Tıpta ve Sağlıkta Balon Bilgiler
Birkaç yıl öncesine kadar geleneksel dergi, gazete ve haber başlıkları daha uzun ve daha iyi yaşama ile daha ince, daha genç olma adına bize şunu değil de bunu yapmamızı söylüyordu. Ancak günümüzde internet ortamında tıklanmayı sağlamak için sağlık alanındaki asılsız bilginin dolaşımı ve yayılımı arttı.
Sağlık alanında birçok yalan yanlış inanç var. Bu inançlar boş yere oluşmuyor. Arkada çok sayıda varsayım bu inançları şekillendiriyor. Tıpta ve Sağlıkta Balon Bilgiler işte bu varsayımların ne kadarının doğru ne kadarının yanlış olduğuna dair gerçek bilimden yola çıkarak ilgi çekici ve bilgilendirici bir bakış açısı getiriyor.
Dr. Nina Shapiro, Tıpta ve Sağlıkta Balon Bilgiler’de yanlışları ve kanıtlarla desteklenen gerçeği birbirinden nasıl ayıracağımızı adeta bir hap şeklinde anlatıyor.
İlişkilerde Onur Mücadelesi
Resmi ve özel ilişkilerde çözüm uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Donna Hicks bize, onur kavramının günlük yaşamlarımızdaki fark etmediğimiz gücünü anlatıyor. Toplantı odalarından aile ve ikili ilişkilere, okuldan topluma kadar onur kavramını esas alan yeni bir iletişim modeliyle yaşam kalitemizi arttırmak, ilişkilerimizi düzenlemek mümkün. Onur mücadelesinin on kuralıyla hayatlarımıza çığır açıcı bir giriş yapan Hicks, yaşamımızı ve ilişkilerimizi yeniden diriltmenin reçetesiyle karşımızda.
“Bu etkileyici kitapta, insanlığın tümünün doğal olarak sahip olduğu ve kimsenin elinden alınamaz bir hak olan onur kavramını anlaşılır bir biçimde öne çıkarmış olmasından ötürü Donna Hicks’i tebrik ediyorum.”
Fahri Başpiskopos Desmond Tutu’nun Önsözünden
İçimizdeki Sesler
Küçük çocukların sözcüklerle düşünmediği doğru mu? Kimi psikiyatri hastalarının sesleri, ağızlarını açtıklarında gerçekten mi kayboluyor? Neden duyulan seslerin bir kısmı tuhaf şeylerden bahsediyor?
Durham University’de Psikoloji Profesörü olan Charles Fernyhough, ABD’de basıldığı yıl Forbes tarafından yılın nörobilim kitabı seçilen “İçimizdeki Sesler” kitabında kafamızda susmak bilmeyen seslerin nedenlerini inceliyor.
Bu kitapta kafanızdaki kısa ömürlü seslerin nedenlerini, nasıl hissettirdiğini ve yönetilebileceğini, kişinin kendi doğası hakkında neleri ortaya çıkardığını anlamaya çalışarak, sesler duyan farklı kişilerin öykülerini bulacaksınız. Seslerle yaşayan küçük çocuklardan yaşlılara, sporculardan yazarlara, meditasyon hocalarından sanatçılara kadar her kesimden insanın deneyimleri içinizdeki sesi anlamanızı sağlayacak.
Sayıların Diktatörlüğü
Saplantı haline getirilmiş performans ölçümlerinin tüketiciler üzerindeki yanıltıcı ve yıkıcı etkileri hakkında derin incelemeler içeren kitap The Kitap Yayınlarıyla Türkçede!
Profesör Jerry Z. Muller, Sayıların Diktatörlüğü’nde gitgide daha fazla kuruma yayılan, ölçülen ve ödüllendirilen performans kültürünün geniş tarihini, kültürel köklerini ve güncel yansımalarını inceliyor. Bir teşhis sunan kitap aynı zamanda metrik saplantısından nasıl kurtulabileceğimize ve buna dair sıkıntılarımızı nasıl hafifletebileceğimize dair bir öngörüde bulunuyor.
