Adanmışlık

200.00
“Adanmışlık tek oturuşta bitirilecek kadar keyifli, kendini tekrar okutacak kadar tesirli. Kısa süreliğine de olsa, Patti Smith’le vakit geçirmek bir ayrıcalık.” –Suzi Feay, Financial Times İnsan neden yazma mecburiyeti duyar? Başkalarının isteklerine rağmen neden kendini ayrı tutar, üzerine bir koza örer, yalnızlığa dalar? Virginia Woolf ’un odası vardı. Proust’un kapalı pencereleri. Marguerite Duras’ın sessiz evi. Dylan Thomas’ın mütevazı kulübesi. Hepsi de kelimelerle dolacak bir boşluk peşinde. Bakir topraklara nüfuz edecek, sahipsiz şifreleri kıracak, sonsuz olanı ifade edecek kelimelerle. Adanmışlık’ta çağımızın en ilham verici sanatçılarından biri sakınmadan defterlerini açıyor, kendi yaratım sürecinin yanı sıra neden yazdığımızı da gözler önüne seriyor.

Komik Kitap Seti: Komik Yer İsimleri Oteli, Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı (2 Kitap)

298.00

Komik Yer İsimleri Oteli

Nerede yaşıyorsun? Küçük Horultu’da mı yoksa Kaşınan Popo’da mı? Canavarlı mısın yoksa Sidikliköylü mü? İnanmayacaksın ama bu yerlerin hepsi gerçekten var!

Komik Yer İsimleri Oteli’ne hoş geldin! Dünyanın dört yanından tatile gelen kuşlar, otelde havuz keyfi yaparken tuhaf bir ortak noktaları olduğunu fark ediyorlar: Hepsi komik isimli yerlerden geliyor. Sence hangi kuşun memleketi tam bir Saçmalık? Peki Tavuk’tan gelen hangisi? Hiçbir Yer’de yaşayan kuşu tahmin edebildin mi?

“Yoook artık!” dedirten yer isimleri ve kahkahaya boğulan kuşlarla dolu bir kitap bu.

Not: Hâlâ bu yer isimlerine inanamıyorsan, kitabın son sayfasına bir göz at.

Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı

Sahanda Yumurta Denizanası, Diken Sırtlı Maymun Surat Balığı, Pembe Peri Armadillo. İnanmayacaksın ama bu hayvanların hepsi gerçekten var! Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı’na hoş geldin! Buradaki hayvanların bir ortak noktası var, hepsi isimlerini değiştirmek istiyor. Büyüleyici hayvanlar ve onların bitmeyen kahkahalarıyla dolu, çılgıncasına eğlenceli bir kitap bu. Peki ya sen, hayatında hiç Püsküllü Halı Köpekbalığı gördün mü? Not: Hâlâ bu isimlere inanamıyorsan, kitabın son sayfasına bir göz at.    

Yitik Kızlar

229.00
Edward Fosca bir katil! Mariana bundan emin ama hiçbir şey yapamıyor. Çünkü Cambridge Üniversitesi’nde Yunan Tragedyası profesörü olan Fosca, bütün kampüsün hayran olduğu, yakışıklı, karizmatik ve lekesiz bir adam. Özellikle Genç Kızlar Kulübü denen özel hayran topluluğundaki öğrencileriyle ilginç bir yakınlığı var. Bu kızlardan birinin törensel şekilde katledilmesi üzerine Mariana, psikoterapi uzmanlığını polise yardım için kullanmaya başlıyor. Eski okulu Cambridge’de, kuleler ve taş duvarların sardığı bu cennette, antik geleneklerin uğursuz bir şeyi sakladığının farkında. Lehinde görgü tanığı olmasına rağmen, katilin Edward Fosca olduğundan zerre şüphesi yok. Ama bir profesör neden öğrencisini öldürür? Ve neden Yunan mitolojisinin “genç kızı” Persephone’nin ayinlerinden ve yeraltı dünyasına yolculuğundan söz edip duruyor? Kampüste yeni bir cesedin bulunmasıyla, Mariana’nın suçlunun Fosca olduğunu kanıtlama çabası onu çöküşün kıyısına sürükleyecek bir saplantıya dönüşüyor. Sessiz Hasta ile Goodreads Yılın En İyi Gerilim Romanı ödülünü kazanan Alex Michaelides’den, bugüne dek 40 dile çevrilmiş, soluksuz okuyacağınız bir roman. “Michaelides’in uzun zamandır beklenen romanı… Anlatımı kuvvetli ve karşı konulmaz.” –NEW YORK TIMES

Bir Artı Bir: Küçükler ve Büyükler Birlikte Oynuyor (Çift Dilli)

253.00

İster annen ya da babanla, ister teyzen ya da dedenle oynayabileceğin, çift dilli (Türkçe ve İngilizce) aile boyu etkinlik kitabına hoş geldin!

Oyunun kurallarını anlatıyorum:

1. Birlikte eğlenmek

2. Çok ama çok gülmek

Devasa sayfaları, harika çizimleri ve birbirinden eğlenceli onlarca etkinliğiyle Bir + Bir seni bekliyor.

"Çocuklar için yetişkinlerle temasta olmak ne kadar yararlıysa, yetişkinler için de çocuklarla temasta olmak o kadar yararlıdır.”
Roland D. Laing

Zaman ve Suya Dair Bir Buzula Ağıt

240.00

Yaşadığımız yüzyıl içinde dünyadaki suyun doğası değişecek; buzullar eriyecek, deniz seviyeleri yükselecek ve sularının asitliği son 50 milyon yıldır görülmemiş derecede artacak. Bu dönüşüm gezegenimizdeki bütün yaşamı, tanıdığımız ve sevdiğimiz herkesi derinden etkileyecek. Aklın alabileceğinden daha karmaşık, geçmişteki tüm deneyimlerimizden daha mühim, dilin kendisinden daha ulu bir vaka... Bu büyüklükte bir sorunu hangi sözcüklerle tarif edebilirsiniz ki?

İşte bu engin meselenin net bir resmini çekmek isteyen İzlandalı ünlü yazar ve aktivist Andri Snaer Magnason’un, eriyen Okjökull buzuluna yazdığı ağıt –“Geleceğe Mektup”– dünya çapında haber olmuş, milyonlarca kişi tarafından paylaşılmıştı. Magnason şimdi de bilimsel yaklaşım ile kişisel bakışını birleştiriyor; iklimbilimcilerin gelecek tahminleri arasında yolculuk ederken kadim efsanelerden, atalarının hikâyelerinden ve Dalai Lama’yla yaptığı söyleşilerden geçen güzergâhını incelikle –ve nükteli, ironik bir dille– örüyor. Nihayetinde ortaya hem bir seyahatname hem bir dünya tarihçesi hem de –gelecek kuşaklarımız uğruna– dünyayla uyum içinde yaşamamızın önemine dair sarsıcı bir hatırlatma çıkıyor.

2020 NORDIC COUNCIL EDEBİYAT ÖDÜLÜ FİNALİSTİ

“Andri, gezegendeki yerimize dair derinde yatan duygularımızı, üstlerine şiir ve hayret serperek su yüzüne çıkarıyor. Derinden etkilendim ve ilham buldum.”

—Darren Aronofsky

Mektup: Yazışmanın Hayli İlginç Tarihi (Simon Garfield)

249.00

"Lütfen güvercinlerimi unutmayın.”

MS 3. yüzyılda yatılı okulda okuyan bir gencin babasına gönderdiği mektubun son satırı.

Dünya bir zamanlar mektup iletişimiyle dönüyordu. Akşam yemeğe ne zaman geliyoruz, muhteşem günümüz nasıl geçti, aşkımızdan nasıl havalara uçtuk, nasıl kahrolduk, her şey o mektuplardaydı. MEKTUP, posta yoluyla yaptığımız uzun ve benzersiz yolculuğun hikâyesi.

 Yolculuk boyunca hem Cicero, Jane Austen, Virginia Woolf, Jack Kerouac, Anaïs Nin, Napolyon Bonaparte, David Foster Wallace gibi bilindik simaların hem de MS 3. yüzyılda yaşamış yatılı öğrenci gibi, yazdıklarının bu kitabın parçası olabileceğini hayal bile edemeyecek sıradan insanların kaleminden çıkmış muhteşem mektupların zarfını açıyor. Bir zamanlar çoksatanlar listelerine giren mektup yazımı üstüne rehber kitapların (Lewis Carroll bile bu furyaya katılmıştı) izini sürüyor, Oscar Wilde’ın mektup yollamak için seçtiği tuhaf yöntemi, görünmez mürekkebin kullanım sırlarını, sahipsiz mektupları hayata döndürmek için kurulmuş ”Ölü Mektup Ofisi”nin dramatik öyküsünü paylaşıyor, hangi durumlarda düğün hediyesi olarak balık gönderilebileceğini öğretiyor, öldüğümüzde e-posta kutumuza ne olduğunu sorguluyor. Savaş dönemindeki bir yazışmanın büyüleyici hikâyesini gün yüzüne çıkartarak, basit bir mektubun hayatın gidişatını nasıl değiştirebileceğini gözler önüne seriyor.

Büyük ilgi gören “TAM BENİM TİPİM”in yazarından

“Büyüleyici anekdotlarla dolu... Mektuba karşı bulaşıcı bir heves yaratıyor.” New York Times

Kokarca İle Porsuk

160.00
KİMSE KAPI ÇALDIĞINDA karşısında bir kokarca görmekten mutlu olmaz. Ayrıca aklı başında hiç kimse evine bir kokarcanın taşınmasına izin vermez! Ama bizim hikâyemizde işler öyle yürümüyor: Kokarca, Porsuk’un yanına taşınıyor! Mühim Taş İşi’yle meşgul Porsuk’un isteyeceği son şey rahatsız edilmek olsa da artık bunun için çok geç. Kokarca’nın gelişiyle Porsuk’un tüm düzeni altüst oluyor. Roket patatesler havada uçuşuyor, kuyruklar havaya dikiliyor ve korkunç kokular yanlış yerde, yanlış hayvana püskürtülüyor. Hepsi tamam da, ortalıkta bunca tavuğun dolaşma sebebi ne? Kokarca ile Porsuk, Newbery Ödüllü Amy Timberlake’in kaleme aldığı ve bir arada yaşamak zorunda kalan iki zıt karakterin dostluğunu anlattığı serinin ilk kitabı. Caldecott Madalyası sahibi ünlü çizer Jon Klassen’ın çizimleriyle taçlandırdığı bu öyküyü okumaya, bir daha okumaya, tekrar tekrar ve sesli okumaya doyamayacaksınız.  

Pisagor Evimizin Her Şeyi

200.00

Nicolas Cage’in oynadığı film sayısı ile havuzlarda boğulan insan sayısı arasındaki ilinti ne olabilir?

Matematikten yararlanarak hız sınırı cezalarına itiraz edebilir miyiz?

Binlerce yıl önce Mezopotamya halkları rakamları icat etmişti: O zamandan beri matematiği tutabilene aşk olsun! Sevsek de korksak da –ya da “Ben sözelciyim,” diyerek konuyu geçiştirsek de– artık gündelik hayatta kullandığımız pek çok şeyin arkasında matematik var. Peki ama kahve makinenizden telefonunuzdaki uygulamalara, hemen her araç gerecin sizin adınıza her şeyi hesapladığı bu yeni dünyada matematikten anlamınıza gerçekten gerek var mı?

Pisagor Evimizin Her Şeyi’nde Stefan Buijsman, felsefe, psikoloji ve tarihi birleştirerek okuyucuyu matematiğin harikalar diyarına götürüyor. Matematikten habersiz gelişmiş topluluklardan insanların doğuştan gelen becerilerine (Bebekler sayabilir mi?), şansın hesaplanabilirliğinden çağın teknolojilerinin ardındaki sayısal dünyaya kadar uzanan Buijsman, neden yeni bir lisandan önce matematikten anlamayı seçmemiz gerektiğini, aksi takdirde başkalarının matematiğiyle (algoritmalar, kampanyalar, anketler, yalan haberler) aldatılmaya ne kadar açık olduğumuzu ortaya koyuyor.

Pisagor Evimizin Her Şeyi, henüz on sekiz yaşındayken yüksek lisansını, yirmi yaşındayken doktorasını tamamlamış bir dâhiden, sayılar ve matematikle ilgili düşüncelerimizi kökünden değiştiren bir rehber.

“Buijsman’ın, matematiğin esas kıymetinin gerçekliği basitleştirmesinde saklı olduğunu anlatan, büyük bir teorisi var.”

Nevrotik Bir Gezegenden Notlar

220.00
Dünya aklımızı zorluyor.  çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor. Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız? Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz? Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir  21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap.
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Anne Baba Sihri

232.00
Anne babalık hayatta üstlendiğiniz en büyük rol. Güzel haber ise şu: İyi anne baba olmak, iyi insan olmakla el ele yürüyor. Bu kitap, size mükemmel ebeveyn olmanın yollarını anlatmıyor. Böyle bir şey olmadığını, ama daha iyiye doğru yol alabileceğimizi söylüyor ve bunun için adımlar sunuyor. Gerektiğinde çatışmayı öğretmek, bir dedektif gibi davranacağınız anları bilmek, ipin ucunu ne zaman bırakacağınızı görmek, yaramazlığa müsaade etmek, sınırları ve yakınlığı belirlemek, bir adım geri çekilmek, boş tehditleri bırakıp işbirliği yapmak gibi gündelik sihirleri her yaşa uygun önerilerle açıklıyor. Uyumlu, kendine güvenen, bağımsız ama aidiyet duygusu gelişmiş çocuklar yetiştirebilmek için öncelikle çocuğunuzu ve kendinizi daha iyi tanımanızın, birlikte bir biz yaratmanızın neden sihrin ön koşulu olduğunu gösteriyor Montgomery. Ve yeri geldiğinde kendi ailevi deneyimlerini açık yüreklilikle paylaşarak bu güvenli bağı nasıl inşa edebileceğinizi anlatıyor Anne Baba Sihri’nde. Çünkü bu bağ bir kez doğru kurulduğunda, yaşanacak bütün sıkıntılara, hastalıklara, uykusuz gecelere direnecek ve yaşam boyu çocuğunuzun yanında olacak.

Feo ve Kurt

200.00
Kurtlar çocuklar gibidir. Dünyaya uslu durmaya gelmezler. Feo’nun sıra dışı bir hayatı vardı. O ve annesi, kurt vahşileştiriyorlardı. Kurt vahşileştiricileri, hayvan terbiyecilerinin tersidir. Evcilleştirilmiş kurtlara yeniden vahşi olmayı, avlanmayı, dövüşmeyi, ulumayı öğretirler. Ve insanlara güvenmemeyi. Kurtlardan ve kurtları sevenlerden nefret eden General Rakof’un kulübelerine gelişiyle Feo ve annesinin hayatı altüst olur. Feo, askerlerin götürdüğü annesini kurtarmak için kurtlarıyla birlikte karla kaplı Rus ormanlarını aşmak zorundadır. Kurtlar güçlü ve korkutucu, ama koca bir orduya kafa tutmak için Feo’ya daha fazlası lazım. Rakof’un zorbalığına direnen diğer insanlara güvenmeyi öğrenmek, onlarla birlik olmak gibi… Gökyüzü Çocukları ile hepimizi büyüleyen Katherine Rundell’dan, neden kitapların okumaya, hayatınsa yaşamaya değer olduğunu yeniden hatırlatan isyan dolu bir roman. “Geleceğin klasiği… Etkileyici ve benzersiz: Kaçırmayın.” —The Bookseller Uyarı: Bu kitap bir süre ciltli olarak üretilmiştir; fakat 10 Mayıs 2022 itibariyle karton kapağa geçilmiştir. Bu ürün karton kapaklı olarak kargolanacaktır.

Duygularım – Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum

241.00
Evet küçük dostum, sen de bazen her şeyi kırıp dökmek, çılgınlar gibi koşmak, en iyi arkadaşına sımsıkı sarılmak, sevinçten zıplamak, hıçkıra hıçkıra ağlamak mı istiyorsun? Öyle mi? Bu yaşadıklarına duygu patlaması denir. Haydi, kitabı aç ve kendi içinde neler olup bittiğini anla. Fransa’da pozitif ebeveynlik yönteminde öncü psikoterapist Isabelle Filliozat ile psikoterapist ve çocuk terapisti Virginie Limousin tarafından kaleme alınan, yayımlandığı günden bu yana pek çok ülkede çoksatanlar listelerinde bulunan Duygularım – Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum, 100’den fazla etkinlik ve ebeveyn kitapçığıyla birlikte çocukların içlerinde neler olup bittiğini anlayabilmeleri, “duygularının efendileri” olabilmeleri için özel olarak hazırlandı.

“Duyguyu anlama ve aktarma becerisi için kıymetli bir kitap bu. Ebeveynlerin de mutlaka okumasını dilerim.” Psikiyatrist Dr. Gülcan Özer

Kitabın arka bölümündeki ayrılabilir ebeveyn kitapçığından: "Çocukların duygusal beyin gelişimleri devam ettiği için dünyaları zengin ve coşkundur. Bu coşkuyu doğru yönlendirebilmek ve günlük yaşamı onlarla birlikte keyif içinde yaşamak için,çocukların duygusal zekâlarını beslemek son derece önemlidir. Büyüdüklerinde onlara profesyonel ya da özel hayatlarında başarı ve mutluluk getirecek olan şey iyi notlardan ziyade kalp zekâsıdır. Tanımlamak gerekirse duygusal zekâ,verilen duygusal ve strese dayalı tepkileri yönetebilme kapasitesi,kendimize ait hisleri tanımlayabilme ve ifade edebilme, nereden kaynaklandıklarını anlayıp onları anlık tetikleyen unsurları ve en derinlerde yatan sebepleri sezinleyebilme yetisidir. Ne hissettiğimizin başkalarını kırmadan anlaşılmasını sağlamak, onları uygun bir şekilde ifade etmeyi bilmektir. Başkalarına davranışlarımızın karşı tarafta ne tür bir etki bıraktığını ölçebilmektir. Aynı zamanda başkalarına ait duyguları da anlayabilme ve empati kurarak doğru tepki verebilme kapasitesidir. Artık korkularımızdan korkmamanın ve onları aşmanın yollarını bilmektir. Bizi kızdıran kişinin yüzüne karşı bunu söyleyemediğimiz için, alakasız birine karşı öfkelenmemeyi bilmektir. Üzgün olduğumuzda ağlamayı bilmek, neşeli olduğumuzda ise sevinçten zıplamaktır. Tepkilerimizin ölçüsü kaçtığında kendimizi sakinleştirmeyi bilmektir. Kısaca kendimiz ve başkalarının içinde olup bitenlere karşı bir farkındalık geliştirmek ve duruma uygun davranış modelini oluşturabilmektir. Elbette ki her şey bu etkinlik kitabı sayesinde öğrenilemez. Bu eser bir serinin başlangıcıdır, duygu dünyasına bir giriştir. Çocuğunuzun duygusal zekâsını besleyecek ve yeni duygusal beceriler edinmesini sağlayacak eğlenceli etkinlikler sunmaktadır."