1203 sonuçtan 217-240 arası gösteriliyor

Anne Ben Düştüm mü?

160.00
“Hayat çoğu zaman ‘Neden?’ sorumuza sağır, olup biteni bir mantığa oturtma çabamıza kayıtsızdır. Nedenleri görememenin yol açtığı keyfilik izlenimi, zihnimizi işlevsiz bırakıp bizi gafil avlar, güvenimizi sarsar, kaygılarımızı artırır. Oysa kurmaca, tekil bir yazarın zihinsel tasarımı olduğundan bizi düzenli, kavranabilir, rasyonel bir evrenle buluşturur. Bir romanın, bir filmin karşısında, hayatın ıskartaya çıkardığı anlama hünerimize kavuşuruz. Kurmacanın derli toplu zihni, bizimkine model olur. Öyleyse belki de kurmacalara yönelirken niyetim kafamı dağıtmak değildir de, gündelik hayatın darmadağın ettiği zihnimi toplamaktır. Neden-sonuç miyopisinden kaynaklanan yarın endişesinin pansumanıdır kurmacalar. Anlam veremediğim gündeliğin zihnimde açtığı yaralar, kurmaca karşısında tatlı tatlı kaşınarak iyileşir. Ertesi sabah yataktan kalkıp aynı keşmekeşin içine girebilecek gücü bulabiliyorsam, uzun günün sonunda beni şefkatle beklediğini bildiğim kurmacalar sayesindedir.” Gerçek olmadıklarını, üstelik er ya da geç hikâyelerini unutacağımızı bildiğimiz halde filmlerden, romanlardan neden vazgeçemiyoruz? Karşıladıkları ihtiyaç tanımlanabilir mi? Kurmacalara neden muhtacız? Beliz Güçbilmez kurmaca-gerçek ilişkisini, ilk bakışta göze çarpan benzerlikleriyle değil de benzerliğin bağrındaki farkla düşünmeyi öneriyor. Kurmaca evreninin kişisel deneyim arşivimize ve duygusal repertuvarımıza katkısını da ürettiği hakikati de ancak o farkı koruyarak tecrübe edebileceğimizi anlatıyor. Anne Ben Düştüm mü? kurmacaların içinden hayata yönelttiği sorularla, mevcut koşullarda varoluşumuzu daha anlamlı kılmanın güvenli yollarını seriyor önümüze.

Çocuklar İçin Bilim Seti (5 kitap)

700.00
Çocuklarınıza bilimi sevdirecek, bilimsel kavramları öğretecek kitaplar arıyor ama bulamıyor musunuz? Bu seri tam size göre! Albert Amca ile Zaman ve Uzay, Russell Stannard Albert Amca ile Kara Delikler,Russell Stannard Albert Amca ile Kuantum Macerası,Russell Stannard Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler Atlantis neredeydi? Kutsal Kâse’yi kimler aldı? 51’inci Bölge’de ne tür karanlık işler dönüyor? Eğer siz de diğer milyonlarca insan gibi bu soruların yanıtlarını merak ediyorsanız ya da dünyanın en gizemli yerlerinden birine seyahat etmeyi planlıyorsanız, Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler tam size göre! İyi yolculuklar! Önemli Haritalar: Maceracılar ve Hayalperestler İçin (Sarah Sheppard) Bermuda Şeytan Üçgeni nerededir? Güney Kutbu’na ilk kimler gitti? Dünyanın en tehlikeli hayvanı nerede yaşar? Gezegenimizin derinliklerinde neler oluyor? Dağlar nasıl oluştu? Denizlerin en derin noktası nerededir? Bu kitaptaki haritaları inceleyerek yeryüzünün en esrarengiz yerleri ve en fantastik canlılarıyla tanışacak, kâşiflere ve korsanlara maceralarında eşlik edeceksiniz. Kıtaları, okyanusları, yüksek dağları, derin çukurları, yeraltının gizemlerini, kısacası gezegenimizi keşfedeceksiniz. İyi yolculuklar!

