Anne Baba Sihri

254.00
Anne babalık hayatta üstlendiğiniz en büyük rol. Güzel haber ise şu: İyi anne baba olmak, iyi insan olmakla el ele yürüyor. Bu kitap, size mükemmel ebeveyn olmanın yollarını anlatmıyor. Böyle bir şey olmadığını, ama daha iyiye doğru yol alabileceğimizi söylüyor ve bunun için adımlar sunuyor. Gerektiğinde çatışmayı öğretmek, bir dedektif gibi davranacağınız anları bilmek, ipin ucunu ne zaman bırakacağınızı görmek, yaramazlığa müsaade etmek, sınırları ve yakınlığı belirlemek, bir adım geri çekilmek, boş tehditleri bırakıp işbirliği yapmak gibi gündelik sihirleri her yaşa uygun önerilerle açıklıyor. Uyumlu, kendine güvenen, bağımsız ama aidiyet duygusu gelişmiş çocuklar yetiştirebilmek için öncelikle çocuğunuzu ve kendinizi daha iyi tanımanızın, birlikte bir biz yaratmanızın neden sihrin ön koşulu olduğunu gösteriyor Montgomery. Ve yeri geldiğinde kendi ailevi deneyimlerini açık yüreklilikle paylaşarak bu güvenli bağı nasıl inşa edebileceğinizi anlatıyor Anne Baba Sihri’nde. Çünkü bu bağ bir kez doğru kurulduğunda, yaşanacak bütün sıkıntılara, hastalıklara, uykusuz gecelere direnecek ve yaşam boyu çocuğunuzun yanında olacak.

Feo ve Kurt

239.00
Kurtlar çocuklar gibidir. Dünyaya uslu durmaya gelmezler. Feo’nun sıra dışı bir hayatı vardı. O ve annesi, kurt vahşileştiriyorlardı. Kurt vahşileştiricileri, hayvan terbiyecilerinin tersidir. Evcilleştirilmiş kurtlara yeniden vahşi olmayı, avlanmayı, dövüşmeyi, ulumayı öğretirler. Ve insanlara güvenmemeyi. Kurtlardan ve kurtları sevenlerden nefret eden General Rakof’un kulübelerine gelişiyle Feo ve annesinin hayatı altüst olur. Feo, askerlerin götürdüğü annesini kurtarmak için kurtlarıyla birlikte karla kaplı Rus ormanlarını aşmak zorundadır. Kurtlar güçlü ve korkutucu, ama koca bir orduya kafa tutmak için Feo’ya daha fazlası lazım. Rakof’un zorbalığına direnen diğer insanlara güvenmeyi öğrenmek, onlarla birlik olmak gibi… Gökyüzü Çocukları ile hepimizi büyüleyen Katherine Rundell’dan, neden kitapların okumaya, hayatınsa yaşamaya değer olduğunu yeniden hatırlatan isyan dolu bir roman. “Geleceğin klasiği… Etkileyici ve benzersiz: Kaçırmayın.” —The Bookseller Uyarı: Bu kitap bir süre ciltli olarak üretilmiştir; fakat 10 Mayıs 2022 itibariyle karton kapağa geçilmiştir. Bu ürün karton kapaklı olarak kargolanacaktır.

Duygularım – Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum

263.00
Evet küçük dostum, sen de bazen her şeyi kırıp dökmek, çılgınlar gibi koşmak, en iyi arkadaşına sımsıkı sarılmak, sevinçten zıplamak, hıçkıra hıçkıra ağlamak mı istiyorsun? Öyle mi? Bu yaşadıklarına duygu patlaması denir. Haydi, kitabı aç ve kendi içinde neler olup bittiğini anla. Fransa’da pozitif ebeveynlik yönteminde öncü psikoterapist Isabelle Filliozat ile psikoterapist ve çocuk terapisti Virginie Limousin tarafından kaleme alınan, yayımlandığı günden bu yana pek çok ülkede çoksatanlar listelerinde bulunan Duygularım – Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum, 100’den fazla etkinlik ve ebeveyn kitapçığıyla birlikte çocukların içlerinde neler olup bittiğini anlayabilmeleri, “duygularının efendileri” olabilmeleri için özel olarak hazırlandı.

“Duyguyu anlama ve aktarma becerisi için kıymetli bir kitap bu. Ebeveynlerin de mutlaka okumasını dilerim.” Psikiyatrist Dr. Gülcan Özer

