Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 4 | Bize Bir Köprü Lazım!

180.00
Yo, olamaz! Köprü yıkıldı… Çekirge Zigi için kolay, şöyle bir zıplasa yeter. Ama Bebo ve Bice uçurumu nasıl aşacaklar? Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar. Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor. Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.

Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 3 | Kaşığımın Üstünde Baloncuk Var!

180.00
Bebo ve Bice, arkadaşları Rino’nun hasta olduğunu öğrenince onu yatağında eğlendirmeye karar veriyorlar. Biraz deterjan biraz su, işte havada uçuşan onlarca baloncuk. Şimdi sıra bu baloncukları patlatmadan Rino’ya götürmeye geldi. Sizce başarabilecekler mi? Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar. Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor. Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.

Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 2 | Bize Bir Mancınık Lazım!

180.00
Yo, olamaz! Köprü yıkıldı… Çekirge Zigi için kolay, şöyle bir zıplasa yeter. Ama Bebo ve Bice uçurumu nasıl aşacaklar? Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar. Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor. Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.

Başkalarının Aklı

279.00
“YILIN EN İYİ KİTABI” Forbes • Times • The Huffington Post • Bloomberg Bir girişimci, insanları sonu meçhul bir biyoteknoloji projesine milyarlar akıtmaya ikna edebilirken, bir doktor hastasını hayati bir aşıyı yaptırmaya ikna edemiyor. Bir siyasetçi zerre gerçekliği olmayan tezlerle kitleleri peşinden sürüklerken, aksini –hem de bilimsel dayanaklarıyla– sunan rakibi kimseye sözünü dinletemiyor. Neden? Gündelik işlerimizden biri de başkalarını ikna etmek: Çocuğumuza öğretiyor, müşterilerimizi yönlendiriyor, hastalarımıza yol gösteriyor, dostlarımıza akıl veriyor, sosyal medyada takipçilerimizi bilgilendiriyoruz. Peki her gün yaptığımız bu işte ne kadar iyiyiz? Başkalarının fikrinden etkilenmemizde ya da kendi fikirlerimizle onları etkileyebilmemizde belirleyici olan ne? Tali Sharot basit bir sorunun peşine takılıyor: Başkalarını dinlerken beynimizde neler oluyor? Önce, nöroloji ve psikoloji sahasındaki son çalışmalardan faydalanarak bu etkileme-etkilenme oyununda Taş Devri’nden beri pek fazla yol alamadığımızı ortaya koyuyor Sharot. Birinin fikir ya da davranışlarını değiştirmeye çalışırken seçtiğimiz yolların çoğu aslında beynin işletim sistemiyle uyumsuz. Sonra güzel haberi veriyor: Daha iyisi mümkün; beynimizin rolünü kavrayarak bu çift taraflı oyunda kartları yeniden dağıtabiliriz. Pek çok saygın yayın organı tarafından yılın kitabı seçkilerine dahil edilen Başkalarının Aklı, yaşamımızın rotasında fazlasıyla belirleyici olan, buna karşılık fazlasıyla donanımsız olduğumuz bir alanda bize sunulmuş muazzam bir kılavuz.

Babba Kitap- Süper Baba’nın Alet Çantası

185.00
Artık her babanın elinin altında, izleyicileri şaşkına çevirip kendine hayran bırakacak, sihir, şaka ve oyunlarla dolu, her daim kullanıma hazır bir kurtarıcı var. Babba Kitap’taki alkış ve kahkaha garantili klasik numaralarla—küçüklü büyüklü—geniş bir hayran kitlesi edinmeniz kaçınılmaz. Biraz sirke ve deterjanla lav püskürten bir yanardağ yapın. *İskambil kağıtlarıyla zihin okuyun. *Çocuklarınızla aranızda Kızılderililerden başka kimsenin anlamayacağı bir işaret lisanı yaratın. Babba Kitap’la sihrin ustası, komedinin kralı ve ailenizin şovmeni (söylememize gerek bile yok ama çocuklar için düzenlenen her partinin de yıldızı) olacaksınız. Hadi o zaman, parmağınızı şıklatın ve para kaybolsun. Şov zamanı! UYARI: Lütfen şöhret ışıklarına kapılıp işin dozunu kaçırmayın. Unutmayın, karşınızdaki insanla ileride bir gün hangi üniversiteye gitmesi gerektiği konusunda konuşmanız gerekecek.

Asimetri

245.00
“2018’İN EN İYİ KİTABI” seçkilerinde NEW YORK TIMES • TIMES • ELLE • KIRKUS REVIEWS • NPR • THE OPRAH MAGAZINE New York, 2002. Genç editör Alice kendisinden yaşça oldukça büyük, ünlü yazar Ezra Blazer’la bir ilişkiye başlıyor. Heathrow, 2008. Irak'taki ağabeyini görmek için yola çıkan Irak kökenli Amerikalı ekonomist Amar, havaalanında alıkonup yılın son hafta sonunu sahipsiz topraklarda, ülkesiz bir bekleme odasında geçiriyor Edebiyatın dikkat çeken yeni isimlerinden, Whiting Ödülü sahibi Lisa Halliday, yaşamdaki dengesizlikleri merkeze alarak, birbiriyle alakasız görünen bu iki öyküden sıra dışı bir roman ortaya çıkarıyor. Gençlik-yaşlılık, eşitlik-adaletsizlik, Batı-Orta Doğu, şans-yetenek gibi asimetriler arasında gücün nasıl keskinleştiğini ve böyle bir dünyada kendimize yer edinmek adına yaptıklarımızı çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Yer yer komik yer yer iç burkan anlatımı ve kurmacanın sınırlarını zorlayan kurgusuyla Asimetri, son yılların en özgün romanlarından biri. “Bir harika.” ZADIE SMITH “Nefes kesiyor.” GUARDIAN “Benzersiz... Bizim için yol, tavşan deliğinin içinden bilinmeyen yerlere çıkmaya razı olmaktan geçiyor. Asimetri o mükemmel sonuna ulaştığında okurun yapacağı tek şey hayranlıkla en başa dönmek ve Halliday’in öyküyü tekrar tekrar nasıl altüst ettiğini keşfetmek.” WASHINGTON POST

Arınmalar

245.00
MAN BOOKER FİNALİSTİ SISTERS KARDEŞLER'İN YAZARINDAN Zamanının meşhur, şimdilerde gözden düşmüş bir Holywood barında çalışan bir barmen. Çevresindeki çürümeyi, müşterilerin her gece hiçliğe tekrar tekrar yuvarlanışını hastalıklı bir keyifle izlerken, romanı için notlar alır. Sırlarını duymak, gayelerini anlamak için birbirinden arızalı müdavimlerle yakınlaşır ve yakınlaştıkça kendi bardağına müşterilerine verdiğinden fazlasını doldurmaya başlar. Evliliğini, amacını ve sonunda kendini yitirir. Bağımlılık ve yalnızlığın kıskacında, kurtuluş için bir plan yapar: feci ama gerekli bir plan. Arınmalar okuru bara, tezgahın arkasına, dibin de dibine ve bilindik öykü anlatımının ötesine sürüklüyor. “Kasvetin en görkemli hali.” INDEPENDENT “Varoluşun bulanık sınırlarında gezinen, kısa, tesirli, ustaca bir iş.” GUARDIAN “Nefis.” TIMES

Adanmışlık

245.00
“Adanmışlık tek oturuşta bitirilecek kadar keyifli, kendini tekrar okutacak kadar tesirli. Kısa süreliğine de olsa, Patti Smith’le vakit geçirmek bir ayrıcalık.” –Suzi Feay, Financial Times İnsan neden yazma mecburiyeti duyar? Başkalarının isteklerine rağmen neden kendini ayrı tutar, üzerine bir koza örer, yalnızlığa dalar? Virginia Woolf ’un odası vardı. Proust’un kapalı pencereleri. Marguerite Duras’ın sessiz evi. Dylan Thomas’ın mütevazı kulübesi. Hepsi de kelimelerle dolacak bir boşluk peşinde. Bakir topraklara nüfuz edecek, sahipsiz şifreleri kıracak, sonsuz olanı ifade edecek kelimelerle. Adanmışlık’ta çağımızın en ilham verici sanatçılarından biri sakınmadan defterlerini açıyor, kendi yaratım sürecinin yanı sıra neden yazdığımızı da gözler önüne seriyor.

