Kedi Felsefesi

200.00
“UYANDIĞINDA DAHA ÇOK ÇALIŞABİLMEK UĞRUNA UYUMAK, ACINASI BİR YAŞAM BİÇİMİDİR. KEYİF İÇİN UYU, KÂR İÇİN DEĞİL.” En zeki ve yaratıcı zihne sahip tür biziz. Sadece biz, türünün huzursuzluğuna deva bulmak için bir düşünce disiplinini –felsefeyi– yarattık. Öyleyse nasıl oluyor da kediler bir şekilde hep memnun ama biz hep dertliyiz? Belki de büyük filozoflarımızdan çok, kedilerden öğreneceklerimiz vardır. Çağdaş düşünür John Gray insanın felsefeyle, inanışlarla ve modern araçlarla kurduğu dünyasının kırılganlığını bir kedinin patisiyle yoklayıp test ediyor; sevgi, bağlılık, ölümlülük, ahlak, kıskançlık ve benlik gibi belalı konuların kediler için neden meseleye dönüşmediğini anlamaya çalışıyor. Montaigne’in meşhur kedisinden, Vietnam Savaşı’nı cesaret ve neşesini kaybetmeden atlatmış kedi Mèo’ya, oradan da kedilerle ilgili kendi gözlemlerine uzanarak bir canlının “doğasına sadık olmasının” iyi yaşamak için kilit önemini vurguluyor. Bebeklikten itibaren toplumsal kabullere göre inşa ettiğimiz kendimize dair imgelerin çoğu zaman bedenimiz ya da yaşamımızın gerçekliğiyle uyuşmadığını, dolayısıyla onların peşinden koşmanın mutluluktan çok hayal kırıklığı getireceğinin altını çizerek, hayatlarımızın her türlü mükemmellik fikrinden daha zengin ve daha anlamlı olduğunu gösteriyor. Kedi Felsefesi, kışkırtıcı fikirleriyle okurlarını silkeleyen, yün yumağına dolanmanın kedilere özgü olmadığını gösteren küçük ama tesirli bir kitap. “Gray fikirlerimizde kendimizi pohpohlayıcı, aldatıcı ve sığ ne varsa tespit etmesini sağlayan bir altıncı hisse sahip sanki.” Costica Bradatan, The Washington Post

Bana Deli Derlerdi: Bilginin Sınırlarını Zorlayan Dâhi ve Deli Bilim Adamları

170.00
Garip elektrikli aletler, kabarcıklar çıkaran deney tüplerinin yanında cızırdayıp uğultular çıkarıyor. Kambur bir asistan ameliyat masasına bağlanmış ve üzeri örtülmüş halde yatan adamı kontrol ediyor, hemen yanında beyaz laboratuvar önlüğünü giymiş dâhi doktor çılgınca gülüyor. Dr. Frankestein’dan Dr. Jekyll’a pek çok kurgu karakterin, bilimin sınırlarını zorlamış ve akla meydan okumuş gerçek bilim insanlarından esinlenilmiş olduğunu bilmek şaşırtıcıdır. Bu kitap, Arşimet’ten Newton’a, John Hunter’dan Nikola Tesla’ya, Marie Curie’den Einstein’a kadar bilimin ve bilginin sınırlarını zorlamış, kimi zaman dâhilikle delilik arasında gidip gelmiş ama bilimsel çalışmalarından asla vazgeçmemiş bilim adamlarının şaşırtıcı öykülerini anlatmaktadır. Hastaların neler hissettiğini anlayabilmek için kendine virüs enjekte eden bir doktor. Deneyler yaparken radyoaktiviteye maruz kalıp ölümcül hastalığa yakalanan, bilimsel toplantılarda bile kocasının ismiyle takdim edilen, adı bir aşk dedikodusuna karıştığı için uluslararası konferanslara davet edilmeyen bir kimyager. Ama o, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın ve bu ödülü iki kez alan ilk bilim insanı olarak tarihe geçti.Din konusunda içsel sorgulamaları sonucunda papazlıktan ekonomi-siyaset-aritmetik alanında profesörlüğe yükselen; hayvanlar üzerinde araştırma yaparken zamanla muhteşem bir hayvan müzesi kurmuş olan; uzaya gitmenin, bir avuç ay toprağıyla geri dönmekten başka insanoğluna ne yarar sağlayacağının tartışıldığı dönemde bunu başararak günümüz iletişim ortamına zemin hazırlayan; gençlik aşkına kavuşmak için aldığı ödülün tüm gelirini boşanmak şartıyla karısına veren çılgın bilim insanları. Ve daha fazlası... Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Aklayakın Seti

