Anlamıyorsun İşte : Genç Kadın İçin Yaşam Rehberi

230.00
“21. YÜZYIL KIZININ HAYATTA KALMA KİTİ. KIZINIZA VEREBİLECEĞİNİZ EN İYİ HEDİYE.” –CAITLIN MORAN Ergenlik ve ardından gelen gençlik çağları fazlasıyla değişken, karmaşıklığıyla dillere destan bir dönem. Günümüz genç kadını geçmişe göre çok daha özgür ve çok daha fazla seçeneği olduğunun farkında. Buna karşılık, göğüslemek zorunda olduğu zorlukların ve kendisinden beklentilerin çıtası da bir o kadar yüksek. Peki bugünün genç kızı hayatının bu dönemiyle nasıl baş ediyor? Onu endişelendiren ne? Neleri değiştirmek ister, neyi duymak ona iyi gelir? Anlamıyorsun İşte, ergenlikle başlayıp yirmili yaşlara uzanan süreci genç kızların bakış açısından ele alan bir rehber. Doğrudan onlara sesleniyor, tıpkı kalpten konuşan bir arkadaş ya da asla yargılamayan bir abla gibi. Dr. Tara Porter, otuz yıllık deneyiminden yararlanarak genç kızlara kendi psikolojileri hakkında içgörü sunuyor; sınavlardan arkadaşlığa, aileden aşka, anksiyeteden eğitime, diyetten sosyal medyaya her konuda önerilerde bulunuyor. Genç kızlara kendilerini anlamak ve ifade etmek için bir yol, ebeveynlere ise çocuklarının göz devirmelerinin, “Beni hiç anlamıyorsun!” yakınmalarının ardındakileri gösterebilecek yetkin bir kaynak sunan Anlamıyorsun İşte, dünyanın tüm genç kızları ve aileleri için temel bir başucu kitabı. “GENÇ KIZLARIN YÜZLEŞTİĞİ ZORLUKLARA DAİR BİLGİ, SAMİMİYET VE MİZAH DOLU.” –JULIA SAMUEL 20 DİLE ÇEVRİLDİ

Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı

55.00
‘Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı’nın yazarı Dr. Nina Shapiro, beslenme, egzersiz, uyku, hijyen, stres, ekran başında geçirilen süre ve daha fazlası hakkında bilinmesi gerekenleri kitap severlerle buluşturdu. Harvard Tıp Okulu’ndan mezun ve uzmanlığı Pediatri olan Dr. Shapiro, sağlıklı kalmanın sırrını, “Ne, neden ve nasıl?” sorularının cevaplarını anne, babave çocuklar için kitabında cevaplıyor. Her yaştan çocuk ve yetişkinler için erişilebilir bir sağlık kılavuzu olan “Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı” çocukların “Ama neden?” diyerek sorduğu tüm sağlık sorularını cevaplıyor. Hem ebeveynlerin hem çocukların anlayabileceği günlük, sade, mizah dolu ve eğlenceli bir dille uygulanabilir tavsiyelere dönüştüren Dr. Shapiro bu kitapla çocukları sağlıklı ve enerjik olmayı istemeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Tüm yetişkinlerin dikkatine! Çocukların sorularına kulan verin! Her yaştaki çocuk, vücudunun nasıl çalıştığını ve yetişkinlerin sağlıklı olmak için yapılması gerekenler hakkındaki ısrarlı fikirlerinin nedenlerini bilmek ister. Yetişkinler çocuklara sürekli aşağıdaki gibi şeyler söylerler: “Kalk artık ekranın karşısından!” "Sebzelerini bitir!" "Akşam yemeği yerine kurabiye yiyemezsin!" "İlaçlarını almalısın!" "Ellerini sabunla yıka!" "Geç oluyor! Yatmaya hazırlan!" Peki ama neden? Çocuklara bunların aslında bir yetişkinin huysuzlukları değil, kendi vücudunun muhteşem işleyişini bozmamak için gerekenler olduğunu anlatmalıyız. İşte bu kitapta Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı Nina Shapiro okuyucularını; beslenirken, ilaç alırken, egzersiz yaparken, temizlenirken ve dinlenirken vücutta meydana gelenleri basit bir dille anlattığı inanılmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Her bölümde çocukların bedenleri ve sağlıkları hakkında kafalarını kurcalayanları hem bilime dayalı hem de yaşlarına uygun açıklamalar ve çizimlerle anlatmaya çalışıyor. Bu yolculuğun sonunda çocuklar, sağlıklı, güçlü, temiz, dinlenmiş ve enerjik olmanın gerçekten de ne anlama geldiğini anlayarak, en sağlıklı hallerine kavuşmak için doğru kararları verebilecek hale dönüşecekler. Vücudumuzun gerçekten de muhteşem bir çalışma sistemi var. Onun nasıl çalıştığını, etrafımızda olup bitenlerin bedenlerimizi; bedenlerimizin de dış dünyayı nasıl etkilediğini gösteren bilim de bir o kadar havalı. Haydi büyükler ve çocuklar, eğlenerek öğreneceğiz.

