Son Kullanma Tarihi

120.00
Elli yıl önce, bugün sahip olduğumuz insan nüfusunun yarısına sahiptik. Bu büyüme döneminde tüm bu insanları beslemeyi nasıl başardık. İleriye baktığımızda, geleceğin genişleyen nüfusunu nasıl besleyeceğiz? Bu kadar çeşitli bir nüfusa sürdürülebilir bir şekilde güvenli, yüksek kaliteli, sağlıklı gıdaları nasıl sağlayacağız? Gıdalar insanlık tarihi boyunca pişirilerek, fermente edilerek ya da başka yöntemlerle işlenmiştir. Ancak günümüzde süpermarket raflarında bulunan ürünlere baktığımızda şu soruyu sormadan edemiyoruz: Fazla mı ileri gittik? Bilim, kimyasal reaksiyonlarla ve organizmaları manipüle ederek gıdaların ömrünü uzatmanın pek çok yolunu buldu. Haftalarca taze kalan elmalar, aylar yerine birkaç gün içinde olgunlaşan peynirler, laboratuvar ürünü biftekler, 3D yazıcıdan çıkan pizzalar… Nicola Temple bu kitapta hazır yemeklerin neler içerdiğini, sebze ve meyvelerin ömrünü uzatmanın nasıl sağlandığını, gıda işlemede nanoteknolojinin yerini, konunun uzmanı olmayanların da kolayca anlayacağı bir biçimde aktarıyor ve en sevdiğimiz yiyeceklerin inovasyon, israf ya da savaşlardan nasıl etkilendiğini ortaya koyarak bilimkurgu kitaplarından fırlamış gibi görünen yiyecekleri tükettiğimiz bir gelecek ihtimaline de göz atıyor. Son Kullanma Tarihi’ni okuduktan sonra işlenmiş gıdalar konusunda neyin kabul edilebilir neyin kabul edilemez olduğunu değerlendirebilecek ve daha rasyonel tüketiciler haline geleceksiniz.

Yemek Savaşları

155.00
“Ne yiyoruz? Yediğimiz yiyecekler nereden geliyor ya da nasıl üretiliyor?” gibi hayati sorulara yanıt veren Yemek Savaşları’nda tarım teknolojisinin vaatlerinden lezzet politikasına dek birçok konuda bilgi edineceksiniz. Günümüzde gıda araştırmaları alanında erişebileceğimiz kitaplar sayıca fazla olsa da bu kaynaklar yemekle ilgili popüler tartışmaların tarihsel arka planını ve sürekliliğini yansıtmamaktadır. Yemek Savaşları ise yiyecek ve yemekle ilgili tartışmalara tarihsel bir mercekten bakmayı hedefleyerek bu konudaki boşluğu dolduruyor. Bu tarihsel anlayış sayesinde günümüzdeki sorunların çoğunun geçmişte iyi niyetle alınmış kararlarla uygulanmış çözümlerden kaynaklandığını ve geçmişin farkındalığının gelecekte daha iyi bir dünya için hepimize yardımcı olacağını fark edeceksiniz. “Yemek Savaşları tarihin mevcut gıda sistemimizi nasıl şekillendirdiğine dikkat çekerek gıda araştırmalarına tarihsel bir bağlam kazandırıyor… Ludington ve Booker’ın bu kitabında yer verilen bakış açılarının çeşitliliği mevcut gıda sistemini yorumlamamıza yardımcı oluyor.” –Nature Food

Yeni Tüketici

75.00
Simonsen ve Rosen şu beş yaygın inanca savaş açıyorlar: Bir markanın bugün ne olduğu geçmişte ne olduğundan daha önemlidir. Sadakati beslemek pazarlamacının günden güne daha çok ilgilenmesi gereken bir konudur. Tüm müşteriler irrasyoneldir. Seçeneklerin sayısını arttırmak insanların satın alma eyleminde bulunmasına mani olabilir. Konumlama pazarlama oyununun en önemli parçasıdır. Ve diyorlar ki: Tüketiciler geçmişte marka adı, firmayla yaşadığı deneyimler, şişirilmiş fiyatlar, markanın diğer rakip firmaların mesajlarıyla karşılaştırılan reklam mesajı ya da bir pazarlamacının katalogda ya da raflarda göstermeyi tercih edeceği diğer ürünler gibi kriterlere göre karar verirdi. Biz bu sihirli sözlerin gün geçtikçe kıymetini yitireceklerini düşünüyoruz. Zira tüketicinin karar verme sürecinde radikal bir değişim yaşanıyor. Web sitelerini gözden geçirin, akıllı telefonlardan uygulama satın almak, sosyal medya aracılığıyla uzmanlığa ve diğer kaynaklara eşi benzeri görülmemiş bir erişim imkânı...