Steve Jobs: 48 Dile Çevrilen Biyografisi

360.00

Çok satan Benjamin Franklin ve Albert Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, Steve Jobs’ın kendisiyle tam işbirliği içinde yazılmış ilk ve tek biyografisini sunuyor.

Ben teknoloji üretmenin sezgi ve yaratıcılık gerektirdiğini, sanatsal üretiminse gerçek disiplin gerektirdiğini anlayan az sayıda kişiden biriyim.'
Jobs’la iki yıldan uzun süre boyunca yapılan kırktan fazla röportajın -ayrıca yüzden fazla akrabasıyla, arkadaşıyla, hasmıyla, rakibiyle ve iş arkadaşıyla yapılan görüşmelerin- temel alındığı bu kitap, kusursuzluk tutkusuyla ve azmiyle altı endüstride (kişisel bilgisayarlar, animasyon filmler, müzik, telefonlar, tablet bilgisayarlar ve dijital yayıncılık) çığır açmış yaratıcı bir girişimcinin inişli çıkışlı hayatını ve güçlü kişiliğini anlatıyor. Jobs çevresindeki insanları çileden çıkarabiliyor ve umutsuzluğa sürükleyebiliyordu. Ama kişiliği ve ürünleri birbiriyle bağlantılıydı; tıpkı Apple’ın donanımlarıyla yazılımlarının genellikle olduğu gibi, entegre bir sistemin parçalarıydı. Dünyanın dört bir yanındaki toplumlar dijital çağ ekonomileri kurmaya çalışırken, Jobs yenilikçiliğin ve uygulanabilir hayal gücünün mutlak ikonu olarak öne çıkıyor. 21. yüzyılda değer yaratmanın en iyi yolunun yaratıcılığı teknolojiyle birleştirmek olduğunu biliyordu, bu yüzden hayal gücü atılımlarını takdire şayan mühendislik başarılarıyla birleştiren bir şirket yarattı. Jobs bu kitabın yazılma sürecinde işbirliğinde bulunsa da, yazılanlar üstünde söz sahibi olmayı ve hatta kitabı yayınlanmadan önce okuma hakkını bile istemedi. Hiç sınır koymadı, tersine tanıdığı insanları dürüst konuşmaya teşvik etti. “Gurur duymadığım bir sürü şey yaptım, örneğin 23 yaşındayken kız arkadaşımı hamile bırakmam ve sonrasındaki tavrım bunlardan biri,” dedi. “Ama öğrenilmesine izin veremeyeceğim kadar kötü sırlarım yok.” Jobs birlikte çalıştığı ve rakip olduğu insanlar hakkında içtenlikle ve bazen zalimce konuşuyor. Arkadaşları, düşmanları ve iş arkadaşları da aynı şekilde davranarak, onun iş hayatına yaklaşımını biçimlendiren tutkularından, takıntılarından, mükemmeliyetçiliğinden, sanatçılığından, huysuzluğundan, kontrol saplantısından ve sonuçta ortaya çıkan yaratıcı ürünlerden dobraca bahsediyorlar. Jobs çevresindeki insanları çileden çıkarabiliyor ve umutsuzluğa sürükleyebiliyordu. Ama kişiliği ve ürünleri birbiriyle bağlantılıydı; tıpkı Apple’ın donanımlarıyla yazılımlarının genellikle olduğu gibi, entegre bir sistemin parçalarıydı. Onun öyküsü yaratıcılıkla, karakterle, liderlikle ve değerlerle ilgili, hem eğitici hem de uyarıcı bir öykü.

Bavulumdaki Kırık Fincan

205.00

Kimsenin tanımadığı bir hayvan elinde kocaman bir bavulla çıkageldiğinde, etraftaki diğer hayvanlar haliyle meraklanıyor. O bavulun içinde ne olabilir? Çay fincanı mı? Peki. Masa ve sandalye mi? Hadi o da tamam. Bir ev ve ağaçlı bir tepe mi? Yok artık, bu yabancı ne dediğinin farkında değil herhalde.

Hayvanlar meraklarına yenilip bavulu izin almadan açınca, anlamlı bir fotoğrafla karşılaşıyorlar. Böylece tanımadıkları o hayvanın neler neler yaşadığını anlamaya başlıyor ve hep birlikte ona özel bir "hoş geldin" armağanı hazırlıyorlar.
2020 CILIP Kate Greenaway Madalyası finalisti
"Derinlere işliyor. Umarım tüm ebeveynler Bavulumdaki Kırık Fincan'ı çocuklarıyla paylaşır." Khaled Hosseini, Uçurtma Avcısı'nın yazarı
"Başkalarına karşı nezaket fikrini küçük çocuklara tanıtmak için sade ve güçlü bir yol." Axel Scheffler, Yayazula'nın çizeri
"Hoşgörü ve anlayış bu çocuk kitabının tam kalbinde." Laura Padoan, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği

Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?

230.00
Farklı farklı duygular, az veya çok hepimizde varlar. Peki acaba bu tuhaf yaratıklar bizim onları hissetmediğimiz mesai saatleri dışında ne yapıyorlar? Hangi duygu yükseklere tırmanıyor, hangisi yerin altına saklanıyor, hangisi bir baloncuğun içinde yaşıyor ve hangisi salyangozlara yardım ediyor? Kaygı, tam olarak neden çekiniyor? Güvenin kurduğu köprüden kimler kimler geçiyor? 25 dile çevrilen bu şairane kitap, içimizdeki duygulara bakmak, onları tanımak ve ailecek onlar hakkında sohbet etmek için harika bir davet. Duygularımıza dair hem tatlı hem manidar gerçekler Oziewicz’nin şairane dili, Zając’ın muzip çizimleriyle birleşiyor; hoş detayları ve düşündüren metaforlarıyla her yaştan bizleri kendi içimizde yolculuğa çıkarıyor. Cevapları ararken çocukları kendi duygularıyla tanıştırıyor, hissetme ilhamı veriyor; duyguları yargılamadan sunarak onlar hakkında konuşmaya teşvik ediyor.

Her Şeyin Sonu

270.00
Belki biz görmeyiz ama günün birinde her şey sona erecek. Evrenimizin bir başlangıcı olduğunu biliyoruz; peki bu hikâyenin sonunda ne olacak? Ve bu son bizim için ne anlama geliyor? Capcanlı, esprili dili ve mizah anlayışıyla astrofizikçi Katie Mack, bizi kozmosun beş olası finaline –Büyük Çöküş, Sıcak Ölüm, Vakum Bozunumu, Büyük Yırtılma ve Sekme– doğru hayret verici bir geziye çıkarıyor. Bunu yaparken kuantum mekaniği, kozmoloji, sicim teorisi ve daha pek çok mühim kavram arasında bize keyifle yol gösteriyor. Halihazırdaki eksik evren bilgimizde yapılacak ufak oynamaların ortaya bambaşka gelecekler çıkarabileceğini keşfediyoruz: Evrenimiz nihayetinde kendi içine çökebilir, kendini yırtabilir, hatta –önümüzdeki birkaç dakika içinde– önlenemez biçimde genişleyen bir kıyamet baloncuğuna kurban gidebilir. Bu sürükleyici “kozmik gerçekliğe kaçış” öyküsü, büyülü ve pek aşina olmadığımız bir fizik sahasını incelemenin ötesinde, yükselen bir astrofizikçinin evreni ve evrendeki yerimizi düşünürken yaşadığı heyecanı da bizle paylaşıyor. Patlayan yıldızlar ve sıçrayan evrenler arasında Mack, aciz faniler olarak yolun sonunu değiştiremesek de en azından ne olup bittiğini birazcık kavramaya başlayabileceğimizi gösteriyor. Her Şeyin Sonu, tüm bildiklerimizin en ucuna doğru uzanan, çılgınca eğlenceli, şaşılacak derecede neşeli ve iyimser bir seyahat.

