Canlı Devre

243.00

Madde yoksunluğu ile kırık bir kalbin ortak yönü ne? Anıların düşmanı neden zaman değil de başka anılar? Kolsuz bir insan nasıl dünyanın en iyi okçusu olabiliyor? Geceleri neden rüya görürüz ve bunun gezegenimizin dönüşüyle ne ilgisi var? Kör bir insan diliyle görmeyi, sağır bir insan derisiyle işitmeyi nasıl öğrenebilir?

Bu soruların yanıtı gözlerimizin hemen arkasında duruyor. Yaşadığımız gezegende keşfedegeldiğimiz en ileri teknoloji, kafatasının karanlık haznesinde taşıyıp durduğumuz şu bir buçuk kiloluk organda saklı. Nasıl ki hayatın heyecanı kim olduğumuzla değil, kime dönüşme sürecinde olduğumuzla ilgili, beynin sihri de onu oluşturan parçalardan çok, parçaların dinamik ve canlı bir doku oluşturmak üzere kendilerini durmaksızın yeniden dokumalarında yatıyor. Beynimiz, tıpkı dünyamız gibi, değişken ve akışkan bir sistem.

Kuşağının en iyi bilim anlatıcılarından David Eagleman Canlı Devre’de, en yeni bilimsel araştırmalar ve ilginç vakalar eşliğinde, şu satırları okumakla bile ebediyen değişecek beynimizin içyüzüyle tanıştırıyor bizleri.

“Göz alıcı... Isaac Asimov’dan bu yana, fikirlerini böylesine çokboyutlu ele alan bir bilim insanıyla karşılaşmamıştık. Oliver Sacks ve William Gibson, Carl Sagan’ın verandasında bir araya gelip yazsalar böyle olurdu dedirten bir kitap.” –Wall Street Journal

Eagleman, beynin uyum yeteneğine dair gizemi fazlasıyla ikna edici ve fazlasıyla sürekleyici bir şekilde sunuyor.” Khaled Hosseini 

Moleküler Mikrobiyoloji

1,110.00
  • Boyut: 21 x 28
  • Sayfa Sayısı: 724
  • ISBN No: 9799944341133

Anatomi Atlası Sobotta Çizimleri

1,000.00
ISBN: 9786053552437 Sayfa Sayısı: 438 Baskı Sayısı: 1 Ebatlar: 21 x 27,5 Basım Yılı: 2015

Orta Yaş Krizi: Felsefi Bir Rehber

130.00
Asla yaşamayacağınız hayatlarla, kaçan fırsatlarla ve geride kalmış gençlik nostaljisiyle kendinizi nasıl uzlaştırabilirsiniz? Geçmişin başarısızlıklarını, şimdi’yi tüketen işlerdeki anlamsızlık duygusunu ve geleceği karartan ölüm ihtimalini nasıl kabul edebilirsiniz? Fark yaratan bu kendi kendine yardım kitabında Kieran Setiya, yetişkinliğin ve orta yaşın kaçınılmaz zorluklarıyla yüzleşiyor ve felsefenin gelişiminize nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Şifa: Zihnin İyileştirici Gücüne Dair Bilimsel Bir Yolculuk