Yeni Nesil Reklamcılık

60.00
Bugünün en büyük tartışması geleneksel reklam üretme biçiminin ölüp ölmediği üzerine. Dijital medyanın ortaya çıkması ve kullanımının artmasıyla reklamcılığın bir dönüşüm yaşadığı kesin. Fons Van Dyck bu kitapta farklı sorulara yanıt vererek sonuçta yöneticiler, pazarlamacılar ve reklamcıların kafasındaki ‘Bu çağda etkili reklam nasıl olur ?’ sorusuna kesin bir dille yanıtlar veriyor. Reklamın pazarlama ve pazarlama iletişimi planlarındaki yeni yerine açıklık getiriyor, bakış açısı kazandırıyor.

Reklamsız Marka Yaratmak

95.00
Markanızı büyütmek için reklam şart. Ama reklam bütçeleri çok yüksek… Peki, ne yapacaksınız? Büyük bir marka yaratmak için pazarlama eğitimine ya da pazarlama deneyimine ihtiyacınız yok. En iyi markaların bazıları kendilerini hiçbir biçimde pazarlama uzmanı olarak görmeyen insanlar tarafından inşa ediliyor. İşte bu kitap dünya standartlarında bir marka yaratmak isteyen herkese yardımcı olmak için yazıldı. Pahalı bir reklam kampanyası için yeterli paranız yoksa mevcut pazarlama ve reklam stratejinizin değerinden şüphe ediyorsanız veya en yeni dijital medya araçlarının yüzeysel uygulamalarının ötesine geçmek istiyorsanız, doğru yere geldiniz. Reklamsız Marka, yazarın dünyanın önde gelen açık kaynak yazılım şirketi olan Red Hat’de bir milyar dolarlık bir marka yaratmaya yardımcı olduğu 10 yıllık deneyiminden yola çıkarak bir marka yaratmayı adım adım anlatan bir rehber. Reklamsız Marka 20. yüzyılın büyük markalarını geliştirmek için kullanılan klasik konumlandırma prensiplerini, artık 21. yüzyıl markaları için sunulan yeni topluluk oluşturma stratejileri ve araçları ile birleştiriyor. Eski dünyanın en iyileri, yeni dünyanın en iyileriyle buluşuyor.

Büyüme Korsanlığı Pazarlaması

45.00
Growth Hacking Tekniğiyle 4 Adımda Büyük Kitlelere Ulaşın Facebook, Dropbox, Airbnb, İnstagram, Reddit ve Twitter gibi yeni nesil megabrand’lar geleneksel pazarlama yöntemleri için çılgın miktarda para harcamadı. Basın bültenleri, TV reklamları, reklam panoları yok. Bunun yerine dev pazarlama bütçelerine karşı daha fazla insana ulaşmak için yeni bir strateji geliştirdiler: Büyüme Korsanlığı Bestseller kitapların yazarı Ryan Holiday markasını büyütmek isteyenler için yeni kuralları 4 pratik adımda açıklıyor ve değerli örnekler, vaka analizleri sunuyor. İster bir start-up ister Fortune 500 devi olun, bir ürün veya hizmet için farkındalık oluşturmaktan sorumluysanız, küçük yol haritanız artık elinizde, cebinizde ve ofisinizde hazır. “Bir şirketin büyümesinden sorumluysanız, bu kitabı okumamayı göze alamazsınız.”

İlişkilerde Onur Mücadelesi

65.00
Resmi ve özel ilişkilerde çözüm uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Donna Hicks bize, onur kavramının günlük yaşamlarımızdaki fark etmediğimiz gücünü anlatıyor. Toplantı odalarından aile ve ikili ilişkilere, okuldan topluma kadar onur kavramını esas alan yeni bir iletişim modeliyle yaşam kalitemizi arttırmak, ilişkilerimizi düzenlemek mümkün. Onur mücadelesinin on kuralıyla hayatlarımıza çığır açıcı bir giriş yapan Hicks, yaşamımızı ve ilişkilerimizi yeniden diriltmenin reçetesiyle karşımızda. “Bu etkileyici kitapta, insanlığın tümünün doğal olarak sahip olduğu ve kimsenin elinden alınamaz bir hak olan onur kavramını anlaşılır bir biçimde öne çıkarmış olmasından ötürü Donna Hicks’i tebrik ediyorum.” Fahri Başpiskopos Desmond Tutu’nun Önsözünden

Ferrarisi Olmayanlar İçin Girişimcilik

45.00
Ferrari’si Olmayanlar İçin Girişimcilik, yatırım planlarınızla gerçek hayat arasında edinmeniz gereken mottoları sunuyor. Aziz Emre Günel 22 yılık kurumsal çalışmaları sonucunda edindiği deneyimleri yeni markalarla, start-up’larla, KOBİ’lerle, büyüme yolundaki girişimlerle ve girişimcilik hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyenlerle paylaşıyor. Mentor-mentee ilişkisinden, şirket yönetim ilkelerinden, kurum içi girişimcilikten ve girişimciliğin temel ilkelerinden bahsediyor, bu yolda emin adımlarla ilerlemek isteyenlere rehberlik ediyor. Ferrari’si Olmayanlar İçin Girişimcilik, yatırım planlarınızla gerçek hayat arasında edinmeniz gereken mottoları sunuyor. Aziz Emre Günel 22 yılık kurumsal çalışmaları sonucunda edindiği deneyimleri yeni markalarla, start-up’larla, KOBİ’lerle, büyüme yolundaki girişimlerle ve girişimcilik hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyenlerle paylaşıyor. Mentor-mentee ilişkisinden, şirket yönetim ilkelerinden, kurum içi girişimcilikten ve girişimciliğin temel ilkelerinden bahsediyor, bu yolda emin adımlarla ilerlemek isteyenlere rehberlik ediyor.

Bir Islıkla Vivaldi

65.00
“Korku dilinin uzmanı olmuştum. Beni gören çiftler caddenin öbür tarafına geçiyordu. Safdilin tekiydim. Benden ölümüne korkan insanlara ‘İyi akşamlar,’ deyip sokakta sırıta sırıta yürüyordum. Kimseyi incitmemeye çalışıyordum ama nasıl yapacaktım bunu?… Hissettiğim gerginlikten ötürü ıslık çalmaya başladım ve iyi ıslık çaldığımı fark ettim. Temiz ve hoş bir sesim varmış meğer, gayet de ahenkli. O gece sokakta Beatles’dan şarkılar ve Vivaldi’nin Dört Mevsim’ini çaldım ıslıkla. Nağmelerimi duyan insanların üzerindeki gerilim kayboldu. Hatta bazıları karanlıkta yanımdan geçerken gülümsüyordu.” Toplumsal hayatın ırklara dayalı bir düzen etrafında şekillenmesi her birimizin hayatını değiştirir. Irkçılık ve sosyal kimlik, kökleri tarihin çok gerilerinden gelen büyük bir sorun; bireysel becerilerimizi, motivasyonumuzu ve tercihlerimizce belirlendiğini düşündüğümüz her şeyi güçlü şekilde etkiliyor. Alanının öncüsü Steele, bu kitapta sosyal gerçekliğin yeterince irdelenmemiş boyutunu gün yüzüne çıkarıyor. Irkçılık, sterotipler, kimlik tehdidi ve ırkçılığın kökenleri üzerine zengin bir bakış açısı sunuyor. “Bu kitap sterotip tiranlığını anlamak ve kendimizi onun tek boyutlu vizyonundan kurtarmak için son derece önemli.” Prof. Dr. Homi Bhabha, Harvard Üniversitesi “Claude M. Steele kültür üzerinde muazzam bir etkisi olan birkaç iyi sosyal psikologdan biridir. Kimlik koşulları üzerine yaptığı bu araştırmanın demokrasi deneyimimize katkısı büyüktür. Tam da bu zamanın kitabı!” Dr. Cornel West, Filozof, Aktivist