Tütü Düştü

197.00
Bazen düşer, düşer, düşersin, ama sonra uçmayı öğrenir, yükselir, yükselir ve yükselirsin.  Minik yalıçapkını Tütü, o sabah tüm cesaretini toplayıp uçmaya karar verir. Kendini yuvadan aşağı bırakır ve başlar düşmeye. Neyse ki sen varsın! Tepetaklak başlayan bu yolculukta, kitabı doğru yerde çevirmeyi sakın unutma. İşte orada başlayacak, Tütü’nün muhteşem uçuşu. Ödüllü yazar ve çizer Corey R. Tabor’dan kendine inanmak üzerine yenilikçi ve eğlenceli bir kuş masalı. 2022 CALDECOTT ONUR ÖDÜLÜ ve 2022 ALA YILIN KİTAPLARI SEÇKİSİ
 “Capcanlı." —Publishers Weekly
 “Yüreklendirici." —Booklist

Matt Haig Roman Seti

967.00
Zamanı Durdurmanın Yolları Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir. Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak. İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman. “Matt Haig insan doğasının aydınlık ve karanlık tarafına aynı ölçüde hâkim. Ve bu yetisini harika öyküler yaratmak için kullanıyor.”-NEIL GAIMAN “Matt Haig yüreğimizi dokuyor. Bu kitabın gücüne karşı koymak zor.”-GUARDIAN “Olağanüstü bir kitap.-STEPHEN FRY “Bu yılın ve nice yılların en iyi kitabı. Baş döndüren bir okuma. Zaman durdu...”-DANNY WALLACE İnsanlar “Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”

Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...

Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?

Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.

Gece Yarısı Kütüphanesi “Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi? İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.

Zamanı Durdurmanın Yolları

260.00
Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir. Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak. İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman. “Matt Haig insan doğasının aydınlık ve karanlık tarafına aynı ölçüde hâkim. Ve bu yetisini harika öyküler yaratmak için kullanıyor.”-NEIL GAIMAN “Matt Haig yüreğimizi dokuyor. Bu kitabın gücüne karşı koymak zor.”-GUARDIAN “Olağanüstü bir kitap.-STEPHEN FRY “Bu yılın ve nice yılların en iyi kitabı. Baş döndüren bir okuma. Zaman durdu...”-DANNY WALLACE

Komik Kitap Seti: Komik Yer İsimleri Oteli, Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı (2 Kitap)

327.00

Komik Yer İsimleri Oteli

Nerede yaşıyorsun? Küçük Horultu’da mı yoksa Kaşınan Popo’da mı? Canavarlı mısın yoksa Sidikliköylü mü? İnanmayacaksın ama bu yerlerin hepsi gerçekten var!

Komik Yer İsimleri Oteli’ne hoş geldin! Dünyanın dört yanından tatile gelen kuşlar, otelde havuz keyfi yaparken tuhaf bir ortak noktaları olduğunu fark ediyorlar: Hepsi komik isimli yerlerden geliyor. Sence hangi kuşun memleketi tam bir Saçmalık? Peki Tavuk’tan gelen hangisi? Hiçbir Yer’de yaşayan kuşu tahmin edebildin mi?

“Yoook artık!” dedirten yer isimleri ve kahkahaya boğulan kuşlarla dolu bir kitap bu.

Not: Hâlâ bu yer isimlerine inanamıyorsan, kitabın son sayfasına bir göz at.

Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı

Sahanda Yumurta Denizanası, Diken Sırtlı Maymun Surat Balığı, Pembe Peri Armadillo. İnanmayacaksın ama bu hayvanların hepsi gerçekten var! Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı’na hoş geldin! Buradaki hayvanların bir ortak noktası var, hepsi isimlerini değiştirmek istiyor. Büyüleyici hayvanlar ve onların bitmeyen kahkahalarıyla dolu, çılgıncasına eğlenceli bir kitap bu. Peki ya sen, hayatında hiç Püsküllü Halı Köpekbalığı gördün mü? Not: Hâlâ bu isimlere inanamıyorsan, kitabın son sayfasına bir göz at.    

Komik Yer İsimleri Oteli

205.00

Nerede yaşıyorsun? Küçük Horultu’da mı yoksa Kaşınan Popo’da mı? Canavarlı mısın yoksa Sidikliköylü mü? İnanmayacaksın ama bu yerlerin hepsi gerçekten var!

Komik Yer İsimleri Oteli’ne hoş geldin! Dünyanın dört yanından tatile gelen kuşlar, otelde havuz keyfi yaparken tuhaf bir ortak noktaları olduğunu fark ediyorlar: Hepsi komik isimli yerlerden geliyor. Sence hangi kuşun memleketi tam bir Saçmalık? Peki Tavuk’tan gelen hangisi? Hiçbir Yer’de yaşayan kuşu tahmin edebildin mi?

“Yoook artık!” dedirten yer isimleri ve kahkahaya boğulan kuşlarla dolu bir kitap bu.

Not: Hâlâ bu yer isimlerine inanamıyorsan, kitabın son sayfasına bir göz at.

Sondan Başlıyoruz

260.00
Kaliforniya’da okyanus manzarasına bakan yamaçlarda, sakin bir kasaba. Duchess Day Radley, tutunamamış yetişkinler dünyasına doğmuş, on üç yaşında bir kız, kendi deyişiyle bir “kanun kaçağı”. Beş yaşındaki kardeşi Robin’i büyütmek ve otuz yıl önceki bir cinayetle enkaza dönüşmüş annesi Star’ı kollamaktan başka gayesi yok. Walk, büyüdüğü kasabadan hiç çıkmamış bir polis şefi. En yakın dostu Vincent’ı hapse yollayan ifadeyi vermenin acısı ve yitirilen güzel bir yaşam umudunun yaraları asla iyileşmemiş. Otuz yılın ardından Vincent’ın serbest kalmasıyla geçmişin nefesi bugüne karışıyor. Duchess, annesini korumaya çalışırken kasabaya felaketi getiren fitili ateşleyecek ve yüzleşilemeyen gerçekler ortaya serilecek.
Hayatın sunduklarından fazlasını hak edenlerin hikâyesi bu. Cinayet ve intikamın romanı; sırların ve yalanların, dostluğun, aşkın ve sarsılmaz aile bağlarının... Doğrunun. Yanlışın. Ve ikisi arasında yaşanan hayatlarımızın.
“Dünyayı fethedecek bir kitap.” –RUTH JONES “İnanılmaz! Karakterler öyle iyi tasarlanmış ki her an sayfadan fırlayacaklarmış gibi geliyor.” –B. A. PARIS “...büyüleyici, uzun zamandır romanlarda gördüklerime benzemeyen bir genç kahraman...” –JOHN HART “Unutulmayacak karakterlerle dolu, nefis yazılmış bir cinayet romanı.” –JANE HARPER

Saklı Dünya: Mantarlar Yaşamı, Zihnimizi ve Geleceğimizi Nasıl Değiştirir?

270.00
Canlılar dünyasındaki yaşam formlarından biri öyle garip ve muhteşemdir ki bizi yaşamın işleyişi üzerine yeniden düşünmeye zorlar. Ne bitki ne de hayvanlar. Yerde, havada, vücudumuzda yaşıyorlar. Kimisi mikroskobik boyutlarda, kimisi şimdiye dek kaydedilmiş en büyük organizma. Karasal yaşam, bu canlıların kayaları parçalamasıyla başladı. Ekmek, alkol ve bazı ilaçları bahşederek insanlık tarihini şekillendirdiler. Uzayda yaşayabilecek ya da nükleer radyasyonun ortasında serpilebilecek kadar dayanıklı, davranış manipülasyonuyla bazı hayvanları felakete sürükleyebilecek kadar becerikli, atmosferin içeriğini –ve belki de geleceğimizi– değiştirebilecek kadar kudretliler. Mantarların hayranlık uyandırıcı ama göz ardı edilmiş dünyasına hoş geldiniz. Merlin Sheldrake, 23 dile çevrilip kısa sürede bir doğabilim klasiğine dönüşen Saklı Dünya’da, neredeyse bütün canlı sistemleri destekleyen mantarların yaşamlarına büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. “Wood Wide Web” denen ağlar sayesinde bitkileri birbirine bağladıklarının keşfedilmesiyle ekosistemleri anlama biçimimizi, beyinleri olmadığı halde problem çözebildiklerinin anlaşılmasıyla da geleneksel “zekâ” tanımlarını değiştiren mantarların, gerek yaşadığımız gezegeni gerekse zihin ve davranışlarımızı anlamanın anahtarı olduğunu gösteriyor. Mantarları daha yakından tanıdıkça pek çok şeyin ancak onlarla anlam kazandığını fark ediyoruz.
“Bu kitaba aşık oldum. Merlin şairin hayal gücüne sahip bir bilim insanı.”–MICHAEL POLLAN, Arzunun Botaniği’nin yazarı
“Doğal yaşama dair anlayışımızı tepeden tırnağa yeniden şekillendiriyor. Baş döndürücü.” –ED YONG, Mikrobiyota’nın yazarı
“Bir macera romanı gibi okunuyor... Harikulade.” –Sunday Times
“Muhteşem!”–MARGARET ATWOOD

Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler

264.00

Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.

Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi. Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor. Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap. “Matt Haig insanlık halleriyle, onun aydınlık ve karanlığıyla empati kuruyor; mükemmel anlatılarını inşa etmek için renk paletinin tamamını kullanıyor.” —Neil Gaiman “Modern hayatın keskin bir gözlemcisi.” —New York Times

Hepsi Sana Miras Serisi Seti: Unutulmakta Olan Klasikleri Kurtarın! (10 Kitap)

1,462.00

Peki ya bugünün büyük yazarları, tüm zamanların en büyük hikayelerini, sana yeniden anlatsa?

Unutulmakta olan klasikleri, bugünün büyük yazarlarının yardımıyla çocuklarla buluşturmak. İşte HEPSİ SANA MİRAS serisinin amacı bu.

Ünlü İtalyan yazar Alessandro Baricco'nun dünyanın dört yanındaki yazar dostlarını yardıma çağırması ile ortaya çıkmış bir "kurtarma botu". Umberto Eco'dan Jonathan Coe'ya, Dave Eggers'tan Nobel ödüllü Mario Vargas Llosa'a, günümüzün önemli yazarları birer klasik seçip, bunları sanki kendi çocuklarına anlatırmış gibi, etkileyici ama kolay anlaşılır bir dille yeniden hikayelendirdi. Üstelik zaman zaman kendi hayal güçleriyle zenginleştirmekten de kaçınmayarak. Ve yine günümüzün önemli çizerleri bu metinleri resimlediler.

HEPSİ SANA MİRAS (özgün isim: Save The Story) serisinde anlatım dilinden görsel tasarıma kadar her şey klasikleri çocuklara sevdirmek amacıyla tasarlandı. Ama yetişkinler de okurken büyük keyif alacaklar. Hele bir de dizlerinde onları dinleyen (mümkünse 6 yaşından büyük) bir çocuk varsa...

Set içindeki kitaplar:

  • Hepsi Sana Miras - Antigone
  • Hepsi Sana Miras - Burun
  • Hepsi Sana Miras - Cyrano de Bergerac
  • Hepsi Sana Miras - Denizler Altında Yirmi Bin Fersah
  • Hepsi Sana Miras - Don Juan
  • Hepsi Sana Miras - Gılgamış
  • Hepsi Sana Miras - Gulliver
  • Hepsi Sana Miras - Kral Lear
  • Hepsi Sana Miras - Nişanlılar
  • Hepsi Sana Miras - Suç ve Ceza

Senin Seçimin Boyama Kitabı

205.00
İstediğin her yere gidebilecek olsan nereyi seçerdin?
Deniz kenarı, orman, yanardağ, şehir, çöl ya da uzay?
Neyle seyahat ederdin?
Roket, kano, zıpzıp, helikopter ya da yarış arabası?
Peki eğlenmek için hangisini tercih ederdin?
Kayak yapmak, iple yüksekten atlamak, sörf yapmak, keşif yapmak ya da güneşlenmek?
Haydi... SEÇİM SENİN!
Çıkar boya kalemlerini!
Dünya çapında bir milyondan fazla satan SENİN SEÇİMİN serisinin boyama kitabı.
“Sharratt’ın harika illüstrasyonları ile muazzam bir hikâye oluşturma seti.”
—Geraldine Brennan, Times Eğitim Eki

Yitik Kızlar

260.00
Edward Fosca bir katil! Mariana bundan emin ama hiçbir şey yapamıyor. Çünkü Cambridge Üniversitesi’nde Yunan Tragedyası profesörü olan Fosca, bütün kampüsün hayran olduğu, yakışıklı, karizmatik ve lekesiz bir adam. Özellikle Genç Kızlar Kulübü denen özel hayran topluluğundaki öğrencileriyle ilginç bir yakınlığı var. Bu kızlardan birinin törensel şekilde katledilmesi üzerine Mariana, psikoterapi uzmanlığını polise yardım için kullanmaya başlıyor. Eski okulu Cambridge’de, kuleler ve taş duvarların sardığı bu cennette, antik geleneklerin uğursuz bir şeyi sakladığının farkında. Lehinde görgü tanığı olmasına rağmen, katilin Edward Fosca olduğundan zerre şüphesi yok. Ama bir profesör neden öğrencisini öldürür? Ve neden Yunan mitolojisinin “genç kızı” Persephone’nin ayinlerinden ve yeraltı dünyasına yolculuğundan söz edip duruyor? Kampüste yeni bir cesedin bulunmasıyla, Mariana’nın suçlunun Fosca olduğunu kanıtlama çabası onu çöküşün kıyısına sürükleyecek bir saplantıya dönüşüyor. Sessiz Hasta ile Goodreads Yılın En İyi Gerilim Romanı ödülünü kazanan Alex Michaelides’den, bugüne dek 40 dile çevrilmiş, soluksuz okuyacağınız bir roman. “Michaelides’in uzun zamandır beklenen romanı… Anlatımı kuvvetli ve karşı konulmaz.” –NEW YORK TIMES

Bir Artı Bir: Küçükler ve Büyükler Birlikte Oynuyor (Çift Dilli)

280.00

İster annen ya da babanla, ister teyzen ya da dedenle oynayabileceğin, çift dilli (Türkçe ve İngilizce) aile boyu etkinlik kitabına hoş geldin!

Oyunun kurallarını anlatıyorum:

1. Birlikte eğlenmek

2. Çok ama çok gülmek

Devasa sayfaları, harika çizimleri ve birbirinden eğlenceli onlarca etkinliğiyle Bir + Bir seni bekliyor.

"Çocuklar için yetişkinlerle temasta olmak ne kadar yararlıysa, yetişkinler için de çocuklarla temasta olmak o kadar yararlıdır.”
Roland D. Laing

Zaman ve Suya Dair Bir Buzula Ağıt

279.00

Yaşadığımız yüzyıl içinde dünyadaki suyun doğası değişecek; buzullar eriyecek, deniz seviyeleri yükselecek ve sularının asitliği son 50 milyon yıldır görülmemiş derecede artacak. Bu dönüşüm gezegenimizdeki bütün yaşamı, tanıdığımız ve sevdiğimiz herkesi derinden etkileyecek. Aklın alabileceğinden daha karmaşık, geçmişteki tüm deneyimlerimizden daha mühim, dilin kendisinden daha ulu bir vaka... Bu büyüklükte bir sorunu hangi sözcüklerle tarif edebilirsiniz ki?

İşte bu engin meselenin net bir resmini çekmek isteyen İzlandalı ünlü yazar ve aktivist Andri Snaer Magnason’un, eriyen Okjökull buzuluna yazdığı ağıt –“Geleceğe Mektup”– dünya çapında haber olmuş, milyonlarca kişi tarafından paylaşılmıştı. Magnason şimdi de bilimsel yaklaşım ile kişisel bakışını birleştiriyor; iklimbilimcilerin gelecek tahminleri arasında yolculuk ederken kadim efsanelerden, atalarının hikâyelerinden ve Dalai Lama’yla yaptığı söyleşilerden geçen güzergâhını incelikle –ve nükteli, ironik bir dille– örüyor. Nihayetinde ortaya hem bir seyahatname hem bir dünya tarihçesi hem de –gelecek kuşaklarımız uğruna– dünyayla uyum içinde yaşamamızın önemine dair sarsıcı bir hatırlatma çıkıyor.