Güç Sende

50.00
Sinirlendiğinde, hüzünlendiğinde, özlediğinde ya da endişelendiğinde hiçbirinin sonsuza dek sürmeyeceğini unutma! Tüm bu duyguların altından tek başına kalkabilirsin. Yapman gereken tek şey güçlü yönünü bulmak! Amerikan Psikoloji Derneği (APA) tarafından hazırlanan kitap, çocukların güçlü duygularla baş edebilme becerilerini artırmayı hedefliyor. Ebeveynlere notlar bölümünde ise; çocuğun duygularının onaylanmasının ve sorununun belirlenmesinin önemi uzman görüşüyle ifade ediliyor.

Tırmık’ın En Sevdiği Yer

50.00
Tırmık’ın kendini güvende ve rahat hissettiği tek yer eviydi. Onun için kitap okumak, resim yapmak, piyano çalmak ya da yemek tarifi denemek için daha mükemmel bir yer olamazdı. Ta ki arkadaşlarının dışarı çıkma teklifini sürekli reddedene kadar. Tırmık evine o kadar bağlanmıştı ki bu alışkanlığı arkadaşlıklarını etkilemeye başlamıştı. Bakalım Tırmık dışarı çıkmak için yeterli cesareti gösterebilecek miydi? Amerikan Psikoloji Derneği tarafından hazırlanan bu kitap, “güvenli alan”larından ayrılmak istemeyen çocukların endişeleriyle başa çıkabilmelerini sağlamayı amaçlıyor. Bununla birlikte Dr. Julia Martin Burch’ün kaleme aldığı ebeveynlere özel notlar bölümünde, ebeveynlerin yeni deneyimler karşısında temkinli ve endişeli davranan çocuklarını cesaretlendirmelerini sağlayacak öğretici bilgiler yer alıyor.

Dikkat Tacirleri

100.00
Geçtiğimiz yüzyılda dikkat tacirliği endüstrisi, envaiçeşit oyalama ve şaşırtma yöntemiyle, uyanık olduğumuz her dakikayı bizden çalar hale geldi ve bu amacında da başarılı oldu. Dikkat tacirlerinin bu başarısı dikkati dağınık bir topluma bağlı, zira doğamız gereği dikkatimiz dağınıkken satılmak istenen şeye kolayca rıza gösteriyoruz. Kitap okumak, bir müzik enstrümanı çalmak ya da yalnızca derin düşüncelere dalmak gibi konsantrasyon gerektiren durumlar dikkat tacirlerinin arzu ettiği durumlar değil; onlar daha çok açık hava ilanlarına bakmamızı, araya reklamların girdiği kısa televizyon programlarını izlememizi ya da “90‘larda Playboy tarafından geri çevrilen ünlüler” sekmesini tıklamamızı istiyorlar. Reklamcılığın Madison Bulvarı öncesi döneminden mobil internet sitelerinin artışına, e-postanın doğduğu günden dikkatin Google ve Facebook’un tekeline geçtiği güne, Ed Sullivan’dan Oprah Winfrey, Kim Kardashian ve Donald Trump gibi marka olmuş günümüz simalarına kadar geçen sürede “Dikkat Ticareti” dediğimiz en temel iş modeli tahtını korumaya devam ediyor. Tim Wu Dikkat Tacirleri kitabında, bu iş modeline karşı bağışıklık kazanabilmek adına kumandanın icadından Apple’ın reklam kovucu son sürümüne kadar türlü girişimlerde bulunulduğunu dile getiriyor, ne var ki sektör her zaman bir yolunu bulup kendine yeni kapılar açmayı başarıyor. Bu kitap, dikkat tacirlerinin tarihini anlatırken, bir yandan da elde ettikleri zaferlerle insanların hayatını nasıl şekillendirdiğini anlamanıza yardım edecek. Dikkat tacirlerinin zihnimize girmek adına doğamızı bilişsel, toplumsal, siyasal ve daha birçok yönden kökünden değiştirdiğine tanık olacaksınız.