470.00
Aklayakın serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafından kaleme alınmış kısa ama tesirli kitaplardan oluşuyor. Setin içindeki kitaplar: 1-Politika - Aklayakın 1 2-Her Şeyin Teorisi - Aklayakın 2 3-Antik Dünya - Aklayakın 3 Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Neksus: Taş Devri’nden Yapay Zekâya Bilgi Ağlarının Kısa Tarihi

500.00
Hikâyeler bizi birleştirdi. Kitaplar düşüncelerimizi ve mitolojilerimizi yaydı. İnternet bize sonsuz bilgiyi vaat etti. Algoritma sırlarımızı öğrendi. Sonra da bizi birbirimize düşman etti. Peki yapay zekâ neler yapacak? Son yüz bin yılda biz Sapiensler muazzam bir güce ulaştık. Ancak tüm keşiflerimize, icatlarımıza ve fetihlerimize rağmen bugün kendimizi yine de bir varoluş krizinin içinde bulduk. Dünya ekolojik çöküşün eşiğinde. Siyasi gerginlikler her geçen gün tırmanıyor. Yanlış bilgiler her yerde, her alanda hızla çoğalıyor. Üstelik bizi ortadan kaldırabilecek yeni bir bilgi ağına, yapay zekâ çağına doğru son hızla ilerliyoruz. Başardığımız onca şeye rağmen, kendimize nasıl bu kadar zarar verebiliyoruz? Neksus insanlık tarihine derinlemesine bir bakış atarak, bilgi akışının bizi bugünlere nasıl getirdiğini tartışıyor. Bizi Taş Devri’nden Kitabı Mukaddes’in kanonlaştırılmasına, matbaanın icadına, kitle iletişim araçlarının gelişimine ve son dönemlerde popülizmin yeniden doğuşuna tanıklık ettiren Harari, bilgiyle gerçek, bürokrasiyle mitoloji, bilgelikle otorite arasındaki karmaşık ilişkiyi sorgulamaya teşvik ediyor. Roma İmparatorluğu, Katolik Kilisesi ve Sovyetler Birliği gibi sistemlerin iyi ya da kötü, hedeflerine ulaşmak için bilgiyi nasıl kullandığını örneklerle inceliyor. Ve insandışı zekânın varlığımızı tehdit ettiği bu dönemde, her şey için çok geç olmadan neler yapabileceğimizi tartışıyor. Bilgi ne gerçeğin hammaddesi ne de sadece bir silahtır. Neksus yelpazenin bu iki ucu arasındaki umut dolu orta yolu ararken bir yandan biz insanların ortak mirasını yeniden keşfediyor.

İnsan Doğası Üzerine On Üç Teori

160.00
Elinizdeki kitap Platon’dan Sartre’a , İslam’dan Darwinciliğe kadar tarih boyunca insan doğası üzerine geliştirilen on üç düşünce yapısını inceliyor. Yazarlar Konfüçyüsçülükten başlayarak feminist teoriye kadar okurlara insanlığın doğasını kavramak için nasıl mücadele ettiğini anlamalarına yardımcı olmak üzere geleneklerin ve düşünürlerin fikirlerini karşılaştırıp yan yana koyuyor. Okurları eleştirel olarak düşünmeye teşvik etmek ve birçok teori arasındaki benzerlik ve farklılıkları vurgulamak için, kitap her bir teoriyi dört noktada ele alıyor… evrenin doğası, insanın doğası, insanlığın hastalıklarının teşhisi ve bu problemler için önerilen reçete. İnsan doğasına giriş dersleri, felsefeye giriş ve entelektüel tarih için ideal olan bu benzersiz kitap, hem kendimizi hem de yaşadığımız toplumu nasıl anlayabileceğimizi ve geliştirebileceğimizi düşünmek adına okurların ilgisini çekecek ve motive edecektir.