Beden Zekanın Özü

65.00
Zekânın zihin sayesinde var olduğunu, mantığın duyguları bastırmak zorunda olduğunu zannediyorsanız bir kez daha düşünün, ya da iyisi mi hiç “düşünmeyin”! Guy Claxton bu kitabında nöroloji ve psikoloji alanında elde edilen son bulgulara dikkat çekerek, bedenin zekâya dayalı yaşamımızın özünü oluşturduğu fikrini öne sürüyor. Organlarımızın birbirleriyle iletişimde olmasını sağlayan beden içi salgılardan çevremizde gerçekleşen olayların harekete geçirdiği ani karar alma davranışlarına kadar, çoğu zaman görmezden geldiğimiz ya da haksız yere beyne atfettiğimiz tüm ölçüm ve akıl yürütmelerden bedenimiz de sorumludur! Bedenleşmiş zekâ çağdaş felsefe ve nöropsikoloji alanlarının en heyecan verici bilim dallarından biridir. Claxton, ekran başında geçirilen zamanın arttığını, işinde usta olan zanaatkârların sayısının gittikçe azaldığını, beyaz yakalıların mavi yakalılara oranla daha çok değer gördüğünü ele alarak ussal düşünceye atfedilen bütün imtiyazların modern topluma büyük zararlar verdiği görüşünü destekliyor. Claxton, bedenimizle bağ kurmamıza yardım edecek tekniklerden söz ederek, bedene verdiğimiz değerin yaşamımızı nasıl güçlendireceğini anlatıyor.

İş Satma Sanatı: Gizli Gündem

65.00
Her kararın arkasında bir gizli gündem vardır. Bunlar, hedef kitlenizin kalbinde yatan istekler, ihtiyaçlar ve değerlerdir. Her satışın arkasında da bir gizli gündem yatar. Bunu tespit ederek güçlerinizi, inançlarınızı ve amaçlarınızı bu gizli gündemle bağlantıya geçirdiğinizde kazanırsınız. İş satmanın, müşterinizin gizli gündemini anlayıp hedef kitleyi harekete geçirmenin simyasını sunan, harika bir kitap. “Tüm iş deneyimim boyunca, öğrendiğim en önemli şey, insanlara bir zombi gibi sizin söylediğiniz şeyi yaptıracak sihirli bir formül, bir numara veya hipnotik bir ikna tekniği olmadığıydı. Aksine, satın almaya dair her kararın arkasında, hakkında konuşulmayan duygusal bir motivasyon vardır. İşte gizli gündem budur.

21. Yüzyılda Liderlik

75.00
Danah Zohar çağımızın en inovatif yönetim düşünürlerinden biri. Fizikçi,felsefeci ve yazar. Kitaplarında kuantum fiziğinden esinlenerek çok farklı tezler ortaya koyan Zohar,yeni yönetim kitabında da yine kuantum fiziğinden esinlenerek çok güçlü bir işletmecilik ve liderlik düşünce modeli ortaya koyuyor. Buna da ‘’ Kuantum Liderlik ‘’ adını veriyor. Kuantum Liderler ; yönettiği sistem gibi her zaman kaosun kıyısında harekete hazır şekilde bekler,belirsizliğin potansiyel bilinmeyenleri içinde çalışır. Onlar adeta kendi kendini yöneten organizasyonun yaratıcılığını ortaya çıkaran üstatlardır. Daha da önemlisi vizyon ve değerlere önem verir,çok kolay uyum sağlar ve sınırlarla oynamaktan, kuralları yeniden yaratmaktan korkmaz ve farklılıkları yönetirler. Daha önce yazdığı Kurum Beynini Yenilemek ve Manevi Sermaye kitaplarındaki düşüncelerini bu kitapta daha da öteleyen ve bir model haline getiren Zohar,bu kitabıyla liderleri ; çalışanlarının ,işletmelerinin ve hizmet ettiği müşterilerinin potansiyellerinden tam anlamıyla yararlanmak için ilham verici bir eser ortaya koyuyor. Kuantum Benlik ve Kim Korkar Schrödinger’in Kedisinden isimli kitapları Türkçeye çevrilen Zohar,MIT’te fizik ve felsefe eğitimi almış,lisans eğitiminden sonra Haravard Üniversitesi’nde felsefe,din ve psikoloji çalışmalarında bulunmuştur. Financial Times ve Prentice Hall tarafından ‘’zamanımızın en büyük yönetim düşünürlerinden biri’’ olarak isimlendirilen Zohar ; Volvo,Astra Pharmaceutical , Warner-Lambert Pharmaceutical , Philip Morris Tobacco, Marks&Spencer, Shell , British Telecom , Motorola , Philips, BMW , McCann Erickson, Coca-Cola ve McKinsey gibi dünyanın en önemli şirketlerine üst düzey yönetici eğitim programlarını uygulamıştır. Zohar ; UNESCO , Avrupa Kültür Fonu, Davos Dünya Ekonomik Forumu başta olmak üzere birçok ülkenin ulusal ve yerel kurumlarında konferanslara devam etmektedir.