Kaygına Aldanma

75.00
Kaygı üzerine yazılmış en iyi kitapla karşınızdayız. Süregelen, acı veren ve sizi zehirleyen kaygıya bir son vermek için ihtiyacınız olan her şey bu kitapta. Carbonell olabildiğince açık, basit ve mantıklı bir şekilde bugüne kadar neden kaygılarınızı kontrol altına alamadığınızı anlatıyor. Siz ondan kurtulmaya çalışırken, onun sizi nasıl kandırdığını etraflıca açıklıyor. Kaygıdan mustaripseniz ya da bu sorunu yaşayan bir sevdiğinize yardımcı olmak istiyorsanız veya danışanlarınıza yeni bir bakış açısı sunmak isteyen bir profesyonelseniz bu kitabı okuyun. Dr. Carbonell insan zihninin akıllı ve önyargısız bir gözlemcisidir ve hepimiz onun öğretilerinden faydalanabiliriz. Bu kitabı elinize alma cesaretini göstererek ilk adımı attınız. Çıktığınız bu yolculuğun temposunu kendinize göre ayarlayın; kendinizi daha kitabı bitirmeden başkalarına tavsiye ederken bulacaksınız.

İnsan Doğası Üzerine On Üç Teori

90.00
Elinizdeki kitap Platon’dan Sartre’a , İslam’dan Darwinciliğe kadar tarih boyunca insan doğası üzerine geliştirilen on üç düşünce yapısını inceliyor. Yazarlar Konfüçyüsçülükten başlayarak feminist teoriye kadar okurlara insanlığın doğasını kavramak için nasıl mücadele ettiğini anlamalarına yardımcı olmak üzere geleneklerin ve düşünürlerin fikirlerini karşılaştırıp yan yana koyuyor. Okurları eleştirel olarak düşünmeye teşvik etmek ve birçok teori arasındaki benzerlik ve farklılıkları vurgulamak için, kitap her bir teoriyi dört noktada ele alıyor… evrenin doğası, insanın doğası, insanlığın hastalıklarının teşhisi ve bu problemler için önerilen reçete. İnsan doğasına giriş dersleri, felsefeye giriş ve entelektüel tarih için ideal olan bu benzersiz kitap, hem kendimizi hem de yaşadığımız toplumu nasıl anlayabileceğimizi ve geliştirebileceğimizi düşünmek adına okurların ilgisini çekecek ve motive edecektir.

Bilim Devrimcileri

125.00
Bilim Devrimcileri tarih boyunca halkın bilim algısını ve bilimin “otorite” olarak rolünü şekillendiren önemli düşünürleri mercek altına alıyor. Bilimsel bir keşif ne zaman kabul edilen bir gerçeğe dönüştü? Bilimsel gerçekleri inkâr etmek neden kolaylaştı? Ve biz bu konuda neler yapabiliriz? Filozof ve bilim tarihçisi Robert P. Crease, Bilim Devrimcileri’nde bu soruları, bilimsel altyapının kökenlerini ve dünyanın önemli on düşünürünün bilimsel aklı şekillendirmedeki rollerini bir bir tanımlayarak yanıtlıyor. Bilim Devrimcileri kitabında günümüz politikacıları ve hükümet yetkilileri; bilim insanlarını bilim dışı yorumlarıyla eleştirirken, bu güvensizlik düzeyine nasıl geldiğimizi ve bundan nasıl kurtulabileceğimizi örnekleriyle ortaya koyuyor. Eserde tarih boyunca gözlerini kırpmadan hayatlarını da tehlikeye atarak bilimsel aklı üstün kılmaya çalışan on düşünür ve bilim devrimcisine yer veriliyor. Bilimin cehaletinin ve yanlış kullanımının insan yaşamına ve kültüre yönelik en büyük tehdidi nasıl oluşturduğu inceleniyor. Bilimi ortak yarar için uygulamanın ne anlama geldiğine ve bilimden bağımsız siyasi eylemin tehlikesine dair güncel ve önemli bir araştırma olan Bilim Devrimcileri, hem mevcut bilim karşıtı söylemin kökenlerini hem de modern dünyanın dağılmasını önlemek için neler yapılabileceğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Basketbol (ve Diğer Şeyler)