Veri ve Yapay Zekâyla Dijital Dönüşüm

70.00
Netflix, Spotify ve Amazon gibi dijital işletmeler, tüm iş süreçlerinin merkezinde veri bilimi ve makine öğrenmesine yer verirler. Ancak pek çok işletme, büyük veri analizi ve yapay zekâyı iş süreçlerine dahil etmekte zorluk yaşıyor. Bu kitap, tüm işletmelerde dijital dönüşümü yönetmeyi mümkün kılmak için hazırlanmış bir başucu kitabıdır. Veri ve inovasyon odaklı bir kültürün oluşturulmasına ek olarak, doğru yeterli değişim yönetimi faaliyetleriyle ortaya çıkan veri ürünlerinin uygulamada kullanılması gibi önemli konuların ele alındığı bu kitap, yapay zekâ ve dijitalleşme çağında geri kalmamak için gereken organizasyonel dönüşümün detaylarını sunmaktadır. Bu pratik kılavuzla yapay zekâ çağının gerisinde kalmaktan kurtulacak, veri bilimi ve yapay zekâyı işletmenizin kârlı bir parçası haline getireceksiniz.

Faşist Olmadan Yaşamak

80.00
Ebedi faşizm”in en masum kisvelere bürünerek geri dönebileceğini söyleyen Umberto Eco’nun öngörüsünü tanık olduğumuz şeyler doğruluyor. Geçtiğimiz yüzyılda kalmış, geçip gitmiş bir tarihsel olay kabul edilen faşizm, yirmi birinci yüzyılda yeni maskeleriyle tekrar sahnede ve hayatımızın en korunaklı sandığımız kısımlarına kadar sızmış durumda. Bazen bireysel hak ve özgürlüklerimizi ihlal eden ve giderek yaygınlaşan otoriter devlet uygulamalarında, bazen de kâr hırsıyla doğayı talan eden ya da mahremiyetimizi ihlal ederek bizi “veri paketleri” haline getiren gözetim kapitalizminde tezahür ediyor.

Sigmund Freud

95.00
Freud’un ana fikirlerini ortaya çıktıkları bağlamlarla birlikte sunan Pamela Thurschwell, aynı zamanda eleştirel bir okur olarak, Freud’un dehasını rüyalarla, semptomlarla, dil sürçmeleriyle, mitlerle, arzuyla ve kültürle ön plana çıkarıyor. Bu yaklaşımla Freud’un çağdaş edebi ve kültürel teori üzerindeki etkisinin anlaşılır bir incelemesini gözler önüne seriyor. Thurschwell’in Sigmund Freud’u, Freud’u anlamak için eşsiz bir kaynak.

Mutluluk Paradoksu

130.00
Mutlu bir yaşam hayali, Platon’dan beri düşünürleri meşgul etmiştir ve modern zamanlarda bu konu, çağımızın en önemli konularından biri haline gelmiştir. Terapistlerin ve guruların yükselişi, mutluluk arayışının kültürümüzde ne kadar yayıldığını ortaya koymaktadır. Mutluluk Paradoksu, bu modern saplantının nasıl geliştiğini inceliyor. Ziyad Marar, aradığımız ruh halini bulmanın nasıl son derece zor olduğunu ve mutluluğu aramaya ayrılan enerjinin büyük kısmının boşa harcandığını gösteriyor. Yazar, mutluluğun aldatıcı derecede basit bir fikir olduğunu ama her zaman anlaşılması zor olduğunu, çünkü bir paradoksa dayandığını iddia ediyor. Bu paradoks, kuralları çiğneme, macera veya kendini ifade etme arzusu ile toplumun onayını kazanma ihtiyacı arasındaki çatışma. Psikoloji, felsefe, tarih, popüler romanlar, televizyon ve filmlerden oluşan geniş bir kaynak yelpazesinden yararlanırken özgürlük, onaylanma ya da meşruiyet gibi kavramları sorgulayan Mutluluk Paradoksu, yaşamında anlam arayan herkese daha cesur bir yol öneren bir başucu kitabı!