Orta Yaş Krizi: Felsefi Bir Rehber

130.00
Asla yaşamayacağınız hayatlarla, kaçan fırsatlarla ve geride kalmış gençlik nostaljisiyle kendinizi nasıl uzlaştırabilirsiniz? Geçmişin başarısızlıklarını, şimdi’yi tüketen işlerdeki anlamsızlık duygusunu ve geleceği karartan ölüm ihtimalini nasıl kabul edebilirsiniz? Fark yaratan bu kendi kendine yardım kitabında Kieran Setiya, yetişkinliğin ve orta yaşın kaçınılmaz zorluklarıyla yüzleşiyor ve felsefenin gelişiminize nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Modern Avrupa Halkları Tarihi

200.00
Modern Avrupa Halkları Tarihi   William A. Pelz Halkların Gözünden Avrupa’nın Son 600 Yılının ve Devrimlerinin Öyküsü Tarihi kim yapar? Kütüphaneleri dolduran ciltlerce kitaba göre reformu din adamları, coğrafi keşifleri seyyahlar, endüstri devrimini dâhiler, savaşları komutanlar yapmıştır; hak ve özgürlükler aydınların, monarşilerin yıkılması burjuvazinin, ülkelerin refahı yöneticilerin başarısıdır. William A. Pelz Modern Avrupa Halkları Tarihi’nde bu geleneksel anlatının karşısında durarak halkların tarihin nesnesi değil öznesi olduğunu savunuyor. “Peki ya halk? Halk bu gelişmeleri nasıl ele alıyordu? Halk ne düşünüyordu? Halk nasıl hissediyordu?” sorularına cevap ararken Ortaçağdan günümüze Avrupa’nın yaşadığı radikal dönüşümü sınıfsal çatışmalar ekseninde ele alıp üreten, sömürülen, isyan eden kadın ve erkeklerin hikâyesini anlatıyor. Derebeylerinin “ilk gün hakkı”na karşı çıkan köylülerden dünya savaşı cephelerinde vatanperverliği reddeden askerlere uzanan bir direniş hattı çizen Pelz, halkların pasif ve itaatkâr olduğu önyargısına karşı koyuyor. Köylü ayaklanmalarını, fabrika işgallerini, genel grevleri, kadın hareketlerini tarihin motoru olarak kabul ederken Brecht’le aynı soruyu soruyor: “Kim inşa etti Tebai’nin yedi kapısını? Kitaplar kralların isimleriyle dolu. Krallar mı taşıdı sanki Yontulmamış dev kayaları?”

Neandertal – Soydaşlarımızda Hayat, Sevgi, Ölüm ve Sanat

300.00
Keşfedildikleri günden bu yana insan türünün en kötü şöhretli üyeleri sayılan Neandertaller, artık geçmişin önyargılarından arınmış, bilimsel teknolojilerin desteğiyle şekillenen yepyeni bir bakış açısıyla tekrar inceleniyor. Fakat tüm bu araştırmalara rağmen hikâyelerinin tamamını öğrenebiliyor muyuz? İngiliz araştırmacı, arkeolog ve yazar Rebecca Wragg Sykes işte bu hikâyeyi enine boyuna anlatabilmek için yola çıkıyor; Neandertallerin, üstlerindeki yırtık pırtık post parçalarıyla bizden çok çorak buzlu arazilerde yaşayan kuyruksuz maymunlara benzetildiği eski imajını rafa kaldırıyor ve türlü koşullara sahip geniş Avrasya coğrafyasında yüz binlerce yıl boyunca hayatta kalmayı başaran, büyük iklim değişikliklerine göğüs geren bu insanların, aslında her açıdan ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne seriyor. Neandertal: Soydaşlarımızda Hayat, Sevgi, Ölüm ve Sanat bu yakın akrabalarımızın nerede, nasıl yaşadığından neler yediğine, neler giyip nasıl süslendiğinden ölülerine nasıl davrandığına ve cinsel partnerlerini nasıl seçip bebeklerini nasıl büyüttüğüne dek çok geniş bir inceleme alnında, Neandertal kültürüne yepyeni bir pencere aralıyor. Sykes hem konunun uzmanları hem de Neandertalleri merak eden amatör okurların keyifle okuyabileceği bilgi dolu bu kitabında, öncü Paleolitik araştırmaların ve teorilerin ortaya koyduğu bulguları temel alarak Neandertaller hakkında yazılan en kapsamlı araştırmayı sunuyor. ‘‘Neandertaller hakkında yepyeni bir hikâye… İnsanlığa ilgi duyan herkes için önemli bir okuma.’’ Yuval Noah Harari, The New York Times