2020 NORDIC COUNCIL EDEBİYAT ÖDÜLÜ FİNALİSTİ

“Andri, gezegendeki yerimize dair derinde yatan duygularımızı, üstlerine şiir ve hayret serperek su yüzüne çıkarıyor. Derinden etkilendim ve ilham buldum.”

—Darren Aronofsky

Arthur ve Altın Halat: Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu

205.00

Kocaman bir mahzen hayal edin; içinde antik kralların mumyalarından büyük savaşçıların savurduğu parlak kılıçlara, dünyanın en etkileyici hazineleri olsun! Peki ama tek bir insan böyle bir koleksiyona nasıl sahip olabilir? Kimdir bu Profesör Destansoy?

Destansoy Ailesi’nin sırlarını keşfedeceğimiz bu ilk macerada Vikinglerin topraklarına gidiyoruz. Bakalım beklenmedik kahramanımız Arthur, sihirli cisimler ve kudretli tanrılarla dolu bu diyarda, dehşet saçan efsanevi yaratıkları alt edip kasabasını donmaktan kurtarabilecek mi?

Destansoy Ailesi'nin Efsaneler Koleksiyonu hakkında: Destansoy Ailesi olarak binlerce yıldır efsanevi yaratıkların ve cisimlerin toplanması ve korunması görevini üstlenmiş durumdayız. Ve bendeniz Profesör Destansoy, bu görev sırasında yaşadığımız müthiş olayları bir araya getirmeye karar verdim. Bu sayfalarda ve gelecek diğer kitaplarımda ailemizin destansı maceralarının öykülerini bulacaksın.

"Macera, mitolojik karakterler ve kolay okunan kitapları seven çocuklar içim tam bir ziyafet."

—BookTrust
Kirkus Yılın En İyi Resimli Kitabı seçkisinde

Bak Şu Okyanusa & Bak Şu Gezegene (2 Kitap)

327.00
Haydi, muhteşem bir yolculuğa çıkalım, gökyüzünde parlayan GEZEGENLERLE tanışalım. Madem oralar arabayla gidemeyecek kadar uzak, biz de ROKETE atladığımız gibi uçarız, çabucak! Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle, geleceğin ASTRONOTLARI için MUHTEŞEM bir resimli kitap!

Haydi gelin, DENİZALTIMIZA atlayalım, OKYANUSLARIN ve DENİZLERİN derinliklerine dalalım, Gizemli su altı dünyasına müthiş bir yolculuğa çıkalım. Herkes gemiye! Kemerlerimizi bağlayalım! 1, 2, 3, 4, 5 vee DALIYORUZ! FOOOOOOOOOOŞ! Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle tüm OKYANUS ve DENİZ kâşifleri için MUHTEŞEM bir resimli kitap!

 

Mektup: Yazışmanın Hayli İlginç Tarihi (Simon Garfield)

275.00

"Lütfen güvercinlerimi unutmayın.”

MS 3. yüzyılda yatılı okulda okuyan bir gencin babasına gönderdiği mektubun son satırı.

Dünya bir zamanlar mektup iletişimiyle dönüyordu. Akşam yemeğe ne zaman geliyoruz, muhteşem günümüz nasıl geçti, aşkımızdan nasıl havalara uçtuk, nasıl kahrolduk, her şey o mektuplardaydı. MEKTUP, posta yoluyla yaptığımız uzun ve benzersiz yolculuğun hikâyesi.

 Yolculuk boyunca hem Cicero, Jane Austen, Virginia Woolf, Jack Kerouac, Anaïs Nin, Napolyon Bonaparte, David Foster Wallace gibi bilindik simaların hem de MS 3. yüzyılda yaşamış yatılı öğrenci gibi, yazdıklarının bu kitabın parçası olabileceğini hayal bile edemeyecek sıradan insanların kaleminden çıkmış muhteşem mektupların zarfını açıyor. Bir zamanlar çoksatanlar listelerine giren mektup yazımı üstüne rehber kitapların (Lewis Carroll bile bu furyaya katılmıştı) izini sürüyor, Oscar Wilde’ın mektup yollamak için seçtiği tuhaf yöntemi, görünmez mürekkebin kullanım sırlarını, sahipsiz mektupları hayata döndürmek için kurulmuş ”Ölü Mektup Ofisi”nin dramatik öyküsünü paylaşıyor, hangi durumlarda düğün hediyesi olarak balık gönderilebileceğini öğretiyor, öldüğümüzde e-posta kutumuza ne olduğunu sorguluyor. Savaş dönemindeki bir yazışmanın büyüleyici hikâyesini gün yüzüne çıkartarak, basit bir mektubun hayatın gidişatını nasıl değiştirebileceğini gözler önüne seriyor.

Büyük ilgi gören “TAM BENİM TİPİM”in yazarından

“Büyüleyici anekdotlarla dolu... Mektuba karşı bulaşıcı bir heves yaratıyor.” New York Times

Bak Şu Gezegene

205.00
Haydi, muhteşem bir yolculuğa çıkalım, gökyüzünde parlayan GEZEGENLERLE tanışalım. Madem oralar arabayla gidemeyecek kadar uzak, biz de ROKETE atladığımız gibi uçarız, çabucak! Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle, geleceğin ASTRONOTLARI için MUHTEŞEM bir resimli kitap! Serinin diğer kitabı Bak Şu Okyanusa'yı incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Bak Şu Okyanusa

205.00

Haydi gelin, DENİZALTIMIZA atlayalım,

OKYANUSLARIN ve DENİZLERİN derinliklerine dalalım,

Gizemli su altı dünyasına müthiş bir yolculuğa çıkalım.

Herkes gemiye! Kemerlerimizi bağlayalım!

1, 2, 3, 4, 5 vee DALIYORUZ!

FOOOOOOOOOOŞ!

 Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle tüm OKYANUS ve DENİZ kâşifleri için MUHTEŞEM bir resimli kitap!

Serinin diğer kitabı Bak Şu Gezegene'yi incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gelecek Nasıl Gelecek – Bilim, Geleceğimiz Hakkında Ne Biliyor?

258.00

Ünlü fizikçi Jim Al-Khalili’nin zaman makinesine hoş geldiniz.

Kendi kendini tamir eden bisikletlere, yoldan elektrik üreten sürücüsüz otomobillere, hava şartlarına göre kendini ayarlayan giysilere hazır mısınız? İlaçlarınızın sizin DNA’nıza özel tasarlandığı bir dünya mı, yoksa yaşanabilir bir uzay mı sizi heyecanlandırır? Yapay zekânın bizden tüm işlerimizi devraldığı bir dünyaya ne dersiniz?

Gelecek Nasıl Gelecek’te, alanında söz sahibi uzmanlar önden gidip keşfe çıkarak insanlığın hayli olası yarınına ışık tutuyor. Kuantum bilgisayarları ve sentetik biyoloji gibi dudak uçuklatan teknolojilerden, iklim değişikliği ve enerji sorunu gibi hassas konulara uzanıyor; sürücüsüz araçların kaza anında kimin hayatını kurtarmaya programlanacağı ya da tedavisi imkansız bir hastalığa yakalanma riskinizi öğrenmek isteyip istememe gibi ikilemleri sorgulatıyor; totaliter “Büyük Birader” yerine trilyonlarca dijital “küçük birader” tarafından izlenmek bizi ürkütmeli mi gibi politik sorulara dair öngörülerde bulunuyorlar. Her şeyin internete bağlandığı bir gelecekte su ısıtıcınızın hack’lenmesiyle evinizin “kontrolünü kaybetmek” gibi tuhaf riskleri anlatıyor, “kıyameti yaşamış” bir dünyada nasıl hayatta kalıp uygarlığı baştan inşa edebileceğimizle ilgili sorulara ufkumuzu genişletecek cevaplar veriyorlar.

Gelecek dendiğinde bilimkurgunun ötesini merak edenler için, devrim yaratacak atılımların şablonları bu zihin açıcı gelecek kılavuzunda.