21. Yüzyılda Konumlandırma

270.00
1 Numaralı İş Stratejisi Şimdi Her Zamankinden Daha Önemli! Dünyanın en çok satan, 2022 itibarıyla 4 milyondan fazla okuyucuya ulaşan, Amazon’un en eski “Pazarlama Çok Satanlar” müdavimi Konumlandırma şimdi temel ve yeni tüm prensipleri içerecek şekilde geliştirilmiş, dünyadan ve Türkiye’den en güncel vakalar eklenmiş 21. Yüzyıl versiyonuyla karşınızda… Konumlandırma bir düşünce felsefesi olarak iş, pazarlama ve marka dünyasında bir devrim yaratmıştır. “Konumlandırma” kelimesi, ortaya atıldığından bu yana geçen 50 yıl içinde çoğu şirketin strateji dökümanında yerini almıştır. Ancak en önemli nokta hâlâ gözden kaçırılıyor… Kendilerini sadece kâğıt üzerinde konumlandırıyorlar. “Başarı, şirketiniz, markanız ya da ürününüz ile ilgili değildir... Zihinde bir algıyı sahiplenmek ile ilgilidir.” –Al Ries Ürününüzün rakipten daha iyi olması veya fiyatının uygun olması satın alınacağı anlamına gelmez… Aslolan zihinde oluşan algıdır. Zihne girmenin, bir konumu sahiplenmenin ve on yıllarca hatırlanmanın prensipleri hâlâ büyük çoğunluk için muamma. 20. yüzyılda stratejik konumlandırma prensiplerini dikkate almayanlar bunun bedelini er ya da geç ödediler. Rekabetin iyice kızıştığı, her türlü krizin global boyutlara ulaştığı 21. yüzyılda ise bu prensipleri göz ardı etmenin telafisi yok.

Tanrı Matematikçi mi?

230.00
Tanrı daima matematik kullanır. Yukarıdaki sözü Platon söylemişti. Nobel ödüllü Eugene Wigner, “Nasıl olur da matematik doğa yasalarıyla bu denli uyumlu olabilir?” diye sormuştu. Ve yine büyük düşünür Descartes, “Matematiksel olarak kanıtlanamayan hiçbir şeyi doğru olarak kabul etmem!” demişti. Eski çağlardan bu yana tüm bilim insanları, filozoflar, soyut bir disiplinin doğal dünyayı böylesine kolay bir biçimde açıklamasını hayretle karşılamışlardır. Dahası matematik, zamanında bilinmeyen ve bugün varlıkları kanıtlanan atom zerrecikleri ve kozmik fenomenler hakkında da kehanetlerde bulunmuştur. Matematik bir buluş mudur yoksa keşfedilmiş bir bilinmeyen mi? Einstein’ın iddia ettiği gibi matematik deneyimlerden bağımsız, insan zihninin ürettiği soyut bir kavram olsaydı, içinde yaşadığımız dünyayı böylesine mükemmel ve kesin bir şekilde tarif edebilir miydi? Veya kehanetlerde bulunabilir miydi? Hubble Uzay Teleskopu Bilim Enstitüsü Başkanı Mario Livio, Pisagor’dan günümüze dek uzanan matematiksel düşünceleri inceleyerek, aklımızı kurcalayan soruları zekice yanıtlıyor. Bu harika kitap, insan zihninin derinlikleri ile bilim dünyası arasındaki ilişkiyi merak edenler için eşsiz bir rehber olacaktır.

Sapiens: Hayvanlardan Tanrılara – Ciltli

590.00
Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü? Para neden herkesin güvendiği tek şey? Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen? Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar? Geleceğin dini bilim mi? İnsanların miadı çoktan doldu mu? 100 bin yıl önce yeryüzünde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak? Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim’le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor. Harari ayrıca geleceğe bakmaya da zorluyor okuru. Yakın zamanda insanlar, dört milyar yıldır yaşama hükmeden doğal seçilim yasalarını esnetmeye başladılar. Artık sadece dünyayı değil, kendimizi ve diğer canlıları tasarlama becerisi de kazandık. Peki bu bizi nereye götürüyor, bizi neye dönüştürebilir? 30’dan fazla dile çevrilmiş bu kışkırtıcı çalışma özellikle Jared Diamond, James Gleick, Matt Ridley ve Robert Wright’ın eserlerine aşina okurlar için muhteşem bir kaynak. “Sapiens, tarihin ve modern dünyanın en büyük sorularını gayet yalın bir dille ele alıyor. Çok seveceksiniz!” Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik’in yazarı “Harari’nin eseri kabul görmüş doktrinlerin karşısında duran fikirler ve şaşırtıcı gerçeklerle bezeli.” John Gray, Financial Times