Kitabın arka bölümündeki ayrılabilir ebeveyn kitapçığından: "Çocukların duygusal beyin gelişimleri devam ettiği için dünyaları zengin ve coşkundur. Bu coşkuyu doğru yönlendirebilmek ve günlük yaşamı onlarla birlikte keyif içinde yaşamak için,çocukların duygusal zekâlarını beslemek son derece önemlidir. Büyüdüklerinde onlara profesyonel ya da özel hayatlarında başarı ve mutluluk getirecek olan şey iyi notlardan ziyade kalp zekâsıdır. Tanımlamak gerekirse duygusal zekâ,verilen duygusal ve strese dayalı tepkileri yönetebilme kapasitesi,kendimize ait hisleri tanımlayabilme ve ifade edebilme, nereden kaynaklandıklarını anlayıp onları anlık tetikleyen unsurları ve en derinlerde yatan sebepleri sezinleyebilme yetisidir. Ne hissettiğimizin başkalarını kırmadan anlaşılmasını sağlamak, onları uygun bir şekilde ifade etmeyi bilmektir. Başkalarına davranışlarımızın karşı tarafta ne tür bir etki bıraktığını ölçebilmektir. Aynı zamanda başkalarına ait duyguları da anlayabilme ve empati kurarak doğru tepki verebilme kapasitesidir. Artık korkularımızdan korkmamanın ve onları aşmanın yollarını bilmektir. Bizi kızdıran kişinin yüzüne karşı bunu söyleyemediğimiz için, alakasız birine karşı öfkelenmemeyi bilmektir. Üzgün olduğumuzda ağlamayı bilmek, neşeli olduğumuzda ise sevinçten zıplamaktır. Tepkilerimizin ölçüsü kaçtığında kendimizi sakinleştirmeyi bilmektir. Kısaca kendimiz ve başkalarının içinde olup bitenlere karşı bir farkındalık geliştirmek ve duruma uygun davranış modelini oluşturabilmektir. Elbette ki her şey bu etkinlik kitabı sayesinde öğrenilemez. Bu eser bir serinin başlangıcıdır, duygu dünyasına bir giriştir. Çocuğunuzun duygusal zekâsını besleyecek ve yeni duygusal beceriler edinmesini sağlayacak eğlenceli etkinlikler sunmaktadır."

Ne Yapar Serisi (Kutulu Set, 10 Kitap)

1,408.00
Büyüyünce ne olsam? Çocuklardan sık sık işittiğimiz bu soruya ünlü Belçikalı çocuk kitabı yazar ve çizeri Liesbet Slegers’in pek çok yanıtı var. 12 dilde yayımlanan 10 kitaplık NE YAPAR? serisi sevimli tasarımı ve eğlenceli metinleriyle çocuklarla buluşuyor. Çocuklar, aşçıların yeni lezzetler yarattıkları mutfaklarını ziyaret ediyor, hepimizin kahramanı olan itfaiyecilerle tanışıp pilotlarla gökyüzüne çıkıyorlar. İsterlerse çiftçi olup süt sağıyor, sebze meyve yetiştiriyor, isterlerse arkeolog olup havalı aletlerle tarihin gizemli derinliklerine iniyorlar. Kitabın sonunda ise onları eğlenceli sürprizler bekliyor: Hazinelerini gömebilir, doğru hortumu bulup itfaiyecilere yangını söndürmelerinde yardım edebilir ya da daha önce denemedikleri yeni tatları keşfedebilirler. Set içindeki kitaplar:
  • Arıcı Ne Yapar?-Arıcı, arılar hakkında pek çok şey biliyor. Yaz kış demeden bütün bir yıl bu vızıldayan böceklerle ilgileniyor. Güneş pırıl pırıl parladığında ve etraf çiçeklerle dolduğunda  arıcı arılarıyla birlikte vızır vızır çalışıyor. Kovanlar inşa ediyor, arılarının sağlıklı olup olmadığına bakıyor, bal topluyor… Bunu biliyor muydun: Arılar olmasaydı, iştahla yediğimiz pek çok lezzetli meyveyi yetiştiremezdik.
  • Balerin Ne Yapar?-Balerin her gün egzersiz yapıyor. Bu yüzden uykusunu iyi almalı ve sağlıklı beslenmeli. Bir sürü tütüsü, taytı ve tozluğu var. Ve tabii parmak uçlarında dans edebilmek için puant denen özel bir ayakkabısı. Gösteri zamanı gelip perdeler açıldı mı ondan heyecanlısı olmaz. Hiç durmadan dans eder, hareketleriyle izleyenleri büyüler, sonunda herkes onu alkışlar. Onunki müziği içinde hissetmek isteyenler için harika bir meslektir.
  • Doktor Ne Yapar?-Kimisi ateşi kimisi yarası kimisi de aşı olmak için gelir. Doktorlar, vücudumuz hakkında her şeyi bilir. Beyaz önlüklerini giyer ve bazı aletlerle hastalarını muayene ederler. Hastalandığınızda birinin sizi iyileştirmesi ve sağlığınızı korumanıza yardımcı olması çok güzel değil mi?
  • Astronot Ne Yapar?-Beş… Dört… Üç… İki… Bir… Uzay mekiği havalandı ve çoktan bulutların üstüne vardı. Astronot önce atmosferin içinden geçecek ve kendini uzayın derinliklerinde bulacak. Özel kıyafetleriyle uzayda gezecek, inanılmaz aletleriyle bir sürü deney yapacak ve sonuçları Dünya’ya gönderecek. Onun mesleği milyonlarca çocuğun hayali.
  • Otomobil Yarışçısı Ne Yapar?-Formula 1 yarışlarına katılacak bir otomobil yarışçısı dünyadaki en iyi yarışçılar arasından seçilir.Yarışı kazanabilmesi için arabası ve ekipmanlarının en iyi kalitede olması gerekir. Daha da önemlisi son derece formda olmalı ve pisti avucunun içi gibi bilmelidir. Son hızda araba kullanmak hiç de kolay iş değil!
  • Aşçı Ne Yapar?-Aşçı ve kocaman ekibi mutfakta! Harıl harıl çalışıyor, kesiyor, çırpıyor, yoğuruyor, pişiriyor ve restorana gelenlere damak çatlatan yemekler hazırlıyorlar. Aşçı bir tat ve baharat uzmanı! Değişik yemekler deniyor, farklı malzemeler kullanarak yepyeni yemek tarifleri ortaya çıkarıyor. Mmmm, çok lezzetli bir iş!
  • Arkeolog Ne Yapar?-Kim bilir neler neler gizli…Eski çağlarda insanlar nasıl yaşarlardı?  Nerede oturur, evlerini nasıl süsler, nasıl giyinirlerdi? Toprağın derinliklerinde ya da denizin dibinde binlerce hikâye saklı. Arkeologtoprağı kazıp tüm bu hikâyeleri gün yüzüne çıkarıyor ve geçmişi anlamamıza yardımcı oluyor. Kazı denince sadece kova kürek gelmesin aklınıza, kullandığı aletler çok daha havalı.
  • Çiftçi Ne Yapar?-Çiftçi sabah erkenden uyanıyor. Çünkü çok işi var:  Hayvanları besleyecek, inekleri sağacak, yumurtaları toplayacak, devtraktörünün de yardımıyla tarlasına mısır, patates, buğday ekip biçecek… Bizde sayesinde lezzetli sandviçler yiyip tazecik sütümüzü yudumlayacağız.
  • İtfaiyeci Ne Yapar?- Yolu açın, itfaiye aracı geliyor! Yangın çıkmış, alevler yükseliyor. Telaşlanmayın, itfaiyeciler geliyor! Özel kıyafetleri, upuzun hortumları ve merdivenli araçlarıyla dakikalar içinde buradalar. Sadece yangın da değil, pek çok acil durumda kahraman itfaiyeciler hep yanımızdalar.
  • Pilot Ne Yapar?-Kaptan pilot kalkış için son anonsu yaptı, kontrol kulesi kalkış iznini verdi ve artık uçağı havalandırma vakti. Hem kaptan pilot hem de yardımcı pilot uçağın hızını ve yüksekliğini sürekli takip ediyor, gözlerini yanıp sönen göstergelerden bir an olsun ayırmıyor.