Aşk ve Gurur ve Zombiler

274.00
Elizabeth Bennet zombi tehdidini ortadan kaldırmakta kararlı ama kibirli ve bir o kadar da çekici Bay Darcy’nin gelişiyle dikkati kısa sürede dağılacak. İki taze aşık arasındaki eğlenceli ve “nispeten uygarca” geçen duygusal çatışmaları, zombilerle yaşanan ve pek de duygusal bir yanı olmayan kanlı çatışmalar takip edecek. "Şu evrensel olarak kabul edilen bir gerçektir ki, beyin sahibi bir zombi daima daha çok beyne ihtiyaç duyacaktır.” Romantizm, kalp kırıklıkları, kılıç darbeleri, yamyamlık ve binlerce çürüyen cesetle dolu Aşk ve Gurur ve Zombiler, tüm zamanların en büyük başyapıtlarından birini yutkunmadan okuyacağınız bir kitaba dönüştürüyor.

“Asıl mesele şu: Bay Darcy’ye hastalık bulaşırsa, Elizabeth onun kellesini zamanında uçuracak kadar cesur olabilecek mi?”

Kokarca İle Porsuk

210.00
KİMSE KAPI ÇALDIĞINDA karşısında bir kokarca görmekten mutlu olmaz. Ayrıca aklı başında hiç kimse evine bir kokarcanın taşınmasına izin vermez! Ama bizim hikâyemizde işler öyle yürümüyor: Kokarca, Porsuk’un yanına taşınıyor! Mühim Taş İşi’yle meşgul Porsuk’un isteyeceği son şey rahatsız edilmek olsa da artık bunun için çok geç. Kokarca’nın gelişiyle Porsuk’un tüm düzeni altüst oluyor. Roket patatesler havada uçuşuyor, kuyruklar havaya dikiliyor ve korkunç kokular yanlış yerde, yanlış hayvana püskürtülüyor. Hepsi tamam da, ortalıkta bunca tavuğun dolaşma sebebi ne? Kokarca ile Porsuk, Newbery Ödüllü Amy Timberlake’in kaleme aldığı ve bir arada yaşamak zorunda kalan iki zıt karakterin dostluğunu anlattığı serinin ilk kitabı. Caldecott Madalyası sahibi ünlü çizer Jon Klassen’ın çizimleriyle taçlandırdığı bu öyküyü okumaya, bir daha okumaya, tekrar tekrar ve sesli okumaya doyamayacaksınız.  

İnsanlar

260.00
“Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.” Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte... Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir? Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.

365 Bulmaca ve Akıl Oyunu (Karton Kapak)

230.00
Bulmacada usta mısın? Mantık oyunlarını sever misin? Öyleyse hodri meydan! Büyük nöron testi başlasın. Matematikçi Miquel Capó’nun hazırladığı 365 bilmece, görsel illüzyon, paradoks ve matematik problemi sayesinde gri hücrelerin neye uğradıklarını şaşıracaklar! Çözümü bulduğunda gururlanmak en büyük hakkın! Ama bulamazsan lütfen sorumlu okurluğu elden bırakma; çözememenin verdiği sinirle fırlatılan kitap yaralayıcı olabilir!

Pisagor Evimizin Her Şeyi

245.00

Nicolas Cage’in oynadığı film sayısı ile havuzlarda boğulan insan sayısı arasındaki ilinti ne olabilir?

Matematikten yararlanarak hız sınırı cezalarına itiraz edebilir miyiz?

Binlerce yıl önce Mezopotamya halkları rakamları icat etmişti: O zamandan beri matematiği tutabilene aşk olsun! Sevsek de korksak da –ya da “Ben sözelciyim,” diyerek konuyu geçiştirsek de– artık gündelik hayatta kullandığımız pek çok şeyin arkasında matematik var. Peki ama kahve makinenizden telefonunuzdaki uygulamalara, hemen her araç gerecin sizin adınıza her şeyi hesapladığı bu yeni dünyada matematikten anlamınıza gerçekten gerek var mı?

Pisagor Evimizin Her Şeyi’nde Stefan Buijsman, felsefe, psikoloji ve tarihi birleştirerek okuyucuyu matematiğin harikalar diyarına götürüyor. Matematikten habersiz gelişmiş topluluklardan insanların doğuştan gelen becerilerine (Bebekler sayabilir mi?), şansın hesaplanabilirliğinden çağın teknolojilerinin ardındaki sayısal dünyaya kadar uzanan Buijsman, neden yeni bir lisandan önce matematikten anlamayı seçmemiz gerektiğini, aksi takdirde başkalarının matematiğiyle (algoritmalar, kampanyalar, anketler, yalan haberler) aldatılmaya ne kadar açık olduğumuzu ortaya koyuyor.

Pisagor Evimizin Her Şeyi, henüz on sekiz yaşındayken yüksek lisansını, yirmi yaşındayken doktorasını tamamlamış bir dâhiden, sayılar ve matematikle ilgili düşüncelerimizi kökünden değiştiren bir rehber.

“Buijsman’ın, matematiğin esas kıymetinin gerçekliği basitleştirmesinde saklı olduğunu anlatan, büyük bir teorisi var.”

Gece Yarısı Kütüphanesi

260.00
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider.  Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi? İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor. “Değişmesini istediğimiz bir dünyada hep birlikte sıkışıp  kalmışken, tam zamanında yazılmış bir modern çağ masalı, günümüzün Şahane Hayat’ı.” Jodi Picoult “Kitapların yaşamı değiştirme gücünü kutlayan, içtenlikle ve mizahla yazılmış, baştan çıkarıcı bir roman.” Sunday Times “Matt Haig sözcükleri konserve açacağı gibi kullanıyor. Konserve de biziz.” Jeanette Winterson
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Sayısal Zekâ Gelişimi İçin Etkinlikli Ve Çıkartmalı Dedektiflik Çizgi Romanı (7-9 Yaş) – Müfettiş Numeroni

225.00
İlkokul öğrencilerinin sayısal zekâ becerilerini geliştirmek için hazırlanmış etkinlikli ve çıkartmalı dedektiflik çizgi romanı. Müfettiş Numeroni ile yardımcıları Kenar Mahalle Fareleri, Roma’nın merkezinde kurulan bir film setine gidiyor ve ortadan kaybolan kameraların peşine düşüyorlar. Onlarla birlikte ipuçlarını ortaya çıkarmaya ve suçluyu bulmaya hazır mısın? Müfettiş Numeroni’ye yardım etmek için önce merak uyandıran mantık oyunlarını çözmemiz gerek. Bunu yaparken aşağıdaki bilgi ve becerileri kullanacağız: • 1’den 20’ye kadar sayılar • Zihinden toplama ve çıkarma • Geometri: görsel-uzamsal beceriler, şekiller, çevir-yerleştir • Veri toplama, örüntü bulma ve olasılık • Ölçüler: ağırlık Bulmacalardan ve oyun temelli öğrenmeden ilham alan Müfettiş Numeroni serisi, merak uyandırıcı bir hikâye aracılığıyla, ilkokul 2. ve 3. sınıf öğrencilerinin matematik öğrenimine yardımcı olacak zihinsel süreçleri harekete geçirmeyi; ıraksak ve yaratıcı düşünme biçimini geliştirmeyi amaçlıyor.
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Zekâ Tuzağı

279.00

“Birçok insan düşündüğünü sanır; aslında yaptıkları, sadece önyargılarını yeniden düzenlemektir.”

WILLIAM JAMES Yüksek zekâlı insanların sonuca varmadan önce eldeki verileri bizlerden daha donanımlı bir şekilde değerlendirdiğini varsayarız. Muhakeme yeteneklerine güvenir, önyargılardan uzak olduklarını düşünürüz. Ama durum pek de öyle değil.

Çok zeki insanlar çok mantıksız kararlar alabiliyor. Nobelli bir fizikçi Arjantin sınırından iki kilo eroin geçirmek üzere kandırılabiliyor, Sherlock gibi bir zihni yaratan Arthur Conan Doyle iki ergen tarafından oyuna getirilebiliyor. Bilgi ve uzmanlık, insanları önyargılarına hapsederek yanlış düşüncelerin kök salmasına neden olabiliyor. David Robson’ın sözünü ettiği “Zekâ Tuzağı” tam da bu. Thomas Edison’dan NASA’ya, Nokia’dan İngiltere milli futbol takımına kadar zekâsına güvendiğimiz pek çok isim ve kurum bu tuzağa düşmüş, düşmeye de devam ediyor.