Bilim Devrimcileri

210.00
Bilim Devrimcileri tarih boyunca halkın bilim algısını ve bilimin “otorite” olarak rolünü şekillendiren önemli düşünürleri mercek altına alıyor. Bilimsel bir keşif ne zaman kabul edilen bir gerçeğe dönüştü? Bilimsel gerçekleri inkâr etmek neden kolaylaştı? Ve biz bu konuda neler yapabiliriz? Filozof ve bilim tarihçisi Robert P. Crease, Bilim Devrimcileri’nde bu soruları, bilimsel altyapının kökenlerini ve dünyanın önemli on düşünürünün bilimsel aklı şekillendirmedeki rollerini bir bir tanımlayarak yanıtlıyor. Bilim Devrimcileri kitabında günümüz politikacıları ve hükümet yetkilileri; bilim insanlarını bilim dışı yorumlarıyla eleştirirken, bu güvensizlik düzeyine nasıl geldiğimizi ve bundan nasıl kurtulabileceğimizi örnekleriyle ortaya koyuyor. Eserde tarih boyunca gözlerini kırpmadan hayatlarını da tehlikeye atarak bilimsel aklı üstün kılmaya çalışan on düşünür ve bilim devrimcisine yer veriliyor. Bilimin cehaletinin ve yanlış kullanımının insan yaşamına ve kültüre yönelik en büyük tehdidi nasıl oluşturduğu inceleniyor. Bilimi ortak yarar için uygulamanın ne anlama geldiğine ve bilimden bağımsız siyasi eylemin tehlikesine dair güncel ve önemli bir araştırma olan Bilim Devrimcileri, hem mevcut bilim karşıtı söylemin kökenlerini hem de modern dünyanın dağılmasını önlemek için neler yapılabileceğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Duygular Sözlüğü: “Acıma”dan “Zevklenme”ye

200.00
Duygular Sözlüğü: “Acıma”dan “Zevklenme”ye Tiffany Watt Smith Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı kültürlerinde yaşanan sayısız duygu içerisinden seçilmiş 154 duygudan oluşan Duygular Sözlüğü, Antik Yunan mahkemelerinde ağlayan jürilerden cesur, sakallı Rönesans kadınlarına, 18. yüzyıl doktorlarının kalbi titreten duygularından Darwin’in Londra Hayvanat Bahçesi’nde kendi üzerinde yaptığı deneylere, I. Dünya Savaşı sonrası bunalıma giren askerlerden günümüzün sinirbilim ve beyin görüntüleme kültürüne duyguların nasıl algılandığı ve yaşandığı hakkında. Üzülen, somurtan, ürken, sevinen bedenlerimizin nasıl farklı şekillerde bu dünyada var olduğu; ahlaki ve siyasi hiyerarşileriyle, cinsiyet, cinsellik, ırk ve sınıf hakkındaki varsayımlarıyla, felsefi görüşleri ve bilimsel kuramlarıyla dünyanın bizim içimize nasıl yerleştiği hakkında. “Duygularla dil arasındaki bağlantıyı görmek büyüleyici. Duyguların belirsizliğini kelimelerin kesinliğiyle giderme dürtüsü. Tiffany Watt Smith duygularımızı tanımlamak için birkaç sözcükten daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu ileri sürüyor. Bu eğlenceli ve eğitici kitabın verdiği okuma zevkini anlatan bir sözcük de kitaba girebilir.” — The Guardian