Harita Üzerinde – Kâşifler, Dâhi Haritacılar ve Hiç Var Olmamış Dağlar

259.00
Tam Benim Tipim'in yazarından "Baştan çıkarıcı." OBSERVER Haritalar büyüler bizi. Dünyaya dair bildiklerimizi bir araya getirir, ilerlememizin kaydını tutar, hepsinden ötesi bizim hikâyemizi anlatırlar. Onlarsız bir dünya düşünün: Nasıl yolculuk yapardık? Toprak üstünde nasıl hak iddia ederdik? Ülkeler nereye kadar yayılırdı? Kadınla erkek arabada ne uğruna birbirini yerdi? Tam Benim Tipim ile yazı karakterleri gibi meraklısına özel duran bir konudan uluslararası çoksatan yaratan Simon Garfield şimdi sihrini haritalar için konuşturuyor. Garfield, kâşif ve filozofların eski dönem eskizlerinden Google Maps ve ötesine varan yolu izleyerek, haritaların insan doğasındaki en iyiyi (keşif ve merak) ve en kötüyü (çatışma ve yıkım) nasıl kusursuz yansıttığını ortaya koyuyor. Ortaçağın büyüleyici mappa mundilerinden aşılmaz ve hiç var olmamış Kong Dağları’na, Amerika’nın keşfinden Afrika’yı haritalama kâbusuna, kolera ile savaşan kartograflardan kapatıldığı hücrede Dünya’yı haritalamış Venedikli keşişe, dudak uçuklatan kartografik sahtekârlıklardan çevrimiçi harita savaşlarına uzanan onlarca şaşırtıcı öykü, Garfield’ın çok sayıda görselle süslenmiş sürükleyici, tutkulu ve nüktedan anlatımı sayesinde gerçek bir ziyafete dönüşüyor. “Simon Garfield, yanındayken zamanın nasıl akıp gittiğini fark etmediğiniz bir öğretmen gibi… Muhteşem bir anlatıcı.” Observer
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Öteki Diyarlar: Kayıp Dünyaya Yolculuk

310.00
FOYLES, SUNDAY TIMES, TELEGRAPH, NEW YORKER, BBC HISTORY ve WATERSTONES’ta YILIN KİTABI Dünya’nın geçmişi, yalnızca bir zaman çizgisi değil, yaşamın ilk kıvılcımından kadim ormanların gölgelerine, yok olmuş çağların yankılarından memelilerin şafağına uzanan, içine adım atabileceğimiz bir evren. Her bir adımda kayıp bir dünyanın nefesini duyduğumuz, doğanın kırılgan ve büyüleyici ısrarcılığına dokunduğumuz bir evren. Ünlü paleobiyolog Thomas Halliday işte bu evrende, gezegenimizin çoğu zaman tahayyül bile etmediğimiz eski zamanlarında, Buz Devri Alaska’sından ilk mikrobik yaşamın doğduğu Ediyakaran’a uzanan bir yolculuğa çıkarıyor bizi. İnsanlığın doğum yerine uğruyor, Dünya’da şu âna kadar var olmuş en yüksek çağlayanın sesini dinliyor, 66 milyon yıl önce o meşum asteroidin Yucatan Yarımadası’na düşüşü sonrası yaşamın tekrar doğuşuna ve memeliler çağının şafağına tanık oluyoruz. Halliday ekosistemlerin nasıl oluşup çökebildiğini, türlerin nasıl tükendiğini ve canlıların birbirleriyle kurdukları hayati işbirliklerini gözler önüne seriyor. The Baillie Gifford Ödülü adayı Öteki Diyarlar yaşamın ısrarcılığı ve ebedi görünenlerin kırılganlığı üzerine çok özel bir kitap. "Yaşamın tarihine ve belki de geleceğine bakışınızı değiştirecek." –ELIZABETH KOLBERT "Dünya üzerindeki yaşamın tarihine dair şimdiye dek okuduğum en iyi kitap." –TOM HOLLAND "Derin zamanı yakalamak –hatta hayal etmek bile– çok zordur ama Thomas Halliday bunu başarmış. Bu büyüleyici kitap zaman yolculuğuna en yakın şey." –BILL MCKIBBEN