Anaokulu, lise, üniversite, emniyet ve diğer kamu hizmetlerinde, sağlık, finans ve iş dünyasından hayır kurumlarına kadar pek çok kurumda karşılaşılan performans ölçümlerinin abartılı ve çoğunlukla eksik hesaplanmış verileri hakkındaki gerçekler, eğitim ve sağlık sistemlerinin kaderini belirleyen politikacılardan şirketlerin yönetim kurulu üyelerine, üniversitelerin ve bu kurumlarda çalışan ve onları yönlendirenlerin tümü için şaşırtıcı ve şüpheci bilgiler içeriyor.
Güzellik Diyeti
Başarısı uluslararası alanda kanıtlanmış ve Amerika’nın önde gelen beslenme uzmanlarından biri olan David Wolfe, kalıcı bir güzelliğe sahip olmanıza yarayan beş faktörü bu kitapta topluyor. Dış görünüşümüz; hayat seçimlerimizi, zihinsel durumumuzu ve potansiyelimizi yansıtan bir aynadır. Güzelliği içten dışa yaratmak, deneyimlemek ve beslemek yerine güzel olmayı arzulamamız, kadınları günde ortalama 168 farklı kimyasala maruz bırakan 160 milyar dolarlık bir güzellik ve kozmetik endüstrisi yarattı. Bu toksin akını vücutlarımızı kirletip cildimizi mahvediyor, enerjimizi ve canlılığımızı yok ediyor. Doğal güzelliğe giden yol basittir. Güzellik ve beslenme uzmanı David Wolfe yıllar süren araştırmalarının ardından size daha sağlıklı bir bünye, daha ışıltılı bir cilt ve içten dışa bol bol canlılık kazandıracak bilimsel temelli beş güzellik faktörünü açıklıyor.
Bu kitapta güzellik için beslenmeyi, vücudunuzu toksinlerden arındırmayı, hücrelerinizi beslemeyi, hormonlarınızı dengelemeyi ve stresi yenmeyi öğreneceksiniz. 60’tan fazla basit, sağlıklı, leziz yemek tarifi ve Bir Haftalık Hızlandırıcı Başlangıç Programıyla kriyoterapi, aktif karbon ve probiyotikler gibi doğal kaynakların kullanımına dair zekice tavsiyeler ve daha fazlasıyla Güzellik Diyeti; içten dışa doğal, ışıltılı bir güzelliğe giden en sağlıklı yola dair eksiksiz bir rehber niteliğinde.
Hayat Sövünce Güzel
Psikologlar, sosyologlar ve diğer araştırmacılar tarafından yapılan son araştırmalara göre, akıllıca kullanıldığında küfürler şaşırtıcı faydalar sağlamaktadır. Bu araştırmalar sonucunda, insanlar iletişim kurmaya başladığından beri küfrün kullanıldığı ve bu tarz kelimelerin fiziksel acıyı, kaygıyı azalttığı; fiziksel şiddeti önlediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca insan işbirliğini teşvik etme özellikleri de vardır.
Emma Byrne, Hayat Sövünce Güzeldir’de küfrün her yönünü ve neden küfretme ihtiyacı hissettiğimizi eğlenceli bir dille açıklıyor. Küfretmeyi savunan yazar bilimsel deneyler, tarihi vaka çalışmaları hem insanlarda hem de diğer primatlarda dil konusunda yapılan son araştırmaları inceleyerek okuru bir tura çıkarıyor. Farklı kültürler, tabular ve değerler hakkında ilgi çekici açıklamalar yapıyor.
Sokrates’ten Nietzche’ye: İyi Yaşamın Anlamı
Nasıl yaşamalı? Bu soruya cevap vermek kolay değil. James Miller, 12 ünlü filozofun biyografileriyle bu coşkulu tartışmaya İyi Yaşamın Anlamı’nda geri dönüyor. Miller, 12 ilginç “bilgelik âşığı”nın izinde, okurunu felsefi bir yolculuğa çıkarıyor ve bu yolculukta sorgulanmış bir hayatı, kendini bilmeyi ve gerçeği keşfetmeyi vaad ederken nasıl yaşamak gerektiği sorusuna da cevap arıyor.
