bebeği için verdiği çabalar içinizi ısıtacak. Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Öfke İle Başa Çıkma Yolları – Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum

210.00
İyi bir haberim var: Öfke, sandığın gibi kötü bir şey olmayabilir! Şiddet ile öfke sıklıkla karıştırılıyor ama aslında birbirleriyle alakaları bile yok! Öfke faydalı bir duygudur. Kendimi ifade etmeme yardımcı olur. Kendimi tehdit altında hissettiğim zaman DUR dememi sağlar. Peki öfke nasıl ortaya çıkar? Şiddete başvurmadan nasıl ifade edilmeli ve nasıl sakinleşmeli? Gelin, birlikte keşfedelim. Fransa’da pozitif ebeveynlik yönteminde öncü psikoterapist Isabelle Filliozat ile psikoterapist ve çocuk terapisti Virginie Limousin tarafından kaleme alınan, Türkiye dahil yayımlandığı tüm ülkelerde büyük beğeni toplayan Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum serisinin ikinci kitabı Öfke İle Başa Çıkma Yolları, 100’den fazla etkinlik ve ebeveyn kitapçığıyla birlikte, çocukların içlerinde neler olup bittiğini anlayabilmelerini, öfkenin sağlıklı ve gerekli bir duygu olduğunu kavrayıp onu şiddetten ayırabilmelerini sağlayacak şekilde tasarlandı. “Duyguyu anlama ve aktarma becerisi için kıymetli bir kitap bu. Ebeveynlerin de mutlaka okumasını dilerim.” – Dr. Gülcan Özer (Serinin ilk kitabı “Duygularım” hakkında) Kitabın arkasındaki ebeveyn kitapçığından: "Öfkelenince ne kadar da çirkin oluyorsun!”, “Derhal sakinleşiyorsun!”, “Hemen odana git ve sinirin geçene kadar da çıkma.” Ailelerimiz öfkemizi kabul etmezlerdi, hatta açıkça ayıplarlardı. Kendi çocuklarımız öfkelendikleri zaman, biz de bunu kabullenmekte bazen zorlanıyoruz. Oysaki öfkeyi kabullenmenin önemli olduğunu biliyoruz. Yapılan araştırmalara göre, bastırılan öfke psikosomatik rahatsızlıklar gibi birçok farklı soruna yol açabiliyor. Hayal meyal ya da açık seçik, bir şekilde çocukluk yaralarımızı hatırlıyoruz. Anne babamız sinirlendiğinde, bunun sorumluluğunu sıklıkla bizim sırtımıza yüklerlerdi: “Gerçekten çekilmezsin!” “Bak aranıyorsun yine!” Öfkelenen onlar olduğunda bile bu hep bizim hatamızdan kaynaklanıyordu! Bağırıyor, kontrolden çıkıyorlardı… Hatta öfkelenmekte haklı olduklarını ve bunun eğitim olduğunu söylüyorlardı. Sonuç olarak biz de öfkenin iyi bir şey olmadığını ve sadece güçlü olduğumuzda öfkelenmeye hakkımız olduğunu içselleştirdik. Okulda da farklı bir şey öğretmediler. Öğretmenlerin öfkelenmeye hakkı varken, hatta onlar buna teşvik edilirken, öğrencilere yasaktı. Bir kez daha verilen mesaj gayet açıktı: Öfke güçlülere mahsustu. Hâlbuki öfke sadece en güçlülere tanınan bir hak ise o artık bir duygu olmaktan çıkmış, şiddetin tanımına dönüşmüştür! Yetişkinler davranışlarını haklı göstermek için öfke kelimesini kullandılar, zira hiç kimse şiddet yanlısı olarak nitelendirilmek istemez. Ama işin aslı pek de öyle değil. Öfke, benliğin oluşumunda ve uyumlu ilişkiler kurmada gerekli, sağlıklı bir duygudur. “Kendimizi kaybettiğimizde” ya da “sinirlerimiz boşandığında”, verilen duygusal tepki aşırı ve yıkıcı oluyor, hele ki bir diğer kişi üzerinde üstünlük kurmak için kullanılıyorsa, bunun adı artık hiddettir, hışımdır. Bu, öfke duygusu değil, geçmişimizden miras kalan zararlı bir duygusal tepki ve/veya şiddettir. Peki, ya bu öfke değilse? Gerçek öfke bir olumlamadır, saldırganlık değildir. Kalp atışlarımız hızlanır, bedenimiz harekete geçer, bu değişiklikler “Bana uygun olmayan bir şeyler var!” hissiyatına kapılmamızı sağlar. Öfkemizi dile getirmek, basitçe dur demektir, bizim açımızdan neler olduğunu ifade etmek, illaki bağırıp, fırtınalar estirmeden, sadece kararlı bir şekilde haklarımızı talep etmektir. Elbette ki çocuklar böylesi bir yetkinliğe sahip değildirler. Beyinleri, duygularını dengeleyecek bağlantıları henüz geliştirmediği için, onlara bunu ancak kademeli olarak öğretebiliriz…
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.