129 sonuçtan 13-24 arası gösteriliyor

Kanıt Nasıl Yapılır?

430.00
  • Boyut: 16 x 24
  • Sayfa Sayısı: 384
  • Basım: 2
  • ISBN No: 9786055829032

Bilimsel Muhakeme (Akıl Yürütme)

430.00
ISBN: 9786052824313 Sayfa Sayısı: 206 Baskı Sayısı: 1 Ebatlar: 19x27 cm Basım Yılı: 2019

Filozofun Takım Çantası

90.00
Tarih boyunca filozofların kullandığı yöntemleri ve fikirleri merak eden, felsefede kullanılan kavramsal araçlar üzerine iyi bir referans çalışması arayan okurlar için hazırlanan “Filozofun Takım Çantası” kitabı, okuyucusuna neyin doğru olduğu hakkında bilgi vermez. Yazar Julian Baggini ve Prof. Peter Fosl soruların nasıl doğru bir şekilde çerçeveleneceğini ve sorulacağını, belki de kendi başınıza öğrenmenin temel yollarını anlatıyor. Tartışma araçlarına giriş niteliği taşıyan bu eser felsefeyi bir hobi olarak gören ve başlangıç seviyesinde ilgi duyan okurların mutlaka okuması gereken bir eserdir.

TANRI, İNSAN, HAYVAN, MAKİNE

120.00
YAPAY ZEKÂ ÇAĞINDA İNSAN OLMANIN ANLAMINA DAİR ÇARPICI VE DERİN BİR SORGULAMA. İnsanlık tarihinin büyük bir bölümünde dünya, bizim kavrayışımızın çok ötesindeki güçler tarafından yönetilen tılsımlı bir yerdi. Ancak bilimin yükselişinden ve Descartes'ın zihin ve fiziksel dünyayı birbirinden ayıran felsefesinden sonra bu gizemin yerini materyalizm aldı. Bu noktada kendi bilincimizin, yani "ruhumuzun" aslında bir yanılsama olup olmadığını sorgulayan bir sürece girdik. Şimdiyse idrakimizin, kontrolümüzün, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan teknolojinin ve özellikle yapay zekânın hayatımıza girmesiyle varoluşun temel sorularını anlamlandırmak için yeni dijital metaforlar kullanmaya başladık. Ama kimlik, bilgi, yaşamın amacı gibi temel felsefi problemleri merkeze alan bu metaforlar yeni bir perspektif ışığında tekrar ele alınmaya muhtaç. Meghan O'Gieblyn bu zor iş için kolları sıvayarak felsefi bir titizlik, sağlam bir entelektüel kavrayış, özgünlük ve ironiyle hayatın anlamını yeni baştan sorguluyor. Hâlâ inançla ilgili soruların peşini bırakmayan eski bir dindar olarak, kendi kişisel deneyiminin derinliğini ve yer yer de mizah anlayışını eşsiz üslubuna katıyor. Tanrı, İnsan, Hayvan, Makine modern çağın çılgınlığıyla koyulduğumuz bu yolda kaybolmamamız için kaleme alınmış ufuk açıcı bir rehber.

Sapiens: Hayvanlardan Tanrılara

280.00
Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü? Para neden herkesin güvendiği tek şey? Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen? Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar? Geleceğin dini bilim mi? İnsanların miadı çoktan doldu mu? 100 bin yıl önce yeryüzünde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak? Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim’le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor. Harari ayrıca geleceğe bakmaya da zorluyor okuru. Yakın zamanda insanlar, dört milyar yıldır yaşama hükmeden doğal seçilim yasalarını esnetmeye başladılar. Artık sadece dünyayı değil, kendimizi ve diğer canlıları tasarlama becerisi de kazandık. Peki bu bizi nereye götürüyor, bizi neye dönüştürebilir? 30’dan fazla dile çevrilmiş bu kışkırtıcı çalışma özellikle Jared Diamond, James Gleick, Matt Ridley ve Robert Wright’ın eserlerine aşina okurlar için muhteşem bir kaynak. “Sapiens, tarihin ve modern dünyanın en büyük sorularını gayet yalın bir dille ele alıyor. Çok seveceksiniz!” Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik’in yazarı “Harari’nin eseri kabul görmüş doktrinlerin karşısında duran fikirler ve şaşırtıcı gerçeklerle bezeli.” John Gray, Financial Times