Gezgin Ruhlar

220.00
Women’s Prize for Fiction 2023 Adayı “Zarif ve göz kamaştırıcı.” –R. F. Kuang “Yeni bir yeteneğin müjdecisi.” –Guardian Başkalarının gözünde yas tutmanın doğru, münasip bir yolu var: Ne çok az ne çok fazla. Ama yasın perdelerin gerisinde tutulan bir kısmı da var; sadece bize ve ölene ait bir kısım. Son Amerikan birliğinin de Vietnam’ı terk etmesinin hemen sonrasında, bir gece üç kardeş Anh, Minh ve Thanh, anne babaları ve küçük kardeşlerinin de arkalarından geleceği umuduyla Hong Kong’a doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Ama hiçbir şey olması gerektiği gibi gitmez ve kardeşler koskoca dünyada yersiz, evsiz ve yapayalnız bulur kendini. Derken kader onları bir şekilde Thatcher’ın İngiltere’sine sürükler ve yeni bir hayat kurarlar. Anh faturaları ödemek için bir fabrikada çalışmaya, Minh aylak aylak dolaşmaya, en küçükleri Thanh ise arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başlar. Ancak onlar büyüdükçe, hayatta kaldıkları için üzerlerine çöken suçluluk hissi de büyür. Aralarındaki sonsuz sevgi sayesinde ayakta kalmış bu üç yetimin yolları, verdikleri her kararla biraz daha ayrışır. Akıl almaz zorluklarla sınanan bir ailenin yürek burkan hikâyesini anlatan Gezgin Ruhlar, yasın ve kardeşliğin romanı. “Sevgi ve taviz vermeyen umuda dair son derece insani, türleri aşan bir yapıt.” –Ocean Vuong Time, Goodreads, Debutiful, People’da Yılın En İyi Kitapları Seçkisi’nde Andrew Carnegie Medal, Women’s Prize ve Waterstones İlk Roman Ödülü 2023 Adayı

Bak Şu Havalara

180.00
Haydi gelin, muhteşem bir yolculuğa çıkalım, SICAK HAVA BALONUNA binip gökyüzüne ulaşalım, Dünya’mızı çevreleyen HAVA OLAYLARINA çoook yakından bakıp, coşkulu RÜZGÂR, parıldayan GÖKKUŞAĞI, gizemli SİS ve diğerleriyle arkadaş olalım. 1, 2, 3… HAVALANIYORUUUZ! VUUUUUUUU! Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle, geleceğin METEOROLOGLARI ve HAVA OLAYLARINA MERAKLI tüm çocuklar için MUHTEŞEM bir resimli kitap!

Hayalet

200.00
NATIONAL BOOK AWARD FİNALİSTİ Hayatı için mi koşuyor, yoksa hayatından kaçmak için mi? Castle Cranshaw ya da kendine taktığı isimle Hayalet’in özel bir yeteneği vardı: KOŞMAK. Parkura çıksa tüm şehri geçebilecek kadar hızlıydı. Ama o birilerini geçmek için değil, babasından kaçmak için öğrenmişti koşmayı. Bir gün yolunun tesadüfen parkura düşmesi ve takımın en hızlı atletini geçmesiyle her şey değişecekti. Ondaki müthiş yeteneği gören Koç Brody, Hayalet’i takımında istiyordu. Yalnız bir şartla: Uslu duracak, hem parkurda hem okulda sorun çıkarmayacaktı. İşte bu, sorunlardan koşarak kaçılabildiğine inanan Hayalet için, zorlu bir yolun başlangıcıydı. Neyse ki zamanında kendi şansını harcamış Koç Brody, Hayalet’in kaybolmasına izin vermemeye kararlıydı. HAYALET, farklı hayatlara ve kişiliklere sahip, mücadeleye hazır olduklarını önce kendilerine kanıtlamaları gereken bir grup genç atletin hikâyesini anlatan PARKUR serisinin bol ödüllü ilk kitabı.

Dâhiler Sınıfı – Kopernik

190.00
DÂHİLER SINIFI: OKUMASI KOLAY, UNUTMASI ZOR Hukuk eğitimi almış bir genç, gökyüzüne daha önce kimsenin bakmadığı gibi baktı. Çarptı, böldü, hesaplar yaptı ve sonunda Dünya ve gezegenlerin Güneş’in etrafında döndüğünü açıkladı. Bu öylesine büyük bir keşifti ki sadece astronomiyi değil, insanlığın gidişatını değiştirdi. Karşınızda ilk modern astronom: Nikolas Kopernik. Büyük ilgi gören Dâhiler Sınıfı serisi Nikolas Kopernik ve Astronomi Devrimi ile devam ediyor. Dâhiler Sınıfı Serisi Hakkında: Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.