229.00
KRALİYET AKADEMİSİ BİLİM KİTABI ÖDÜLÜ 2016 FİNALİSTİ NEW YORK TIMES BESTSELLER Zihin bedeni etkiler, bunu biliyoruz. Bir melodiyle tüylerimiz diken diken olur, bir görüntü karşısında gözyaşı dökeriz ve bir temas kalp atışlarımızı değiştirir. Ama soru zihin bedeni iyileştirebilir mi olduğunda, umut taciri yeni çağ guruları tarafından istila edilmiş, bırakın inanmayı, üstüne kafa yormanın bile akıldışı görüldüğü bir sahada buluruz kendimizi. Doğru, zihnimiz –kimilerinin pazarladığı gibi– kanseri yenecek mucizevi bir ilaç değil ama bir ağrı kesici ya da antidepresan işlevi görebildiğini gösteren bilimsel araştırmaları nereye koyacağız? Jo Marchant'a göre insanlığın ortak çıkarı bu alanı yok saymaktan değil, tersine şüpheciliği elden bırakmadan merak ve inatla gerçekle masalı birbirinden ayırmaktan geçiyor. Büyük yankı uyandıran ve Kraliyet Akademisi Ödülü finalisti olan kitabı ŞİFA’da, heyecan verici araştırma ve vakaların peşinden dünyayı dolaşarak şu sorulara cevap arıyor: Alternatif tıbba yönelmek hepten bir yanılgı mı, yoksa bir fark yaratabilir mi? Düşüncelerimiz, inançlarımız ve duygularımız fiziksel sağlığımızı etkileyebilir mi? Zihnimizi bedenimizi iyileştirmek üzere eğitebilir miyiz? ŞİFA, zihnin iyileştirme potansiyelini, sınırlarını ve bizim bu potansiyelden nasıl faydalanabileceğimizi ortaya koyan büyüleyici ve ufuk açıcı bir yolculuk. “Bir zihni ve bir bedeni olan herkes bu kitabı okumalı.” - Henry Marsh, Sakın Zarar Verme'nin yazarı

Zekâ Tuzağı

230.00

“Birçok insan düşündüğünü sanır; aslında yaptıkları, sadece önyargılarını yeniden düzenlemektir.”

WILLIAM JAMES Yüksek zekâlı insanların sonuca varmadan önce eldeki verileri bizlerden daha donanımlı bir şekilde değerlendirdiğini varsayarız. Muhakeme yeteneklerine güvenir, önyargılardan uzak olduklarını düşünürüz. Ama durum pek de öyle değil.

Çok zeki insanlar çok mantıksız kararlar alabiliyor. Nobelli bir fizikçi Arjantin sınırından iki kilo eroin geçirmek üzere kandırılabiliyor, Sherlock gibi bir zihni yaratan Arthur Conan Doyle iki ergen tarafından oyuna getirilebiliyor. Bilgi ve uzmanlık, insanları önyargılarına hapsederek yanlış düşüncelerin kök salmasına neden olabiliyor. David Robson’ın sözünü ettiği “Zekâ Tuzağı” tam da bu. Thomas Edison’dan NASA’ya, Nokia’dan İngiltere milli futbol takımına kadar zekâsına güvendiğimiz pek çok isim ve kurum bu tuzağa düşmüş, düşmeye de devam ediyor.

Peki bu kadar zeki olduğunu düşündüğümüz insanlar böyle yanlışlara düşebiliyorsa bizim de düşmemiz kaçınılmaz değil mi? Pek değil. David Robson, zekâ ve deneyim konusunda yakın dönemlerde ortaya atılmış stratejik cehalet, meta-unutkanlık ya da işlevsel aptallık gibi yaklaşımlardan yola çıkarak, bir yandan zekâsına çok güvendiğimiz insanların nasıl ve neden mantıksız kararlar alabildiklerini irdeliyor, bir yandan da bizlere de benzer tuzaklardan kaçınmak için basit ve uygulanabilir yöntemler sunuyor. İster zekilerden olun ister biz diğer fanilerden, soru bombardımanının kesilmediği bu karmaşık yüzyılda, Zekâ Tuzağı bilişsel potansiyelinizi tümüyle kullanabilmeniz ve daha doğru kararlar alabilmeniz için yepyeni bir alet çantası.

Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Anne Baba Sihri Set (3 Kitap)