Kedi Felsefesi

150.00
“UYANDIĞINDA DAHA ÇOK ÇALIŞABİLMEK UĞRUNA UYUMAK, ACINASI BİR YAŞAM BİÇİMİDİR. KEYİF İÇİN UYU, KÂR İÇİN DEĞİL.” En zeki ve yaratıcı zihne sahip tür biziz. Sadece biz, türünün huzursuzluğuna deva bulmak için bir düşünce disiplinini –felsefeyi– yarattık. Öyleyse nasıl oluyor da kediler bir şekilde hep memnun ama biz hep dertliyiz? Belki de büyük filozoflarımızdan çok, kedilerden öğreneceklerimiz vardır. Çağdaş düşünür John Gray insanın felsefeyle, inanışlarla ve modern araçlarla kurduğu dünyasının kırılganlığını bir kedinin patisiyle yoklayıp test ediyor; sevgi, bağlılık, ölümlülük, ahlak, kıskançlık ve benlik gibi belalı konuların kediler için neden meseleye dönüşmediğini anlamaya çalışıyor. Montaigne’in meşhur kedisinden, Vietnam Savaşı’nı cesaret ve neşesini kaybetmeden atlatmış kedi Mèo’ya, oradan da kedilerle ilgili kendi gözlemlerine uzanarak bir canlının “doğasına sadık olmasının” iyi yaşamak için kilit önemini vurguluyor. Bebeklikten itibaren toplumsal kabullere göre inşa ettiğimiz kendimize dair imgelerin çoğu zaman bedenimiz ya da yaşamımızın gerçekliğiyle uyuşmadığını, dolayısıyla onların peşinden koşmanın mutluluktan çok hayal kırıklığı getireceğinin altını çizerek, hayatlarımızın her türlü mükemmellik fikrinden daha zengin ve daha anlamlı olduğunu gösteriyor. Kedi Felsefesi, kışkırtıcı fikirleriyle okurlarını silkeleyen, yün yumağına dolanmanın kedilere özgü olmadığını gösteren küçük ama tesirli bir kitap. “Gray fikirlerimizde kendimizi pohpohlayıcı, aldatıcı ve sığ ne varsa tespit etmesini sağlayan bir altıncı hisse sahip sanki.” Costica Bradatan, The Washington Post

Yürümenin Felsefesi

150.00
Yürümenin Felsefesi Frédéric Gros “Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.”-Henry David Thoreau Nietzsche’nin Kara Orman’da yürürken göz çukurlarına dolan mutluluk gözyaşları, Rimbaud’nun tahta ayağıyla açılacağı çöllere dair kurduğu düş, yasaklı Rousseau’nun Alpler’deki adımları, Thoreau’nun Walden’daki gezintisi, Nerval’in dar sokaklardaki aylaklığı ve daha niceleri... Aylaklar, göçebeler, sürgünler, hacılar, kaçaklar, seyyahlar, münzeviler ve mülteciler yürüyorlar. Peki yürümek sadece evle iş arasında gidip gelmek, bir yerlere yetişmek ve koşuşturmak değil de evrenle özel bir ritim, akort ya da hafifleme içinde buluşmak olabilir mi? Yeryüzüyle hemhal olup kendimizi başkalaşmaya açarak yürüyebilir miyiz? Yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. Hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır. İki büklüm vücudun karşısında dikilmeye çalışan, attığı her adımda yeryüzünün gerçek bir parçası olduğunu fark eden Homo Viator’un eylemidir. Çünkü Yürüyen İnsan kendi üzerine çöken kaygı, haset ve korku yumaklarını çözer, varlığını yeryüzünün ebediyen yeni olan kalbine düğümler. Yürüyoruz, işte bu düğümü atmak için.

Seks ve Ceza

280.00
Seks ve Ceza Eric Berkowitz Yatak odasından mahkeme salonuna seks hukukunun hayret verici tarihi... Kraliyet metresleri, eşcinsel at arabası yarışçıları, Ortaçağ travestileri, cadılar, keçi seviciler, rahibe fahişeler ve Londralı kiralık oğlanlar gibi aykırı oyuncuların renklendirdiği seks tarihinde bir çağ ve toplumda hoşgörülen davranışlar bir ötekinde en ağır şekilde cezalandırıldı. Ancak seks dürtüsü antik çağlardan beri kendini dizginlemeye çalışan her türlü girişime karşı koydu. Seks ve Ceza, dört bin yıllık cinsellik, din ve mülkiyet üçgeninin açılarının çok da değişmediğini gösteriyor bizlere. “Elbette tecavüz, zina, ensest ve seks hukuku alanına giren diğer tüm meseleler insanlığın varoluşundan beri vuku bulmuştur. Değişen tek şey, insanların birbirlerinin bedenlerini kontrol etmek için kullandıkları yöntemler ve bu yöntemleri kullanma gerekçeleridir.” Eric Berkowitz Antik Mezopotamya’da zina yapan bir kadının kazığa oturtulmasından başlayıp 1895’te Oscar Wilde’ın “büyük ahlaksızlık” suçuyla hapis cezası aldığı döneme kadarki seks hukukunun uzun tarihini gözler önüne seriyor. Seks ve Ceza, mahkeme tutanaklarıyla tarihi belgelerde yer alan gerçek insanların hayatlarından yola çıkarak insanlık tarihine ayna tutarken, insan ruhunun karanlık taraflarını ortaya çıkarıyor. Berkowitz zaman zaman tüyler ürperten, zaman zaman hayal gücünü zorlayan bir yolculuğa davet ediyor okurları.