Peki bu kadar zeki olduğunu düşündüğümüz insanlar böyle yanlışlara düşebiliyorsa bizim de düşmemiz kaçınılmaz değil mi? Pek değil. David Robson, zekâ ve deneyim konusunda yakın dönemlerde ortaya atılmış stratejik cehalet, meta-unutkanlık ya da işlevsel aptallık gibi yaklaşımlardan yola çıkarak, bir yandan zekâsına çok güvendiğimiz insanların nasıl ve neden mantıksız kararlar alabildiklerini irdeliyor, bir yandan da bizlere de benzer tuzaklardan kaçınmak için basit ve uygulanabilir yöntemler sunuyor. İster zekilerden olun ister biz diğer fanilerden, soru bombardımanının kesilmediği bu karmaşık yüzyılda, Zekâ Tuzağı bilişsel potansiyelinizi tümüyle kullanabilmeniz ve daha doğru kararlar alabilmeniz için yepyeni bir alet çantası.

Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Evrendeki En Küçük Işıklar

258.00

“Her gezegenin yıldızı yoktur. Bazıları herhangi bir güneş sisteminde yer almaz. Tek başınadır onlar. Başıboş gezegen denir adlarına.”

Kocasının ölümünün ardından, bir yandan galaksimizin ötesinde yaşam bulmaya çalışırken bir yandan da kendi yaşamını baştan inşa etmek zorunda kalan ve bu süreçte yeryüzünde kurulan bağların gücünü keşfeden bir kadının, ünlü astrofizikçi Sara Seager’ın gerçek ve büyülü hikâyesi.

Sayısız yıldız ve sayısız olasılıkla dolu gökyüzüne on yaşında vurulmuştu Sara Seager. Yıllarını ötegezegenlere, yaşam barındıran ve erişilmesi hayal gibi görünen uzak dünyaları bulmaya adadı ve gezegen biliminin parlayan yıldızlarından biri oldu. Ama kocasının ani ölümüyle her şey değişti. Kırk yaşında, iki küçük oğlan ve elinde kocasının manav alışverişi gibi gündelik –ama o güne kadar kendisi MIT’nin astrofizik laboratuvarını yönetirken kocasının üstlendiği– işler için yazıp bıraktığı notlarla kalakalmıştı. Hayatında ilk kez kendini evrende yapayalnız hissetti.

Sara Seager bu delicesine dürüst anı kitabında, yaşamına yeniden yön verişinin tökezlemelerle dolu hikâyesini paylaşıyor bizlerle. Ötegezegenlerin peşine düşerek, onların yabancı güzelliğinde teselli araması (eşinin ölümünden bir yıl sonra Time dergisi tarafından uzay çalışmalarındaki en etkili 25 insan arasında gösterilecekti); kendisine uzanan yabancı eller sayesinde, neredeyse uzayda yaşam kadar mucizevi görünen insani bağları keşfedişi; ev tadilatından romantik hayata hemen her konuda önerileriyle onun yanında duran bir grup kadın... Ve en beklemediği şey: Dünya’ya eş bir yıldızı ararken, dünya üstündeki milyarda birlik bir eşleşme.

Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Nevrotik Bir Gezegenden Notlar

264.00
Dünya aklımızı zorluyor.  çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor. Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız? Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz? Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir  21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap.
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Transandans

279.00
2020 Kraliyet Akademisi Bilim Kitabı Ödülü Finalisti İnsanı sadece alet edevat kullanan bir çeşit akıllı şempanze olarak düşündüğümüzde türümüzün olağanüstü yönünü gözden kaçırıyoruz. Etrafınıza bakın: Gördüğünüz her şeyin –kendimiz dahil– akıllı tasarımcılarıyız. Basit taş aletlerden akıllı telefonlara nasıl geldik? Avcı-toplayıcı gruplar nasıl oldu da çokuluslu imparatorluklara evrildi? Sapiens okurları bilişsel bir devrimin –beynimizde meydana gelen çarpıcı evrimsel değişim sayesinde ilkel insanların modern bireylere dönüşmesinin– kültürel bir patlama yarattığını söyleyecektir. Gaia Vince ise Transandans’ta modern insanın genler, çevre ve kültürün birlikte geçirdiği incelikli bir evrimin ürünü olduğunu öne sürüyor. Ona göre insanı benzersiz kılan şey bireysel zekâmızdan çok, kolektif kültürümüz. Vince popülasyon genetiği, arkeoloji, paleontoloji ve nörobilimdeki öncü gelişmelerden yola çıkarak evrimimizin dört lokomotifi olan Ateş, Dil, Güzellik ve Zaman’ın, türümüzü Homo omnis adını verdiği aşkın bir süperorganizmaya nasıl dönüştürdüğünü gösteriyor. Transandans bizleri kimliğimiz üstüne yeniden düşünmeye çağıran ve aldığımız bu uzun yolun sonunda bugün çok daha büyük ama daha yıkıcı olabilecek bir şeyin eşiğinde durduğumuzu gösteren etkileyici ve kışkırtıcı bir kitap. “Ufuk açıcı, harikulade bir çalışma.” TIM FLANNERY, Bilim İnsanı Ve Ölümcül Havalar Kitabının Yazarı

Hangi Doğru – Nereden Baktığınız Gerçekliği Nasıl Şekillendiriyor, Doğru Bizi Nasıl Yanıltıyor?

279.00
Doğruları kendi emellerine hizmet edecek şekilde evirip çevirmekte uzman politikacılar, sırf tık alsın diye manşette doğruyu eğip büken gazeteciler, işlerine yarayacak doğruları, daha büyük bir doğruyu yanlış sunmak pahasına cımbızlayan aktivistler... Hepsi basit bir gerçekten faydalanıyor: Hemen her konuda birden fazla doğru var ve bizler dünyaya seçtiğimiz doğruların merceğinden bakıyoruz. İnternet bilgi mi yayıyor, nefret mi; et tüketmek iyi mi, kötü mü; Amazon, kitapçıları yok eden bir canavar mı yoksa daha fazla okumaya teşvik eden bir dost mu? Cevap, hangi doğruya öncelik verdiğinize göre değişiyor.Ve özünde tarafsız olması gereken rakip doğrular, maharetli ellerde yalandan bile yanıltıcı bir ikna aracına dönüşebiliyor. Hector MacDonald politika, iş dünyası, medya ve gündelik hayattan alınmış ilginç –hatta kimi zaman dehşete düşüren– çok sayıda vakayı inceleyerek doğrunun, gerçeklikten neden ve nasıl koparılabildiğini ortaya koyuyor. Hangi Doğru, düşüncelerimiz ve eylemlerimizin bize sunulan seçilmiş doğrularla nasıl derinden şekillendiğini anlatan ayıltıcı ve yol gösterici bir kitap. “MacDonald doğrunun kaypaklığına nişan alıyor.”  New York Times “Nefis.”  Matt Ridley

Ya Siz Nasılsınız, Dr. Sacks

279.00

Gazeteci-yazar Lawrence Weschler, Oliver Sacks’la vakit geçirmeye, 80’lerin başlarında yeni işvereni The Times için bu nörologla ilgili bir profil yazısı hazırlamaya giriştiğinde başladı. Dr. Sacks yaklaşık on yıl öncesinde, Bronx’taki bir hastane koğuşunda yatan katatonik hastalarının hayata mucizevi ama aynı zamanda sorunlu dönüşlerini anlatan başyapıtı Uyanışlar’ı yayımlamıştı. Ama kitap çok duyulmamıştı ve Dr. Sacks hâlâ pek tanınmıyordu. İkili, izleyen dört yıl boyunca, Oliver Sacks’ın kişisel nedenler öne sürerek profil yazısını bırakmasını rica etmesine kadar birlikte çalıştı. İşbirliği sonlansa da Dr. Sacks ve Weschler sonraki  otuz yıl boyunca yakın arkadaş kaldılar ve derken, Oliver Sacks ölüm döşeğindeyken Weschler’dan projeyi tekrar ele almasını istedi.

Bu kitap, o talebin sonucu.