642.00
Ünlü psikolog ve aile terapisti Hedvig Montgomery, 23 dilde yayımlanıp büyük beğeni toplayan Anne Baba Sihri’nde uyumlu, kendine güvenen, bağımsız ama aidiyet duygusu gelişmiş çocuklar yetiştirebilmek için öncelikle çocuğunuzu ve kendinizi daha iyi tanımanızın, birlikte bir biz yaratmanızın neden sihrin ön koşulu olduğunu gösteriyor. Ve yeri geldiğinde kendi ailevi deneyimlerini açık yüreklilikle paylaşarak bu güvenli bağı nasıl inşa edebileceğinizi anlatıyor. Çünkü bu bağ bir kez doğru kurulduğunda, yaşanacak bütün sıkıntılara, hastalıklara, uykusuz gecelere direnecek ve yaşam boyu çocuğunuzun yanında olacak. Anne Baba Sihri serisinin ikinci kitabı Hoş Geldin, bebeklik dönemine, o büyülü ve fırtınalı 24 aya odaklanıyor. Hayatın ilk yılları sevgiyi büyütmek içindir. Diğer her şey bundan sonra gelir. O sizin çocuğunuz. Sizin mucizeniz. Şimdi kollarınızın arasındaki bu varlık bir gün kendi ayakları üzerinde yürüyecek... O güne kadar birlikte bir ritim yakalamalı, beraber olmaktan mutlu olacağınız bir aile yaratmalı, çocuğunuzun kabul gördüğü ve ihtiyaç duyduğu her an dönebileceğini bildiği bir alan inşa etmelisiniz: Bir yuva. Serinin üçüncü kitabı Keşif Yılları, 2-6 yaş dönemini kapsayan kreş ve anaokulu yıllarına odaklanıyor. Montgomery bu kitabında, çocuğun öğrenme sürecine eşlik etme, teknolojik alet kullanımı, dönemsel krizler, kardeş ve akran ilişkileri, inatlaşma, çocuğun duygularını görme, sınır koyma ve rehberlik etme gibi zorlayıcı pek çok alanda ebeveynlere ışık tutacak önerilerini yalın ve içten bir dille sunuyor. Setin içerisindeki kitaplar:

Tüm Hastalıkların Şahı: Kanserin Biyografisi

314.00
2011 Pulitzer Ödülü sahibi Tüm Hastalıkların Şahı derin bir tutkuyla kaleme alınmış, muhteşem bir kanser “biyografisi”: Belgelerde ortaya çıkmaya başladığı binlerce yıl öncesinden onu tedavi etmek, kontrol altında tutmak ve yenmek için destansı bir mücadelenin verildiği 20. yüzyıla ve nihayet özüyle ilgili yepyeni ve kökten bir anlayışa ulaşıldığı günümüze…
Time Dergisi “SON 100 YILIN EN ÖNEMLİ 100 KİTABI” seçkisinde
Kanserin öyküsü, insan yaratıcılığının, direncinin ve azminin öyküsü olduğu kadar kibrin, paternalizmin ve yanlış algılamanın da öyküsüdür.  Mukherjee kitabında, inanılmaz ölçüde becerikli ve sınırsız kaynağa sahip bir düşmana karşı sürekli uyanık kalmak durumunda olmuş selefleri ve çağdaşlarının gözüyle, yüzyıllar boyunca karşılaşılan engeller, kazanılan zaferler ve ölümlerin hikâyesini anlatıyor. Kitap kanserin başkahraman konumunda olduğu bir macera romanı gibi akıyor.
Tüm Hastalıkların Şahı, kötü huylu tümörü olasılıkla Yunanlı kölesi tarafından çıkarılmış Pers Kraliçesi Atossa’dan, ilkel radyasyon terapisi ve kemoterapi yöntemlerine maruz kalan 19. yüzyıl hastalarına, hatta Mukherjee’nin kendi lösemi hastası Carla’ya kadar, hayatta kalabilmek için hırpalayıcı tedavi programlarını cesaretle sürdüren ve bu ikonlaşmış hastalıkla ilgili anlayışımızı geliştirmek için mücadele veren insanlar hakkında.
Tüm Hastalıkların Şahı, kanserin gizemini çözme peşindeki insanlara umut ve berraklık sağlayan, büyüleyici, sürükleyici ve fazlasıyla önemli bir kitap.
SIDDHARTHA MUKHERJEE, kanser konusunda uzmanlaşmış bir tıp doktoru ve araştırmacıdır. Columbia Üniversitesi’nde yardımcı doçentlik, Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi’nde ise kadrolu tıp doktorluğu görevini sürdürmektedir. Rhodes Bursu’na layık görülmüş olan yazar, Stanford Üniversitesi, Oxford Üniversitesi ve Harvard Tıp Okulu mezunudur.Nature, The New England Journal of Medicine, The New York Times Magazine veThe New Republic dergilerinde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır. Şu anda eşi ve iki kızı ile birlikte New York’ta yaşamaktadır.
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Medikal Embriyoloji (Langman)