Ongen Ev Cinayetleri

230.00
Yedi öğrenci. Lanetli olduğu söylenen bir ada. Her köşesinde cinayetin pusuya yattığı ongen biçimli bir ev. Bir üniversite polisiye kulübünün üyeleri, yıllık gezileri için bir haftalığına ıssız bir adada toplandıklarında, en sevdikleri polisiye romanlarına taş çıkaracak bir dünyaya adım attıklarını düşünürler. Ancak adanın geçmişindeki korkunç trajediyi anımsatan bir katil onları teker teker avlamaya başladığında, hayatta kalmak için tek sığınakları, çok sevdikleri dedektiflik hikâyeleri olacaktır. İpuçlarını bir araya getirmeye çalışırken, her yeni cinayet ve muhtemel kanıtlar yeni bir sır fısıldar. Katil aralarında mıdır? Yoksa adanın laneti mi geri dönmüştür? Japon polisiyesinin imzası Honkaku türünün yeniden doğuşunda büyük rol oynayan Ongen Ev Cinayetleri, aynı zamanda polisiye edebiyatın Altın Çağı'na, özellikle Agatha Christie'nin On Kişiydiler'ine de usta eseri bir saygı duruşu niteliğinde. Bence polisiye, özünde entelektüel bir bulmaca... okuru usta bir dedektifle veya yazarla karşı karşıya getiren, heyecan verici bir mantık oyunu. "Her bir kelime, usul usul, hayrete düşürecek ama mantığa da ihanet etmeyecek bir sonu şekillendiriyor." –PUBLISHERS WEEKLY

Bir Daha Bak: Hep Orada Olanı Fark Etmenin Gücü

250.00
Başkalarının Aklı ile Dürtme kitaplarının yazarlarından… Hayatınızın en güzel günü hangisiydi? Peki o günü tekrar tekrar yaşasanız sizce nasıl hissederdiniz? Muhtemelen giderek anlamını yitirirdi. Böyleyiz... Hafta başında bizi heyecanlandıran şey hafta sonu geldiğinde sıkar. Bir zamanlar nefes kesici bulduğumuz ilişkiler, işler, şarkılar, sanat eserleri bir süre sonra ışıltısını kaybeder. İnsan alışır ve iyi şeyleri fark etmemeye başlar. Tabii kötü olanları da: Kirli havaya alışır, kendisine zarar veren ilişkileri sürdürür, hatalı davranışlara karşı kayıtsızlaşır, eşitsizliğe karşı körleşir. Peki ya her şeyi yeniden görmenin bir yolunu bulabilseydik? Ya sadece gözalıcı şeylere duyduğumuz hayret duygusunu, çoktandır göz ardı ettiğimiz şeylere karşı da yeniden kazanabilseydik? Davranış bilimi alanındaki iki müthiş zihnin işbirliğiyle ortaya çıkan Bir Daha Bak, rutinlerimizi bozmanın beyni nasıl sıfırlayabileceğini ve böylece günlerimizi yeniden yeşertip, daha mutlu ve tatmin edici hayatlar yaşamamızı sağlayabileceğini gösteren çığır açıcı bir çalışma. “Leonardo da Vinci’den Albert Einstein’a tüm yaratıcı düşünürlerin ortak özelliği, çoğu insanın körleştiği gündelik şeyleri farklı gözle görüp hayret edebilmeleridir: mavi gökyüzü, zamanın geçişi, ışık huzmesinin bir yaprak üzerinde yarattığı parlaklık... Bir Daha Bak, etrafımızdaki şeylere yeni bir gözle bakmamıza, hayatımızı yeniden canlandırmamıza yardımcı olabilecek değerli bir yol.” –WALTER ISAACSON “Esenlikli bir hayat sürmenin yollarını gösteren muhteşem bir rehber.” –ANGELA DUCKWORTH

Memo ile Ahtapot

170.00
Dünya Memo için fazla parlak bir yerdi. Ve fazla gürültülü. “Yanlış bir gezegende yaşıyor olmalıyım,” diye düşünüyordu Memo. Derken bir gün Ahtapot Maya’yla tanıştı. Onunla vakit geçirdikçe, Memo bu dünyada aslında hiç de yalnız olmadığını keşfedecekti.  Çok sevilen Müzedeki Sandalye’nin yazarı Isabelle Marinov, bu kez Asperger sendromlu bir çocuğun dünyasını yeryüzünün en olağanüstü yaratıklarından biriyle kurduğu özel bağ üzerinden anlatan, incelikle örülmüş, masalsı bir resimli hikâye sunuyor. “Dünyayı otizmli bir çocuğun ve bir ahtapotun gözünden anlatan büyüleyici bir hikâye. Duygu durumuna dair nazik betimlemeler gayet yerinde ve zekice.” 
– Profesör Tony Attwood, Asperger Sendromu’nun yazarı