140.00
Basketbol (ve Diğer Şeyler) her bir bölümde farklı bir basketbol sorusuna cevap veriyor. Ve bunlar, “Larry Bird, Magic Johnson’dan daha mı iyiydi?” gibi klişe sorular değil, aksine doğru bildiklerinizi gözden geçirmenizi sağlayacak kadar kışkırtıcı ve zihin açıcı sorular: Michael Jordan’ın hangi versiyonu en iyi Michael Jordan’dı? Kobe Bryant kariyeri boyunca kaç yıl gerçekten ligin en iyi oyuncusuydu? Tüm zamanların en iyi smaççısı kim? En önemli NBA şampiyonluğu hangisidir? Allen Iverson mı, Dwyane Wade mi basketbol tarihi için daha önemlidir? Shea Serrano bu sorulara, kendine özgü zekâsını ve bilgeliğini kullanarak, detaylı istatistiklerle desteklediği argümanlarla cevap veriyor. Bazen doğru bilinen yanlışları, bazen de istatistiklerin gizlediği gerçekleri ortaya çıkarıyor. Ama bunu rakamların soğuk yüzüyle değil, eğlenceli, fantezi dolu varsayımsal sorular sorarak yapıyor: Eğer 1997’deki Karl Malone ile bir ayı bir sezonluğuna yer değişselerdi, hangisi o sezon daha başarılı olurdu? Shaq ve Hakeem o teke tek maçı yapmış olsalardı neler yaşanırdı? İmkânınız olsaydı kimin üstünden smaç basmak isterdiniz? Basketbolun en güzel anlarını, hikâyelerini ve efsanelerini tartışan bu kitap, basketbolun mitolojisini eğlenerek keşfetmek isteyenlerin her zaman başucunda duracak. “Asla fark etmediğiniz sorulara yanıt veren hem eğlenceli hem de bilgilendirici bir kitap.” –Slam Magazine “Eğlenceli dipnotlar ve muhteşem çizimlerle dolu.” –Buzzfeed “Zekice yazılmış, güzelce çizilmiş. Basketbolseverler için olmazsa olmaz bir kaynak.” –Esquire

DUYGULARIN ANATOMİSİ VE ŞİİRSEL İZDÜŞÜMLERİ

160.00
Ahmet İlhan’ın Spinoza, Kant, Schopenhauer ve Nietzsche Felsefesinde Duyguların Anatomisi kitabı, bizi dört büyük filozofun duygu tanımları, çözümlemeleri ve betimlemeleri felsefenin içine çekerken, Şairlerin güçlü sezgileri, ve yaratıcı imgelemleri felsefenin canlı yaşam akışına çekiyor. Bu geniş ve kapsamlı felsefi duygu çalışması, bizi, Spinoza’nın, duyguların matematiksel hassasiyetle incelenebileceğini, duygu tarafından motive edilen insan davranışının tamamen anlaşılabilir ve açıklanabilir olması gerektiğini öne sürmesini, devrimsel bir gelişmenin yansıması olduğunu; Kant’ın duygu, akıl ve eylem arasındaki ilişkileri, bağları çözümlemeye çalışırken eylemlerimizin bilgiyle nasıl iç içe geçtiğini, ve eylemlerimizin duygu ile akıl arasındaki gerginliğe nasıl vesile olduğunu; Schopenhauer’in insanın sürekli bir gereksinme “isteme” halinde kaçınılmaz olarak hayal kırıklıkları ve acılar çekmeye yazgılı olduğu biçimindeki yaklaşımını; Nietzsche’nin kadim duygularımızla ilgili olarak bize inandığımız, bildiğimiz, sandığımız ve düşündüğümüz her şeyin büyük bir yanlışın parçası olabileceği ihtimalini göstermesini ise büyük bir ilgiyle okumaya ve yeniden düşünmeye yönlendiriyor.

Uykusuz Ayı Monti

125.00
Kış kapıya dayandı. Ayı Monti uzun, tatlı bir kış uykusuna yatmaya hazır. Mağarası sıcacık, yastığı pofuduk, midesi tıka basa dolu ama bir sorun var: Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, bir türlü UYKUYA DALAMIYOR. Ormandaki arkadaşları da yardım edemezse, Ayı Monti’yi uzun ve zorlu bir kış bekliyor. Çocukların sevgilisi Ayı Monti harika bir uyku öncesi hikâyesi ile dönüyor.

Ve… Sonraki Hayattan Kırk Öykü

150.00
"Eagleman gerçekten farklı. 'Ve...'yi okuyun, büyülenin. Tekrar okuyun, tekrar büyülenin." Time "Şaşırtıcı derecede orijinal... Dudak uçuklatacak kadar dahice." Geoff Dyer, Observer "'Ve...' dünyanızı ihtimaller ile zenginleştirecek ve bunu yaparken size bir insanın hayal gücünün ne kadar derin ve gizemli olabileceğini gösterecek." Mary Postgate, Scotsman "Gerçekten muhteşem. Öykülerin yaratıcılığı, anlaşılırlığı ve zekiliği ile tüm kitaba hükmeden dinginlik birleşerek ortaya tamamen özgün bir yapıt çıkarıyor." Philip Pullman "Bu yıl Eagleman'ın 'Ve...'sinden daha baş döndürücü bir kitap okuyamazsınız." Stephen Fry Öldükten sonra başımıza neler gelir? Ve bu insanlığımız hakkında bize neler söyler? Sonraki hayatta Tanrı'nın bir bakteri boyutunda ve varlığınızdan tamamen bihaber olduğunu keşfedebilirsiniz ya da yanınızda yalnızca hatırladığınız insanları bulabilirsiniz. Kimi sonraki hayatlarda tüm yaşlarınıza ayrılmış halinizdesinizdir, kimisinde kredi kart kayıtlarınıza bakılarak yeniden yaratılırsınız, kimisindeyse aslında olabileceğiniz ama olmadığınız kişiliklerinizin moral bozucu varlıklarıyla birarada yaşamanız gerekir. Eagleman aynı anda hem komik, hem hüzünlü hem de sarsıcı olabilen kurmaca öyküleriyle geleneksel kavramlar kulesini yerle bir ediyor ve bizlere kendimizi 'burada' ve 'şimdide' görmemizi sağlayan, büyüleyici bir mercek sunuyor. Dudak uçuklatıcı bir hayal gücüne dayanan bu öykülerin kökleri bilime, romantizme ve gizemli varoluşumuza yönelik huşuya dek uzanıyor. Bu kitap, ölüm, ölümsüzlük, ümit, aşk, biyoloji ve insanlığımızın yepyeni çehrelerini ortaya çıkaran arzunun bir karışımı.

Tepeden Kuyruğa – Dinozorlar

110.00
Bir dinozorun çenesinden diğerinin ayağına, tarih öncesine ait bu muhteşem canlıların çok acayip özellikleri var. Peki bunları eğlenceli bir oyun eşliğinde öğrenmeye ne dersin? Önce dinozorun vücudundan bir bölümün büyütülmüş resmini göreceksin. Bunun hangi dinozora ait olduğunu tahmin etmek ise senin görevin. Tahminini yap ve hemen sayfayı çevir: Dinozorun ismi, tam boy resmi ve hakkında bir sürü şahane bilgi orada seni bekliyor. İlginç bilgileri, kâğıt kesme tekniğiyle yapılmış göz alıcı çizimler ve eğlenceli bir oyunla birleştiren Tepeden Kuyruğa Dinozorlar, minik paleontologları dinozorların büyüleyici dünyasına davet ediyor. Stacey Roderick’in kaleme aldığı, Kwanchai Moriya’nın çizimleriyle eşlik ettiği Tepeden Kuyruğa serisinin diğer üç kitabı Böcekler, Kuşlar ve Deniz Canlıları da meraklı okurlarını bekliyor.

Sırlar Kulesi

130.00
Değerli okur, Bu mektup tuhafınıza gitse de emin olun son derece asil bir niyetim var. Sizi, dünyanın en zeki insanlarına ev sahipliği yapmasıyla ünlü Kara Gölgeler Kulesi’nde birkaç gün geçirmeye davet etmekten onur duyarım. Sizinle birlikte hayal gücü geniş, zeki ve akıllı altı kişiyi daha davet ettim. Bu davetin nedeni açık: Bilmeceleri ve gizemli olayları çözerek, kulede karşınıza çıkacak zorlukların üstesinden gelecek ve cevaplarınızla diğer davetlilere meydan okuyacaksınız. Kulağa fazla gizemli geldiğinin farkındayım ama sizi temin ederim, çok güzel vakit geçireceğiz. Ne dersiniz, var mısınız? Elbette varsınız, çünkü ancak bütün bilmeceler çözüldükten sonra kim olduğumu öğreneceksiniz. GİZEMLİ BİR MÂLİKANE, BİRBİRİNDEN ZEKİ DAVETLİLER VE SEN… Esrarengiz ev sahibi, altı zeki araştırmacıyı mektupla Sırlar Kulesi’ne çağırdı. Konuklar kahyanın rehberliğinde kulenin iki yüz odasını gezecekler. Her kapı, çözdüklerinde onları esrarengiz ev sahiplerinin kimliğini öğrenmeye bir adım daha yaklaştıran bir bulmacaya açılıyor; bu sırada da araştırmacılar aralarında hangisinin daha zeki olduğunu göstermek için yarışacaklar. Ya sen? Davetiye sana da ulaştı mı? Onlardan daha zeki olduğunu gösterebilir misin?

Şifa: Zihnin İyileştirici Gücüne Dair Bilimsel Bir Yolculuk

170.00
KRALİYET AKADEMİSİ BİLİM KİTABI ÖDÜLÜ 2016 FİNALİSTİ NEW YORK TIMES BESTSELLER Zihin bedeni etkiler, bunu biliyoruz. Bir melodiyle tüylerimiz diken diken olur, bir görüntü karşısında gözyaşı dökeriz ve bir temas kalp atışlarımızı değiştirir. Ama soru zihin bedeni iyileştirebilir mi olduğunda, umut taciri yeni çağ guruları tarafından istila edilmiş, bırakın inanmayı, üstüne kafa yormanın bile akıldışı görüldüğü bir sahada buluruz kendimizi. Doğru, zihnimiz –kimilerinin pazarladığı gibi– kanseri yenecek mucizevi bir ilaç değil ama bir ağrı kesici ya da antidepresan işlevi görebildiğini gösteren bilimsel araştırmaları nereye koyacağız? Jo Marchant'a göre insanlığın ortak çıkarı bu alanı yok saymaktan değil, tersine şüpheciliği elden bırakmadan merak ve inatla gerçekle masalı birbirinden ayırmaktan geçiyor. Büyük yankı uyandıran ve Kraliyet Akademisi Ödülü finalisti olan kitabı ŞİFA’da, heyecan verici araştırma ve vakaların peşinden dünyayı dolaşarak şu sorulara cevap arıyor: Alternatif tıbba yönelmek hepten bir yanılgı mı, yoksa bir fark yaratabilir mi? Düşüncelerimiz, inançlarımız ve duygularımız fiziksel sağlığımızı etkileyebilir mi? Zihnimizi bedenimizi iyileştirmek üzere eğitebilir miyiz? ŞİFA, zihnin iyileştirme potansiyelini, sınırlarını ve bizim bu potansiyelden nasıl faydalanabileceğimizi ortaya koyan büyüleyici ve ufuk açıcı bir yolculuk. “Bir zihni ve bir bedeni olan herkes bu kitabı okumalı.” - Henry Marsh, Sakın Zarar Verme'nin yazarı

Matt Haig Tüm Kitaplar Seti

745.00
Gece Yarısı Kütüphanesi “Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi? İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor. İnsanlar “Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.” Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte... Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir? Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar Dünya aklımızı zorluyor. çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor. Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız? Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz? Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir 21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap. Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir. Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi. Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor. Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap. Zamanı Durdurmanın Yolları Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir. Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak. İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler "Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer." Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu. Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto. “Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek. S. J. Watson “Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.” Sunday Times “Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt" Joanna Lumley

Her Şeyin Sonu

155.00
Belki biz görmeyiz ama günün birinde her şey sona erecek. Evrenimizin bir başlangıcı olduğunu biliyoruz; peki bu hikâyenin sonunda ne olacak? Ve bu son bizim için ne anlama geliyor? Capcanlı, esprili dili ve mizah anlayışıyla astrofizikçi Katie Mack, bizi kozmosun beş olası finaline –Büyük Çöküş, Sıcak Ölüm, Vakum Bozunumu, Büyük Yırtılma ve Sekme– doğru hayret verici bir geziye çıkarıyor. Bunu yaparken kuantum mekaniği, kozmoloji, sicim teorisi ve daha pek çok mühim kavram arasında bize keyifle yol gösteriyor. Halihazırdaki eksik evren bilgimizde yapılacak ufak oynamaların ortaya bambaşka gelecekler çıkarabileceğini keşfediyoruz: Evrenimiz nihayetinde kendi içine çökebilir, kendini yırtabilir, hatta –önümüzdeki birkaç dakika içinde– önlenemez biçimde genişleyen bir kıyamet baloncuğuna kurban gidebilir. Bu sürükleyici “kozmik gerçekliğe kaçış” öyküsü, büyülü ve pek aşina olmadığımız bir fizik sahasını incelemenin ötesinde, yükselen bir astrofizikçinin evreni ve evrendeki yerimizi düşünürken yaşadığı heyecanı da bizle paylaşıyor. Patlayan yıldızlar ve sıçrayan evrenler arasında Mack, aciz faniler olarak yolun sonunu değiştiremesek de en azından ne olup bittiğini birazcık kavramaya başlayabileceğimizi gösteriyor. Her Şeyin Sonu, tüm bildiklerimizin en ucuna doğru uzanan, çılgınca eğlenceli, şaşılacak derecede neşeli ve iyimser bir seyahat.

Yürümenin Felsefesi

150.00
Yürümenin Felsefesi Frédéric Gros “Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.”-Henry David Thoreau Nietzsche’nin Kara Orman’da yürürken göz çukurlarına dolan mutluluk gözyaşları, Rimbaud’nun tahta ayağıyla açılacağı çöllere dair kurduğu düş, yasaklı Rousseau’nun Alpler’deki adımları, Thoreau’nun Walden’daki gezintisi, Nerval’in dar sokaklardaki aylaklığı ve daha niceleri... Aylaklar, göçebeler, sürgünler, hacılar, kaçaklar, seyyahlar, münzeviler ve mülteciler yürüyorlar. Peki yürümek sadece evle iş arasında gidip gelmek, bir yerlere yetişmek ve koşuşturmak değil de evrenle özel bir ritim, akort ya da hafifleme içinde buluşmak olabilir mi? Yeryüzüyle hemhal olup kendimizi başkalaşmaya açarak yürüyebilir miyiz? Yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. Hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır. İki büklüm vücudun karşısında dikilmeye çalışan, attığı her adımda yeryüzünün gerçek bir parçası olduğunu fark eden Homo Viator’un eylemidir. Çünkü Yürüyen İnsan kendi üzerine çöken kaygı, haset ve korku yumaklarını çözer, varlığını yeryüzünün ebediyen yeni olan kalbine düğümler. Yürüyoruz, işte bu düğümü atmak için.

Dünya Masalları Seçkisi Seti (6 Kitap)

700.00
Dünya Masalları Seçkisi Derleyen: Luigi Dal Cin, Giusi Quarenghi Zamansızdır masallar Elimizden tutup bizi hayali diyarlarda gezmeye çıkarırlar Bekler orada gizemli insanlar, efsanevi yaratıklar, sihirli olaylar Çeşit çeşit renkler, duygular Bu kitap dizisinde dünyanın dört bir yanından en güzel masallar bir araya geldi. Farklı farklı çizerler de hepsini resimledi. Baba Yaga’nın Ormanında: Rusya’dan Masallar Soğuk Rusya gecelerinde çocukların içini ısıtan masallar anlatılırmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Cadı Baba Yaga, kurbağa prenses, oyuncu ayı, oğlak çocuk ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Doğu’dan Bin Bir Masal Evvel zaman içinde umutsuz bir şah, iyi kalpli bir kız ve yeniden hayal kurmak için bir sürü masal varmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Denizci Sindbad, Ali Baba, konuşan hayvanlar, Alaaddin ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Masallara Buyurun: İtalya’dan Sihirli Yiyecekler Bin bir lezzet diyarı İtalya’nın masalları da birbirinden lezizmiş. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Tencerecik, sihirli tava, limon kız, pizza seven çocuk ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Mukaşi Mukaşi: Evvel Zaman İçinde Japonya’da Güneşin doğduğu o uzak ülke Japonya’da gizemli ve güçlü varlıkların masalları anlatılırmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Su cini Kappa, parmak ucu boyundaki çocuk, turna kadın, tanuki’yle tilki ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Tamtamların Sesi: Afrika’dan On Masal İnsanlığın beşiği Afrika’da anlatılan masallar çağlar boyunca herkese yol göstermiş. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Rüzgârın oğlu, tavşanlar, sincaplar, leoparlar, çakallar ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Tepeli Akbabanın Kanatları Üstünde: Şili’den Masallar Doğasıyla göz kamaştıran Şili’de yeryüzünün ve göklerin masalları anlatılırmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Dev yılanlar, ilk çocuk Elal, yürüyen ağaç, beyaz lama, yıldız kızlar ve daha nicesi bakalım neler yapmış?

Babil’in Kadınları

200.00
Babil'in Kadınları: Mezopotamya'da Toplumsal Cinsiyet ve Temsil Zainab Bahrani Babil'in Kadınları Antik Mezopotamya'daki hâkim kadınlık mefhumunu inceleyen hem tarihsel hem de sanat tarihsel bir çalışmadır ve bu topluma özgü, Batılı kurucu söylem tarafından inşa edilmiş kadınlık kavramına eleştirel bir yaklaşım getirmektedir. Zainab Bahrani bu kültürün cinselliği ve toplumsal cinsiyet rollerini temsil üzerinden nasıl düşündüğünü çözümlerken, benzer birçok çalışmanın bağımlı olduğu eril iktidar/dişi tabiiyet gibi basit ikilikleri de sorunsallaştırıyor. Bu sayede, mevcut tanımların kadınların yaşanmış deneyimleriyle aslında örtüşmediğini, kadını eril öznelliğin nesnesi olarak konumlandırdığını göstermiş oluyor. "Babil’in Kadınları toplumsal cinsiyet, göstergebilim, yapıbozum, psikanaliz ve tarihsel eleştiri bağlamındaki çağdaş eleştirel teorilerde zemin bulan kadınlık temsilleri hakkındaki bir çalışmadır ve bu alanlar, bir bütün olarak, sadece bu geçmiş kültürün araştırılmasını beslemekle kalmayıp aynı zamanda kendi payımıza geçmişi nasıl adlandırdığımızla yüzleşen metodolojik bir ağ oluşturur."

Arzunun Sınırları

270.00
Arzunun Sınırları Kötü Yasalar, İyi Seks ve Değişen Kimliklerin Yüzyıllık Tarihi Eric Berkowitz
  • Sekse dair teamüllerimiz nasıl değişti ve seks hukukunu nasıl etkiledi?
  • Neyin yasal, neyin yasak olduğunu belirleyen insan kendi hayatını bu yolla nasıl düzenledi?
Gazeteci, yazar, hukukçu Eric Berkowitz seks hukuku ve seksin politik çıkarlar doğrultusunda yönetilmesi bahsine bir önceki kitabı Seks ve Ceza’da bıraktığı yerden, yirminci yüzyıldan devam ediyor. Arzunun Sınırları’nda seksin aile, iktidar, ırkçılık, sömürgeleştirme, cinsiyet ve kimlik mefhumlarıyla ikircikli ilişkisini yirminci yüzyıldan çarpıcı örnekler eşliğinde nüktedan bir dille aktaran Berkowitz, “cinsel devrim”, mağduru korumaktan uzak tecavüz yasaları, eşcinsel hakları mücadelesi, modern psikiyatrinin hukuk üzerindeki etkisi, insan ticareti ve sanal seks haberleri üzerinden bu ilişkinin izini günümüze kadar sürüyor. "Bu kitabın her bölümü farklı bir dizi yasayı ele alıyor ancak her biri, toplum tarafından kabul edilebilir cinsel davranışlar bütününe dayanarak güçlünün güçsüzün bedeni üzerinde kurduğu iktidara sesleniyor. Cahil dindar gruplar tarafından 'kurtarıldıktan' sonra üzerine kilit vurulup istismar edilen fahişeleri, Nazi döneminde Alman sevgilisi olduğu için 'üstün ırkı kirlettiği' gerekçesiyle öldürülen Yahudileri, beyazlarla cinsel ilişkiye girdiği için linç edilen Afrikalı Amerikalıları, akıl hastanelerinde lobotomi 'tedavisi' gören eşcinselleri, 'uçkuru gevşek' olduğu için zorla kısırlaştırılan siyah genç kadınları, oyun arkadaşlarıyla deneysel keşifte bulunduğu için tehlikeli seks suçlusu yaftası yapıştırılan küçücük çocukları, cinsel içerikli kısa mesaj paylaşmaktan çocuk pornocusu diye hapse atılan ergenleri kapsıyor. Seks suçlusu olmak çoğu zaman yanlış yerde veya yanlış zamanda yakalanmak, yanlış sınıf ya da ırkın mensubu olmak, hayatlarımızdan geçmekte olan bir ahlak vesvesesine ters düşmek talihsizliğinden ibaret."