Babil’in Kadınları

200.00
Babil'in Kadınları: Mezopotamya'da Toplumsal Cinsiyet ve Temsil Zainab Bahrani Babil'in Kadınları Antik Mezopotamya'daki hâkim kadınlık mefhumunu inceleyen hem tarihsel hem de sanat tarihsel bir çalışmadır ve bu topluma özgü, Batılı kurucu söylem tarafından inşa edilmiş kadınlık kavramına eleştirel bir yaklaşım getirmektedir. Zainab Bahrani bu kültürün cinselliği ve toplumsal cinsiyet rollerini temsil üzerinden nasıl düşündüğünü çözümlerken, benzer birçok çalışmanın bağımlı olduğu eril iktidar/dişi tabiiyet gibi basit ikilikleri de sorunsallaştırıyor. Bu sayede, mevcut tanımların kadınların yaşanmış deneyimleriyle aslında örtüşmediğini, kadını eril öznelliğin nesnesi olarak konumlandırdığını göstermiş oluyor. "Babil’in Kadınları toplumsal cinsiyet, göstergebilim, yapıbozum, psikanaliz ve tarihsel eleştiri bağlamındaki çağdaş eleştirel teorilerde zemin bulan kadınlık temsilleri hakkındaki bir çalışmadır ve bu alanlar, bir bütün olarak, sadece bu geçmiş kültürün araştırılmasını beslemekle kalmayıp aynı zamanda kendi payımıza geçmişi nasıl adlandırdığımızla yüzleşen metodolojik bir ağ oluşturur."

Arzunun Sınırları

270.00
Arzunun Sınırları Kötü Yasalar, İyi Seks ve Değişen Kimliklerin Yüzyıllık Tarihi Eric Berkowitz
  • Sekse dair teamüllerimiz nasıl değişti ve seks hukukunu nasıl etkiledi?
  • Neyin yasal, neyin yasak olduğunu belirleyen insan kendi hayatını bu yolla nasıl düzenledi?
Gazeteci, yazar, hukukçu Eric Berkowitz seks hukuku ve seksin politik çıkarlar doğrultusunda yönetilmesi bahsine bir önceki kitabı Seks ve Ceza’da bıraktığı yerden, yirminci yüzyıldan devam ediyor. Arzunun Sınırları’nda seksin aile, iktidar, ırkçılık, sömürgeleştirme, cinsiyet ve kimlik mefhumlarıyla ikircikli ilişkisini yirminci yüzyıldan çarpıcı örnekler eşliğinde nüktedan bir dille aktaran Berkowitz, “cinsel devrim”, mağduru korumaktan uzak tecavüz yasaları, eşcinsel hakları mücadelesi, modern psikiyatrinin hukuk üzerindeki etkisi, insan ticareti ve sanal seks haberleri üzerinden bu ilişkinin izini günümüze kadar sürüyor. "Bu kitabın her bölümü farklı bir dizi yasayı ele alıyor ancak her biri, toplum tarafından kabul edilebilir cinsel davranışlar bütününe dayanarak güçlünün güçsüzün bedeni üzerinde kurduğu iktidara sesleniyor. Cahil dindar gruplar tarafından 'kurtarıldıktan' sonra üzerine kilit vurulup istismar edilen fahişeleri, Nazi döneminde Alman sevgilisi olduğu için 'üstün ırkı kirlettiği' gerekçesiyle öldürülen Yahudileri, beyazlarla cinsel ilişkiye girdiği için linç edilen Afrikalı Amerikalıları, akıl hastanelerinde lobotomi 'tedavisi' gören eşcinselleri, 'uçkuru gevşek' olduğu için zorla kısırlaştırılan siyah genç kadınları, oyun arkadaşlarıyla deneysel keşifte bulunduğu için tehlikeli seks suçlusu yaftası yapıştırılan küçücük çocukları, cinsel içerikli kısa mesaj paylaşmaktan çocuk pornocusu diye hapse atılan ergenleri kapsıyor. Seks suçlusu olmak çoğu zaman yanlış yerde veya yanlış zamanda yakalanmak, yanlış sınıf ya da ırkın mensubu olmak, hayatlarımızdan geçmekte olan bir ahlak vesvesesine ters düşmek talihsizliğinden ibaret."