Geri Verilen Kız

230.00
“Bir yandan yüreğinizi burkacak, diğer yandan içinizi ısıtacak.” –Economist “Yılın en iyi İtalyan romanı.” –Huffington Post 2017 PREMIO CAMPIELLO KAZANANI WASHINGTON POST ve KIRKUS REVIEWS’ta YILIN KİTABI Ben Arminuta'ydım, yani geri verilen. Konuştuğum dil başka bir dildi ve kime ait olduğumu bilmiyordum...  On üç yaşındaki bir kız, sevgi dolu, kitaplarla çevrili güvenli dünyasından koparılır ve hiç tanımadığı bir gerçekliğe, beş çocuklu öz ailesinin yanına bırakılır. Bu geri verilişin nedenleri ondan sır gibi saklanır. Yoksulluğun ve sertliğin hüküm sürdüğü kırsal bir hayatın parçasıdır artık. İki anne, iki farklı hayat ve iki kimlik arasında savrulurken, tüm bu zorlukların içinde, bir ışık parıldar: Küçük kız kardeşi Adriana'nın saf, sarsılmaz sevgisi. Adriana, bu sert dünyada ablası için hem bir sığınak hem de direnişin simgesi olacaktır. Di Pietrantonio'nun ödüllü kitabı Geri Verilen Kız, terk edilişin acısını, aidiyet arayışını ve ayakta kalmanın kırılgan dengesini anlatan derin ve sarsıcı bir roman. "Donatella Di Pietrantonio, hassas ve güçlü anlatımıyla anneler ile kızlarının, kız kardeşliğin ve kendini keşfetmenin gelgitli hikayesini anlatıyor." –World Literature Today  "Di Pietrantonio'nun anlattıkları dokunabileceğiniz kadar gerçekçi [ve] incelikli örülmüş." – Washington Post 

Kıpkıp ile Tamtam ve Öfkeli Korsanlar

230.00
Karşınızda sımsıkı dostlar Kıpkıp ile Tamtam! Kendileri küçük, duyguları büyük CANAVARLAR! Böjürkent’te MİS GİBİ bir sabah. Küçük canavarlar Kıpkıp ile Tamtam EFSANEVİ bir yolculuğa çıkıyor. Şey, aslında… pikniğe gidiyorlar. Ama Kıpkıp’ın AŞIRI heyecanı yüzünden yolda kaybolduklarında işler karışıyor. Öfkeli korsanlar, birkaç MİNİK felaket, dev bir yaratık, BOL BOL şapka (!) ve azıcık GIDIKLAMA; alın size CURCUNA! SÜPER MEGA KANKA GÜCÜYLE KURTARMA GÖREVİ’ne hazır mısın? Duygular üzerine konuşmanın, arkadaşlığın ve ekip işinin önemini vurgulayan, sihirli yaratıklar ve eğlenceli maceralarla dolu matrak bir seri! 2022 Waterstones Çocuk Kitabı Ödülü Finalisti

Yaşayanı Onarmak

264.00
“Bu kadar etkileyicisini okumamıştım... Öyle ki kitap bittiğinde insan yoksunluk hissediyor.” 
– Lydia Kiesling, Guardian NOTRE DAME DE SION EDEBİYAT ÖDÜLÜ SIMON LIMBRES’İN KALBİ YİRMİ DÖRT SAAT SONRA CLAIRE MEJAN’IN BEDENİNDE ATACAK. O GÜN YAŞAM, SIMON’UN ÖLÜMÜNDEN İBARET OLACAK. Simon’un sörf yapmak için uyandığı günün öyküsü bu. Sonrasında geri dönüşsüz komaya gireceği, ailesinin organ naklini kabul etmenin yükünü omuzlayacağı, doktorların bir ölüm üstünden başka hayatları şekillendireceği, yıkımla umudun kol kola gezdiği bir günün öyküsü. Biçimsel olarak cüretkâr olduğu kadar duygusal olarak da etkileyici olan Yaşayanı Onarmak yayımlandığı yıl Fransa’nın prestijli edebiyat ödüllerinin neredeyse tümünü kazandı ve ardından Uluslararası Man Booker Ödülü’ne aday oldu. Maylis de Kerangal, benzersiz anlatımıyla her bir karakterin zihnine girmemizi, yaşama –ve ölüme– hiç bakmadığımız bir yerden, hiç sınanmadığımız bir andan bakmamızı sağlıyor. “Muhteşem.” –LE MONDE “Bu bir yaratılış ilahisi.” –LE FIGARO “En yakın dostlarıma verdiğim kitap…” –DANIEL PENNAC “Bir antik tragedya kadar etkileyici.” –L’EXPRESS “Zaman zaman isyan ettirse de Yaşayanı Onarmak umuda boyanmış bir kitap.” –LA PRESSE

Seçilmiş – Grafik Roman

279.00
“JONAS! BELLEK BİRİKTİRİCİ OLARAK EĞİTİLECEKSİN! ÇOCUKLUĞUN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ!” Jonas kusursuz bir dünyada yaşıyordu. Savaş yoktu, açlık yoktu, acı yoktu. Her şeyin yetkililer tarafından eksiksizce planlandığı komünde, on iki yaşına gelen yurttaşlara hayat boyu yapacağı görev verilirdi. Jonas komünün en önemli ve eşsiz görevi için seçildi: Bellek Biriktirici. Yaşlı ve bilge Aktarıcı tarafından eğitilmeye başlayan Jonas hiç bilmediği bir geçmişin, duyguların –ve hatta renklerin– varlığını keşfetmeye başladı. Bu kusursuz düzen için feda edilenleri gördükçe derinden sarsılacak ama görevine sadık kalacaktı. Ta ki amansız bir gerçekle yüzleşip hayatının seçimini yapmak zorunda kalana kadar. Lois Lowry’ye prestijli Newsbery Madalyası’nı kazandıran modern klasik Seçilmiş, okurları bu kez grafik roman olarak büyülüyor. Yakın dönemli pek çok popüler distopyanın ilham kaynağı sayılan bu özel roman, grafik roman uyarlamalarının üstadı P. Craig Russell’ın çizimleriyle yeniden hayat buluyor.