Platon’un bir tirana öğretmenlik yaparak ününü tehlikeye atmasından Rousseau’nun kusursuz bir erdemle yaşamayı heves etmesine; Diyojen’in gün ışığında elinde yanan bir lambayla gezip insan aradığını söylemesinden Augustinus’un Tanrı’yı kendi içinde bulmasına kadar filozofların aydınlanma hikâyeleri, felsefe ve düşünce tarihimize katkıları inceleniyor. Zengin anekdotlarıyla İyi Yaşamın Anlamı, felsefeye ilginin bugün de devam etmesini haklı çıkaran ve iyi bir hayat sürmekle ilgili en acil soruları keşfeden bir kitap. Hayatı inceleyip sorgulamayı bir yaşam biçimi haline getirmiş bu isimler, hayatı anlama ve daha iyi kılma yolunuza ışık tutacak.
Geleceği Şekillendirmek
İyi tahmin yeteneğine sahip olanlar, gelecekte oluşacak değişime en hızlı adapte olacak ve başarıyı yakalayacak olanlardır. “Geleceği Şekillendirmek” kitabı, geçmişi bilerek bugünü anlamada ve bunun sonucunda geleceği planlayarak şekillendirmede rol almak isteyenler için hazırlandı.
“Aldığımız kararlar ve gerçekleştirdiğimiz uygulamalar geleceğin belirlenmesine katkıda bulunur.”
Aşırı Düşünme Kitabı
Aşırı düşünmek… Uzun uzun düşünmek… Endişelenmek…
Psikolog Gwendoline Smith, birçok insanın muzdarip olduğu bu yaygın kaygı biçimini araştırıyor ve faydalı önerilerde bulunuyor.
Gwendoline Smith, olumlu ve olumsuz aşırı düşünme kavramlarını ayırarak, endişe hakkındaki gerçeği ve sizi engelleyen düşünce virüsleriyle nasıl başa çıkılacağını anlaşılır bir dille anlatıyor.
Birçok örnek, anekdot ve karikatürün yer aldığı Aşırı Düşünme Kitabı, kafanızda neler olup bittiğini anlamanıza yardımcı olacak ve sorunlarınızı ele alıp çözebilmeniz için güçlü stratejiler sunacak.
Bilişsel davranış teorisine dayanan bu kitap, kişisel yaşamınızdan ilişkilerinize, işinize kadar hayatınızın tüm alanlarında kaygılı düşünce kalıplarıyla savaşmanıza rehber olacak eşsiz bir kaynak.
Büyücüler Çağı
Yaşam ve insan varoluşu hakkında yeni soruların sorulduğu, bazı fikirlerin ilk kez düşünüldüğü bir on yıl. Uzun yıllar Philosophie Magazin dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Wolfram Eilenberger; iki dünya savaşı arası dönemde 1920’lerin ruh halini, büyük belirsizliği, biten bir savaşın ardında bıraktığı tahribatı ve bir sonrakinin yaklaşan ayak seslerini, yükselen ekonomik krize karşın her şeye eşlik eden yaşam sevincini, eskinin yıkıldığı ama yeninin ne olduğu nun da tam bilinemediği bir zaman aralığını dört büyük filozofun hayatı üzerinden anlatıyor.
Dünyaya çarpan bir göktaşı misali aniden ortaya çıkan ve Hannah Arendt'e olan aşkıyla kavrulan Martin Heidegger. Cambridge'deki herkes bir felsefe tanrısı olarak ona taparken taşrada ilkokul çocuklarına yoksulluk içinde ders vermeyi seçen, servetini reddetmiş bir milyarderin oğlu, büyük dâhi Ludwig Wittgenstein. Letonyalı bir anarşistle Capri'de yaşadığı aşkın bir devrimciye dönüştürdüğü Walter Benjamin. Ve son olarak, ülkesini terk etmeden önce Hamburg'un burjuva mahallelerinde Nazi iktidarının ve Yahudi düşmanlığının yükselişine çıplak gözle tanık olan Ernst Cassirer. Farklı kökenlerden, farklı dünya anlayışlarından gelip farklı bir geleceğe yelken açsalar da temelde peşine düştükleri soru aynıdır: İnsan nedir?
Wolfram Eilenberger, bu dört aykırı filozofun yaşamlarında ve devrimci düşüncelerinde bugünkü dünyamızın kökenlerini görüyor. 1920’lere felsefe tarihi üzerinden bu bakış; aynı zamanda günümüz dünyasındaki benzer anlamsızlığa, tıkanmışlığa dair hem bir hatırlatma hem de bir ilham kaynağı. Ama hepsinden önce büyüleyici bir okuma deneyimi.