890.00
  • Boyut: 18 X 25
  • Sayfa Sayısı: 400
  • ISBN No: 9786053557876

Hastalıkların Patofizyolojisi

1,020.00
Yayınevi: Palme Yayınevi Boyut: 17 x 25 Sayfa Sayısı: 758 Basım: 6 ISBN No: 9786054414901

Basketbol (ve Diğer Şeyler)

260.00
Basketbol (ve Diğer Şeyler) her bir bölümde farklı bir basketbol sorusuna cevap veriyor. Ve bunlar, “Larry Bird, Magic Johnson’dan daha mı iyiydi?” gibi klişe sorular değil, aksine doğru bildiklerinizi gözden geçirmenizi sağlayacak kadar kışkırtıcı ve zihin açıcı sorular: Michael Jordan’ın hangi versiyonu en iyi Michael Jordan’dı? Kobe Bryant kariyeri boyunca kaç yıl gerçekten ligin en iyi oyuncusuydu? Tüm zamanların en iyi smaççısı kim? En önemli NBA şampiyonluğu hangisidir? Allen Iverson mı, Dwyane Wade mi basketbol tarihi için daha önemlidir? Shea Serrano bu sorulara, kendine özgü zekâsını ve bilgeliğini kullanarak, detaylı istatistiklerle desteklediği argümanlarla cevap veriyor. Bazen doğru bilinen yanlışları, bazen de istatistiklerin gizlediği gerçekleri ortaya çıkarıyor. Ama bunu rakamların soğuk yüzüyle değil, eğlenceli, fantezi dolu varsayımsal sorular sorarak yapıyor: Eğer 1997’deki Karl Malone ile bir ayı bir sezonluğuna yer değişselerdi, hangisi o sezon daha başarılı olurdu? Shaq ve Hakeem o teke tek maçı yapmış olsalardı neler yaşanırdı? İmkânınız olsaydı kimin üstünden smaç basmak isterdiniz? Basketbolun en güzel anlarını, hikâyelerini ve efsanelerini tartışan bu kitap, basketbolun mitolojisini eğlenerek keşfetmek isteyenlerin her zaman başucunda duracak. “Asla fark etmediğiniz sorulara yanıt veren hem eğlenceli hem de bilgilendirici bir kitap.” –Slam Magazine “Eğlenceli dipnotlar ve muhteşem çizimlerle dolu.” –Buzzfeed “Zekice yazılmış, güzelce çizilmiş. Basketbolseverler için olmazsa olmaz bir kaynak.” –Esquire

Duygular Sözlüğü: “Acıma”dan “Zevklenme”ye

200.00
Duygular Sözlüğü: “Acıma”dan “Zevklenme”ye Tiffany Watt Smith Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı kültürlerinde yaşanan sayısız duygu içerisinden seçilmiş 154 duygudan oluşan Duygular Sözlüğü, Antik Yunan mahkemelerinde ağlayan jürilerden cesur, sakallı Rönesans kadınlarına, 18. yüzyıl doktorlarının kalbi titreten duygularından Darwin’in Londra Hayvanat Bahçesi’nde kendi üzerinde yaptığı deneylere, I. Dünya Savaşı sonrası bunalıma giren askerlerden günümüzün sinirbilim ve beyin görüntüleme kültürüne duyguların nasıl algılandığı ve yaşandığı hakkında. Üzülen, somurtan, ürken, sevinen bedenlerimizin nasıl farklı şekillerde bu dünyada var olduğu; ahlaki ve siyasi hiyerarşileriyle, cinsiyet, cinsellik, ırk ve sınıf hakkındaki varsayımlarıyla, felsefi görüşleri ve bilimsel kuramlarıyla dünyanın bizim içimize nasıl yerleştiği hakkında. “Duygularla dil arasındaki bağlantıyı görmek büyüleyici. Duyguların belirsizliğini kelimelerin kesinliğiyle giderme dürtüsü. Tiffany Watt Smith duygularımızı tanımlamak için birkaç sözcükten daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu ileri sürüyor. Bu eğlenceli ve eğitici kitabın verdiği okuma zevkini anlatan bir sözcük de kitaba girebilir.” — The Guardian