Sakın Kaplanı Düşünme

187.00
Çekirdek ile Yumurta, Meyveler Sebzelere Karşı ve 
Ben Karanlıktan Hiç Korkmam’ın yazarından… Biliyor musun, eline aldığın bu kitap SİHİRLİ! Nasıl mı? Sen bir şey düşünüyorsun, canın ne isterse, ben sonraki sayfaya o düşündüğün şeyin resmini çiziyorum. Ama senden tek bir isteğim var, lütfen ama lütfen… SAKIN KAPLAN DÜŞÜNEYİM DEME!

Acı İmparatorluğu: Sackler Hanedanı’nın Gizli Tarihi

384.00
2021 BAILLIE GIFFORD KURGU DIŞI ÖDÜLÜ
 21. YÜZYILIN EN İYİ 100 KİTABI SEÇKİSİ New York Times Book Review, Washington Post, Time, NPR, Boston Globe, Amazon, Goodreads ve Guardian’da Yılın En İyi Kitapları Seçkisinde Son âna kadar yalan söylediler. Servetlerini son kuruşuna kadar, bağımlılıktan, paramparça hayatlardan ve berbat ölümlerden kazandılar...  Yaptıkları cömert bağışlar sayesinde, dünyanın en önemli müze ve üniversitelerinin duvarlarında Sackler ismi yazılıydı. Çizdikleri göz kamaştırıcı profil, karanlık zihinlerini ve servet yolunda yarattıkları vahşeti maskelemeye yetecekti. Ta ki...  Hikâye 20. yüzyılın başlarında, Brooklyn'deki fakir bir aileden üç kardeşin, sağlık pazarlamasında devrim yaratacak bir reklam ajansı kurmasıyla başlamıştı. İlk başarıları savaş sonrası nesli sakinleştiricilere bağımlı hale getirmekti.  Bundan yaklaşık kırk yıl sonra aynı beceriler ve vicdansızlık yeni nesil Sackler'lara tarihin en büyük sağlık krizlerinden birinde başrolü verecek; morfine karşı güvenilir bir alternatif iddiasıyla piyasaya sürdükleri "mucize" ağrı kesici OxyContin, aileyi tarifsiz bir servetle, Amerika'yı ise opioid salgınıyla tanıştıracaktı. Denetim mekanizmalarını manipüle ederek ve ilacın bağımlılık riskini küçümseyerek agresif bir biçimde pazarladıkları ilaç, ağrısının derdine düşmüş milyonlarca insanı zamanla birer opioid bağımlısına dönüştürdü. Ama Sackler'lar son âna kadar bunu reddettiler; her yıl trafik kazası kayıplarından daha fazla sayıda insan opioid kaynaklı aşırı dozdan ölürken, sorunun ilaçta değil kullanıcılarda olduğunda ısrar ettiler. Bu kitap, acılara kayıtsız kalarak acı üzerine imparatorluk kurmuş bir hanedanın yükseliş ve düşüşünün öyküsü. Dizginlenemeyen kapitalizm, dizginlenemeyen lobicilik ve paramparça olmuş bir sağlık sistemi arasındaki ölümcül ittifakın ve açgözlülüğün ete kemiğe bürünmüş hali.  “O kadar çok ‘yok artık!’ dediğiniz an var ki neredeyse tüm kitabı ağzınız açık okuyorsunuz.” –Sunday Times  “Bu kadar keyif aldığınız için neredeyse suçluluk hissediyorsunuz.” –The Times “Usta eseri” –Guardian “Harikulade” –New York Times

Sihirli Ağaç Evi -Çizgi Roman- 5: Ninjaların Gecesi

198.00
Dünya çocuklarının sevgilisi Sihirli Ağaç Evi şimdi çizgi roman! DOĞAYI KULLAN. DOĞANIN KENDİSİ OL. DOĞAYI TAKİP ET. Tim ve Lea yeni maceralarında bu kez Eski Japonya'ya gidiyor! İki kardeş sihirli ağaç evine tırmandığında Morgan'ın kaybolduğunu –belki de kaçırıldığını!– ve onlara gizemli bir not bıraktığını görüyor: Evet, Morgan’ın kesinlikle yardıma ihtiyacı var. Tim ve Lea onu ararken ninjalarla samurayların ortasına düşüveriyor. Bakalım birer ninja mı olacaklar, yoksa samuraylar tarafından esir mi alınacaklar? Sihirli Ağaç Evi serisi hakkında: Küçük okurları hem okuma keyfi hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu. New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkıp beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran, 33 dilde 130 milyondan fazla satan bu ödüllü seri, şimdi rengarenk ve soluksuz okutan çizimleriyle çizgi roman formatında okurunun karşısında.