Rengeyiği Türkleri: Dukhalar

140.00
Bir hayvanı evcilleştirmeyi başarmış ender avcı-toplayıcı topluluklardan biri olan Dukhalar, Moğolistan’ın kuzeyindeki Hövsgöl bölgesinde yaşayan göçer bir Türk halkıdır. Yerleşik düzene geçişle birlikte insanın kendisini doğadan ayrı ve üstün bir konuma yerleştirdiği günümüz insan merkezci Batı toplumlarının aksine, doğayı canlı bir varlık olarak kabul ederek tüm canlılara saygıyla yaklaşan eşitlikçi bir topluluk olan Dukhalar, bize tarihin en önemli olaylarından biri kabul edilen evcilleştirmenin sonuçlarını anlamamız bakımından eşsiz bir fırsat sunuyor. Peki, yaşadıkları coğrafyayı evi olarak kabul eden bu göçer avcı-toplayıcı insanlar böylesine devasa bir evle nasıl ilişki kuruyor, ne gibi kurallara dikkat ediyorlar? Bir liderin olmadığı Dukhalarda eşitlikçi toplumsal ilişkiler nasıl yürütülüyor? Evcilleştirme Dukhalar için ne anlama geliyor? Rengeyikleri insanlardan ne gibi bir fayda sağlıyor? Dukhalar ava gitmeden önce ve av esnasında nelere dikkat ediyorlar? Ayı, Sibirya halkları için neden özel bir yere sahip? Hayvan kemikleriyle nasıl fal bakılıyor ve rüyalar bir avcıya nasıl bir pusula gibi yön gösteriyor? Kültürel antropolog Selcen Küçüküstel’in aralıklarla altı yıla yayılan bir alan çalışmasının sonucu olan bu kitap, Dukhaların yaşamını tüm detaylarıyla ortaya sererken “yeryüzündeki tüm canlılık belirtilerini hızla tükettiğimiz günümüz dünyasının uzak bir köşesinde insan, hayvan ve doğa arasındaki karmaşık ilişkilerin bir kısmına ışık tutmayı amaçlıyor.” “Çevrende gördüğün her şeyin bir ruhu vardır, hem de her şeyin... Bu yüzden soluk aldığın her an, bunu fark etmeli ve çok dikkatli olmalısın! Böylece hiçbir canlının ruhuna saygısızlık yapmamış olursun.”

Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi

300.00
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens kitabıyla insan türünün dünyaya nasıl egemen olduğunu anlatan Harari, Homo Deus`ta çarpıcı öngörüleriyle yarınımızı ele alıyor. İnsanlığın ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık peşindeki yolculuğunu bilim, tarih ve felsefe ışığında incelediği bu çalışmasında, insanın bambaşka bir türe, Homo deus`a evrildiği bir gelecek kurguluyor. Yola "önemsiz bir hayvan" olarak çıkan Homo sapiens, tanrılar katına ulaşmak uğruna kendi sonunu mu hazırlıyor? Homo sapiens nasıl oldu da evrenin insan türünün etrafında döndüğünü iddia eden hümanist öğretiye inandı? Bu öğreti gündelik yaşantımızı, sanatımızı ve en gizli tutkularımızı nasıl şekillendiriyor? İnsanı inekler, tavuklar, şempanzeler ve bilgisayar programlarının tümünden ayıran yüksek zekası ve kudreti dışında herhangi bir alametifarikası var mı? Tarih boyunca benzeri görülmemiş kazanımlar elde etmemize rağmen mutluluk seviyemizde neden kayda değer bir artış olmadı? "Tüm bunları anlamak için tek yapmamız gereken geriye dönüp bakmak ve Homo sapiens`in aslında ne olduğunu, hümanizmin nasıl dünyaya hakim bir din hâline geldiğini ve hümanizm rüyasını gerçekleştirmeye çalışmanın aslında neden insanlığın kendi sonunu getireceğini incelemektir. İşte bu kitabın temel meselesi budur." "Okurken hem eğlenecek hem de çok şaşıracaksınız. Her şeyin ötesinde, kendinizi daha önce hiç düşünmediğiniz şeyleri düşünürken bulacaksınız." -Danıel Kahneman, Hızlı ve Yavaş Düşünme`nin yazarı- "Homo Deus`u okuduğunuzda uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından vardığınız bir uçurumun kenarında durduğunuzu hissedeceksiniz. Yolculuğun artık bir önemi kalmayacak, çünkü bir sonraki adımınızı engin bir boşluğa atacaksınız." -David Runciman, The Guardian-