Bana Deli Derlerdi: Bilginin Sınırlarını Zorlayan Dâhi ve Deli Bilim Adamları

150.00
Garip elektrikli aletler, kabarcıklar çıkaran deney tüplerinin yanında cızırdayıp uğultular çıkarıyor. Kambur bir asistan ameliyat masasına bağlanmış ve üzeri örtülmüş halde yatan adamı kontrol ediyor, hemen yanında beyaz laboratuvar önlüğünü giymiş dâhi doktor çılgınca gülüyor. Dr. Frankestein’dan Dr. Jekyll’a pek çok kurgu karakterin, bilimin sınırlarını zorlamış ve akla meydan okumuş gerçek bilim insanlarından esinlenilmiş olduğunu bilmek şaşırtıcıdır. Bu kitap, Arşimet’ten Newton’a, John Hunter’dan Nikola Tesla’ya, Marie Curie’den Einstein’a kadar bilimin ve bilginin sınırlarını zorlamış, kimi zaman dâhilikle delilik arasında gidip gelmiş ama bilimsel çalışmalarından asla vazgeçmemiş bilim adamlarının şaşırtıcı öykülerini anlatmaktadır. Hastaların neler hissettiğini anlayabilmek için kendine virüs enjekte eden bir doktor. Deneyler yaparken radyoaktiviteye maruz kalıp ölümcül hastalığa yakalanan, bilimsel toplantılarda bile kocasının ismiyle takdim edilen, adı bir aşk dedikodusuna karıştığı için uluslararası konferanslara davet edilmeyen bir kimyager. Ama o, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın ve bu ödülü iki kez alan ilk bilim insanı olarak tarihe geçti.Din konusunda içsel sorgulamaları sonucunda papazlıktan ekonomi-siyaset-aritmetik alanında profesörlüğe yükselen; hayvanlar üzerinde araştırma yaparken zamanla muhteşem bir hayvan müzesi kurmuş olan; uzaya gitmenin, bir avuç ay toprağıyla geri dönmekten başka insanoğluna ne yarar sağlayacağının tartışıldığı dönemde bunu başararak günümüz iletişim ortamına zemin hazırlayan; gençlik aşkına kavuşmak için aldığı ödülün tüm gelirini boşanmak şartıyla karısına veren çılgın bilim insanları. Ve daha fazlası... Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Aklayakın Seti

335.00
Aklayakın serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafından kaleme alınmış kısa ama tesirli kitaplardan oluşuyor. Setin içindeki kitaplar: 1-Politika - Aklayakın 1 2-Her Şeyin Teorisi - Aklayakın 2 3-Antik Dünya - Aklayakın 3 Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Köken: Avrupa Doğa Tarihinin İlk 100 Milyon Yılı (Tim Flannery)

190.00
Yaklaşık 100 milyon yıl önce, üç büyük kıtanın –Asya, Kuzey Amerika ve Afrika– hareketleri sonucu büyük, tropik bir takımada meydana geldi. Bu takımada, daha sonra Avrupa’yı oluşturacaktı. O dönemden beri Avrupa durmak bilmeyen değişimlere sahne oldu ve farklı kökenlerden sayısız türe ev sahipliği yaptı. Milyonlarca yıl boyunca çok sayıda bitki ve hayvan türü Avrupa’ya göç etti ve burada kıtanın kendisiyle eşzamanlı olarak evrimleşti. İlk mercan resifleri Avrupa’da oluştu; yünlü gergedanlar, mamutlar ve Yeryüzü’nün gelmiş geçmiş en iri filleri Avrupa’da yaşadı; insan türünün geçirdiği önemli gelişmelerin çoğu Avrupa’da meydana geldi. Tim Flannery, çığır açan bu eserinde Avrupa’nın kökenine gidiyor ve kıtanın, Yeryüzü’nün geri kalanı için neden büyük önem taşıdığını araştırıyor. Doğa bilimlerinde kaydedilen ilerlemeler ışığında, Avrupa’nın hem geçmişte hem de günümüzde nasıl küresel değişimin başını çektiğini açıklarken; yaklaşık kırk bin yıl önce Avrupa’ya geldiğinden beri insanlığın da kıtanın hem faunasında hem de florasında nasıl büyük bir etkiye sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Doğa tarihiyle kültür tarihini harmanlayan Köken’de nereden geldiğimizin ve kim olduğumuzun hikâyesini keyifle okuyacaksınız. Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Orta Yaş Krizi: Felsefi Bir Rehber

60.00
Asla yaşamayacağınız hayatlarla, kaçan fırsatlarla ve geride kalmış gençlik nostaljisiyle kendinizi nasıl uzlaştırabilirsiniz? Geçmişin başarısızlıklarını, şimdi’yi tüketen işlerdeki anlamsızlık duygusunu ve geleceği karartan ölüm ihtimalini nasıl kabul edebilirsiniz? Fark yaratan bu kendi kendine yardım kitabında Kieran Setiya, yetişkinliğin ve orta yaşın kaçınılmaz zorluklarıyla yüzleşiyor ve felsefenin gelişiminize nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor.