Kitaplar
Mutlu Bir Hayat İçin Farkındalık
Zihnimiz ne kadar tanıdık, ne kadar yabancı...
Öfke, şüphe, arzular, huzursuzluk ya da uyuşukluk...
Gündelik hayatın karmaşasında birdenbire beliren bu haller hepimize çok tanıdık. Buda’nın “beş engel” diye adlandırdığı bu zihinsel durumlar, hepimizin gündelik yaşamında yeniden ve yeniden ortaya çıkar. Çoğu zaman onların esiri olur, fark etmeden peşlerinde sürükleniriz. Oysa farkındalıkla bakıldığında, hepsinin gelip geçici doğasına şahit oluruz ve özbilincin kapısı tam da bu kavrayışla aralanır.
Mutlu Bir Hayat İçin Farkındalık engellerle savaşmayı değil, onları samimiyetle tanımayı ve gözlemlemeyi öğretiyor. Küçük aksiliklerden büyük kayıplara, her tür deneyimin zihnimizde nasıl kasırgalara dönüştüğünü; aynı zamanda farkındalığın ışığında nasıl dinginleşebildiğini gerçek yaşam öyküleriyle gösteriyor. Günlük hayattan sahneler, kişisel deneyimler ve kadim Dharma öğretileriyle örülen bu sayfalar, zihinle savaşmadan yaşamanın mümkün olduğunu hatırlatıyor.
Robert Beatty, 50 yılı aşkın süredir farkındalık çalışmaları yapan öncü bir öğretmen. Uzun yıllara yayılan pratiği boyunca binlerce insana rehberlik eden Beatty, bu kitapta yalnızca belirli öğreti ve teknikleri değil, yaşamının iniş çıkışlarından damıttığı deneyimlerini açıkyüreklilikle aktarıyor.
Ekofeminizm
Ekofeminizm kuramları bize, doğanın talanıyla kadın bedeninin sömürüsünün aynı sistemlerin ürünü olduğunu; ekolojik krizlerin buzulların erimesinden çok, kadınların mutfaklarında, tarlalarında ve yaşamlarının yükünde yankılandığını hatırlatıyor. Maria Mies ve Vandana Shiva klasikleşen eserleri Ekofeminizm’de bu çarpıcı bakışı derinleştiren ve temellendiren güçlü bir analiz sunuyor, ekolojik yıkımı yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda ataerki ve kapitalizmin iç içe geçmiş tahakküm biçimlerinin bir sonucu olarak ele alıyor. Küresel Güney’den kadınların gündelik hayatta yaşadığı deneyimlerle, Kuzey’in endüstriyel felaketleri ve militarist politikaları yan yana geliyor, ortaya hem yerel hem de evrensel bir direniş panoraması çıkıyor. Yazarlar, temel insani ihtiyaçların metalaştırılmasından militarizmin kadınların bedenleri üzerindeki yüküne kadar uzanan bir yelpazede, yaşamın sürekliliğinin kadınlara nasıl dayatıldığını çarpıcı bir dille tartışıyor.
Mies ve Shiva, büyüme, üreme teknolojileri ve modernleşmenin hâkim paradigmalarını sorgularken; doğanın yaşamı işbirliği, karşılıklı özen ve sevgi yoluyla koruduğunu hatırlatan bambaşka bir çerçeve öneriyor. Küreselleşme, bilim ve kalkınmaya dair alışıldık bakış açılarını yerinden oynatarak daha etik, sürdürülebilir ve yaşamı besleyen bir dünya tasavvuru sunuyorlar.
Ekofeminizm, felsefi derinliği pratik içgörülerle buluşturan, kadim bilgeliği yeniden keşfetmeye davet eden bir kitap. Cinsiyet, ekoloji ve küresel eşitsizlik arasındaki görünmez bağları anlamak ve yeni olasılıkların izini sürmek isteyen herkes için ilham verici bir rehber.
Sherlock Holmes Baskerville Tazısı
Sislerle kaplı bataklıklar, kulaklarda yankılanan uğursuz bir uluma, lanetle anılan bir aile…
Baskerville’lerin karanlık mirası, genç Sir Henry Devonshire’a adım attığında yeniden canlanır. Geçmişin gölgeleriyle kuşatılmış bu topraklarda, her adım yeni bir tehlikeyi çağırır. Dünyanın en zeki dedektifi Sherlock Holmes ve sadık arkadaşı Dr. Watson, bu uğursuz sırrı çözmek için sahneye çıkar. Ama onları bekleyen şey, bir efsanenin ötesinde midir? Yoksa en ürkütücü canavar, insanın içindeki kötülük müdür?
Gizem, korku ve zekânın düellosu…
Sherlock Holmes’un en unutulmaz macerası Baskerville Tazısı, sizi gotik bir atmosferde soluksuz bırakacak!