Lawrence Weschler, Ya Siz Nasılsınız, Dr. Sacks?’ta kendini Don Kişot’un Sanço’su rolüne sokarak dâhi nöroloğun müthiş sofra sohbetleri ve muazzam kişiliğini capcanlı bir anlatıya yansıtıyor. Sacks’ın kürek çekmesini, söylenmelerini ve derinlemesine önemseyişini, Karısını Şapka Sanan Adam’ı oluşturan denemeleri yazışını, uyuşturucu yüklü, çalkantılı gençliğini, hastalarına yardım edişini ve dostlarını çileden çıkarışını, bireyin ruhunun özgünlüğü meselesini ele almayı başaramayan tıp ve bilim dünyasına karşı büyük endişesini ve sonucundaki fikir savaşını izliyoruz. Ve tüm bu anlar boyunca, onu çağının en büyük hatiplerinden biri yapan müthiş, müstehcen, gülünç ve derin konuşmalar çağlıyor.

Karşınızda bütün çalışmaları, her hastasına özenle sorduğu “Nasılsınız?” sorusunun etrafında gelişmiş romantik bir bilim insanının, kendi deyişiyle bir “klinik ontolojist”in nihai portresi: Ya Siz Nasılsınız, Dr. Sacks?

1984 (Grafik Roman)

300.00

George Orwell’in ölümsüz distopyasının  Orwell Vakfı onaylı ilk grafik roman (karton kapak) uyarlaması.

1984 yılında Londra, Düşünce Polisi’nin insanların  her adımını denetlediği, boğucu bir şehirdir. Hakikat Bakanlığı’nda çalışan Winston Smith bu habis sistemin içinde bir dişlidir; görevi yaşanmış olayları Parti’nin kabul ettiği resmi gerçeklere uygun düşecek şekilde uyarlayıp tarihi yeniden yazmaktır.  Bu korku toplumunu sorgulamaya başladığı gün, geri dönülemez bir yola girer.

Ünlü çizer Fido Nesti, Orwell’in başyapıtı ve distopya edebiyatının doruk noktası 1984’ü baştan yorumlayarak, gerçeğe dönüşme ihtimali gün geçtikçe artan bir dünyaya çizdiği yüzler, bedenler ve manzaralarla hayat veriyor.

Fang Ailesi

258.00
Şayet Caleb ve Camille Fang gibi hayatınızı performans sanatına adamışsanız, ve yapıtlarınız gerçekliği çarpıtmak üstüne kurulmuşsa, konu ebeveynliğe geldiğinde kimse sizden harikalar beklememeli. İnanmazsanız Buster ile Annie Fang’e sorun. Onlar kendilerini bildi bileli (istemeden) anne babalarının zirzop yapıtlarında rol aldılar. Ama sonra büyüdüler, önce anne babalarının yarattığı garip dünyanın ötesine adım attıkları yaşa, ardından o dünyada tutunamayıp, kurdukları yaşamların başlarına yıkıldığı yaşa geldiler. Biri sancılı bir yazar, diğeri Hollywood'da umut veren bir aktris olan iki kardeş, büyüdükleri eve dönmekten başka çare göremediler. Ancak anne babaları onlarla ilgilenemeyecek kadar meşguldü; “başyapıtımız” dedikleri son bir performansı hayata geçirmeye hazırlanıyorlardı. Çok geçmeden hırslar çarpıştı ve her bir Fang üyesi çok önemli bir kararın eşiğine geldi: Önemli olan aile miydi, yoksa sanat mı? Kevin Wilson'ın pek çok yayın organı tarafından "yılın en iyileri" seçkisine dahil edilen ve yakında sinemaya uyarlanacak romanı FANG AİLESİ, sürekli çatışan ama birbirini sevmekten asla vazgeçmeyen tuhaf bir ailenin eşsiz hikayesi.

İlk Kuantum Fiziği Kitabım & İlk Görelilik Kitabım (2 Kitap)

517.00
Bu seti alarak edineceğiniz kitaplar:
  • İlk Görelilik Kitabım
  • İlk Kuantum Fiziği Kitabım
İlk Görelilik Kitabım Einstein’ın görelilik teorisi, uzaya ve zamana dair bildiğimiz ne varsaters yüz etti. Hiç şaşmadan akıp geçtiğini sandığımız zamanın yavaşlayıp hızlanabildiğini, uzayın bükülebildiğini, cisimlerin hareket ederken ağırlaştığını öğrendik! Hatta bir rokete atlayıp ışık hızında seyahat edebilsek dünyadaki yüz yıllık sürenin bize birkaç saatmiş gibi geleceğini… Bunların çok uçuk şeyler olduğunu mu düşünüyorsun? Neyse ki yol bulmak için kullandığımız GPS cihazlarını yapanlar böyle düşünmüyor. Zamanın uzaydaki uydu için başka, dünyada yaşayan bizler için başka aktığını bilmeseler o cihazlar bizi olduğumuzdan kilometrelerce uzakta gösterecekti. Peki daha fazla zaman kaybetmeden böylesine müthiş bir fikri anlamaya ne dersin? Eğer sen de evrenin nasıl işlediğini, uzay ile zaman arasında nasıl bir bağlantı olduğunu ya da ışık hızında yolculuk yapabilsek nelerle karşılaşacağımızı merak ediyorsan, Dr. Albert’ın liderliğindeki bu heyecan verici ve eğlenceli turu kaçırma! İlk Kuantum Fiziği Kitabım Etrafımızdaki her şey; ağaçlar, kayalar, ışık ve hatta insanlar çok ama çok küçük parçacıklardan oluşuyor. Madde ve enerjiden oluşan bu mikroskobik evreni gerçekten garip ve şaşırtıcı yasalar yönetiyor. İlk Kuantum Fiziği Kitabım, bu neredeyse sihirli evrende olup biteni rahatça anlamanız ve anladıkça hayrete kapılmanız için tasarlandı. Newton’dan Marie Curie’ye –ve hatta Schrödinger’in kedisine–, bilimi değiştirmiş pek çok karakterin sahne alacağı bu kitap sizi atomlarla, olasılık dalgalarıyla, periyodik tabloyla, antimadde ve radyoaktiviteyle tanıştıracak, tüm bunları zorlu ders konuları olmaktan çıkaracak. 2019 yılında bilim temalı çocuk ve gençlik kitaplarına verilen SB&F Ödülü finalisti olan İlk Kuantum Fiziği Kitabım, 10 yaş ve üstü çocuklara (ve tüm meraklı yetişkinlere) karmaşık görünen fizik konularını en basit ve en eğlenceli biçimde açıklamak için harika bir başlangıç kitabı.

İlk Görelilik Kitabım

285.00
DR. ALBERT SUNAR GÖRELİLİK TEORİSİNİ ANLAMAK HİÇ BU KADAR KOLAY OLMAMIŞTI! Einstein’ın görelilik teorisi, uzaya ve zamana dair bildiğimiz ne varsa ters yüz etti. Hiç şaşmadan akıp geçtiğini sandığımız zamanın yavaşlayıp hızlanabildiğini, uzayın bükülebildiğini, cisimlerin hareket ederken ağırlaştığını öğrendik! Hatta bir rokete atlayıp ışık hızında seyahat edebilsek dünyadaki yüz yıllık sürenin bize birkaç saatmiş gibi geleceğini…  Bunların çok uçuk şeyler olduğunu mu düşünüyorsun? Neyse ki yol bulmak için kullandığımız GPS cihazlarını yapanlar böyle düşünmüyor. Zamanın uzaydaki uydu için başka, dünyada yaşayan bizler için başka aktığını bilmeseler o cihazlar bizi olduğumuzdan kilometrelerce uzakta gösterecekti. Peki daha fazla zaman kaybetmeden böylesine müthiş bir fikri anlamaya ne dersin?  Eğer sen de evrenin nasıl işlediğini, uzay ile zaman arasında nasıl bir bağlantı olduğunu ya da ışık hızında yolculuk yapabilsek nelerle karşılaşacağımızı merak ediyorsan, Dr. Albert’ın liderliğindeki bu  heyecan verici ve eğlenceli turu kaçırma! İlk Görelilik Kitabım, tıpkı ödüllü İlk Kuantum Fiziği Kitabım gibi, 10 yaş ve üstü çocuklara (ve tüm meraklı yetişkinlere) karmaşık görünen fizik konularını en basit ve en eğlenceli biçimde açıklamak için harika bir başlangıç kitabı.