Koca Hırhır

208.00
Koca Hırhır günün ilk paketini teslim etmeye gidiyor. Zile basıyor, basıyor ama kapıyı açan yok. Hırrr... İşte şamata böyle başlıyor! Les Incorruptibles Ödülü Finalisti “Masal saatleri için birebir... Son sayfaya kadar çok keyifli.”
-Betsy Bird, School Library Journal 

Kilitli Oda Muammaları – Yazılmış En İyi İmkânsız Suç Öyküleri

624.00
Stephen King, Dashiell Hammett, Lawrence Block, Agatha Christie, Georges Simenon, Dorothy L. Sayers, P. G. Wodehouse ve çok daha fazlasından kafa karıştırıcı gizemlerle dolu, kilitli oda muammaları ve imkânsız suç öyküleri… Polisiyede suçlar, şans eseri ya da beklenmedik bir itirafla değil, dikkatli bir gözlem ve keskin bir tümdengelim yoluyla aydınlatılmalıdır. Peki, bu yöntemlerin bile kifayetsiz kaldığı, işlenmesi ya da çözülmesi imkânsız gibi görünen suçlar varsa? Birdenbire sırra kadem basanlar, içinden çıkmanın mümkün olmadığı odalardan çıkan katiller, etrafında hiçbir iz bırakılmayan cinayetler, hiçbir mahkûmun kaçamayacağı iddia edilen hapishanelerden firar edenler, kaynağı belirsiz tabanca sesleri ve düzineyle muhafızın gözü önünde çalınan mücevherler... Edgar Ödüllü Otto Penzler’in turun yaklaşık iki yüz yıllık geçmişinden derlediği bu kitap, yazılmış en iyi elli yedi imkânsız suç öyküsüyle, suç öykücülüğünün iskeletini karanlıklardan ortaya çıkaran bir el feneri. Sayfaları arasında “Uçan Ölüm”, “Geçmişi Olmayan Adam”, “Çok Acayip Bir Yatak” ve “Görünmez Silah” gibi unutulmayacak öykülerin yanı sıra, Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’ü, Georges Simenon’un Jules Maigret’si, Agatha Christie’nin Hercule Poirot’su, Dashiell Hammett’ın Continental Op’u ve suç dünyasının daha nice fazla zeki karakterine rastlayabileceğiniz, kafa çalıştıran polisiyenin son noktası Kilitli Oda Muammaları, Katilin Şeyi ve Kavgaz serilerinin yazarı Algan Sezgintüredi’nin tercümesiyle polisiye okurları için kaçırılmaz bir maden. Issız bir çöl, kimsenin ayak basmadığı bir kayak pisti, bir beyefendinin çalışma odası, bir asansör kabini: Suç işlemek hiçbir yerde tamamen imkânsız değildir.

Vay Be Dünya! – Doğruluk mu? Uyduruk mu? 
İki Yanlış Bir Doğru

185.00
Onlarca farklı konuda yüzlerce bilimsel iddia. Kimi doğru, kimi uydurma! Senin görevin her başlıkta uydurmaları elemek ve doğru olanı bulmak. Sorun şu: Doğru iddia çoğu zaman uyduruklardan çok daha uçuk, çok daha VAY BE’lik. O kadar ki, inanmazsın diye arka sayfasına bilimsel açıklamasını ekledik. *** İster tek başına, ister arkadaşlarınla ister ailenle okuyabileceğin Doğruluk mu? Uyduruk mu? İki Yanlış Bir Doğru, mizah ve büyüleyici bilim gerçekleriyle dolu bir oyun kitabı. Her bölümün sonundaki yaratıcılığını zorlayacak ev tipi deneyler de cabası!

Esme Lennox Nasıl Yok Oldu

231.00
HAMNET’IN YAZARINDAN 1930’lar, Edinburg… Lennox Ailesi’nin, kızları Esme’yle yaşadığı sorunların sonu gelmiyor. Açık sözlü, kalıplara sığmayan bu genç kadın ailesi için bir utanç kaynağı. Ve ailesinin bunu kabullenmesi mümkün değil. Yıllar sonra, Iris Lockhart adında bir başka genç kadın, akıl hastanesinden gelen bir mektupla o güne kadar varlığından bile haberdar olmadığı büyük teyzesi Esme Lennox’un taburcu edilmek üzere olduğunu öğreniyor. Iris geçmişin perdesini aralamaya, ona bu konuda yardım edebilecek tek kişi olan babaannesi Kitty ise konuşmamaya kararlı. Peki kim bu Esme? Ömrünü tımarhanede geçirmesine neden olacak ne yapmış olabilir? Bir insan aile tarihinden nasıl silinebilir? Unutturulmaya çalışılan bir kadının, Esme Lennox’un hikâyesi Hamnet ve Evlilik Portresi kitaplarının yazarı, Women’s Prize sahibi Maggie O’Farrell’ın nefes kesici anlatımıyla hayat buluyor. “Öyle bir enerji ve coşkuyla yazılmış ki... Sürükleyici anlatımı, berraklığı ve insanı içine çeken gizemiyle, klasik gotik romanları anımsatıyor. Gerçekten elinizden bırakamayacağınız bir kitap” –Ali Smith “Ailelerin sadece kitaplarda böyle davrandığını düşünmek isterdim ama yazık ki ihanet, kıskançlık ve sırlar gerçek hayatta kaçınılmaz. Müthiş bir kitaptı, uzun süre aklımdan çıkmayacak.” –Audrey Niffenegger