BeaverLAB Intelligent MX Mikroskop
1080P çözünürlüklü 9" IPS ekran.
Mikrokozmosların gerçek dokusunu aslına sadık bir şekilde yeniden üreten 0MP CMOS yüksek çözünürlüklü sensör.
3 set optik hedef. Farklı büyütmeler arasında geçiş yapın: 100X, 600X ve 1200X.
Sürekli yakınlaştırma. Birden fazla vitesle kademesiz olarak ayarlanabilen yakınlaştırma seviyeleri.
XYZ ray hareketi ile hareketli sahne. Her yöne esnek hareket için geleneksel sürmeli kumpasların yerini alır.
5.0MP CMOS Sensör; 5 megapiksel Sony CMOS sensörle donatılmış Darwin MX, mükemmel görüntü yakalama ve işleme yeteneklerine sahip olup, 2560x1920 çözünürlükte video ve fotoğraf çıkışı sunarak size yüksek kaliteli bir görsel deneyim sunar.
Fotoğraf ve Video Çekin; Dokunmatik ekrandaki kamera/kamera simgesine yalnızca bir dokunuşla anında fotoğraf çekebilir veya video/fotoğraf kaydetmeye başlayabilirsiniz.
MX, kullanımı basit ve sezgisel hale getiren kullanıcı dostu bir kullanıcı arayüzü arayüzüne sahiptir. Dokunmatik ekrandaki düzenleme düğmelerine dokunarak, gözlemlenen görüntüyü herhangi bir karmaşık adım olmadan gerçek zamanlı olarak ölçebilir ve açıklamalar ekleyebilirsiniz. 0,001 m'ye varan yüksek hassasiyetle küçük ayrıntıları ölçerek daha doğru veriler elde edebilirsiniz.
BeaverLAB M1B Akıllı Mikroskop
Boyut:8,23 * 9 * 5,9 inç
Ürün Ağırlığı:28.57 ons
Büyütme:1~400X
Malzeme:ABS, Alüminyum Alaşımlı, PMMA
piller:1 Lityum İyon pil gereklidir. (dahil)
Pil Kapasitesi (Baz):2000mAh
Pil Kapasitesi (Tüp):700mAh
Bağlantı yöntemi:Wifi, C Tipi Kablo
Çözünürlük (Fotoğraf / Video)
640 * 480 / 1280 * 720 / 1920 * 1080
Fotoğraf formatı:JPG
Video formatı:Mov
Odak modu:Manuel kontrol
Işık kaynağı:8 LED boncuk (parlaklık ayarlanabilir)
Odak aralığı:10~40mm (uzak görüş desteklenir)
WiFi mesafesi:<3m
bilgisayar sistemi:Windows xp, win7, win8, win10, Daha yüksek
uygulama sistemi:Android5.0 / ios8.0 veya Üstü
Şu Anda Burada mıyız?
…Suzan diye ne kaldıysa kendinde serbest bırakıyor, tarihin başka bir cildinde ölmüş sualtı canlıları kadim bir denizin tabanında sıkışarak taşa dönmüş, aralarından aşağı akıyor, çok yavaş ama bilmediği başka bir hızla süzülüyor, milyonlarca yıl önce birbiriyle çarpışmış plakalar okyanusların ve karaların yeni düzenini oluştururken gezegenin dış yüzünden kaçmak isteyenler için böyle çatlaklar bırakmış, o kadar dar ki bu aralıklar, üst dünyanın yavaşça öldüren yapıştırıcılarla kabuğuna eklediği parçalar sığmıyor, onlar geride kalıyor, bu basınç miktarıyla mutlu mikroorganizmalar var etrafında, belki annesi sesleniyor şu anda, Suzan yok, telefonu çalıyor, başvurunuz için çok teşekkürler, başka bir adayla devam etmeye karar verdik, Suzan uzayın diğer ucunda, geçmişi ve geleceği buluşturan bir kavuşma anında, indikçe magmayla aynı kıvama geliyor, Suzan gibi ama değil gibi, yıldızların devrini tamamlayan çemberin, derin zamanın, belki ilk kez dünyanın parçası oluyor Suzan, merkezin kendine has akıntılarına kapılıyor, o ivmeye bırakıyor kendini, dönüyor, kaldırım taşlarının yüzlerce kilometre altında dans ediyor...
Bir gece, sekiz kişi, genleşen zamanda derinlere, yabancılaşmanın ve yalnızlaşmanın çekirdeğine doğru bir yolculuk. Etrafında konuşulanlar ve konuşulmayanlarla kendi dilini yaratan bir masa. Her şey fazlasıyla gerçek, kendiliğinden gerçeküstü. Taşlar, sığırcıklar, kırılan CV’ler, içimizdeki fosiller, derimizden geçen nötrinolar, hiç geçmeyen günler; kendini dünyanın tüm haritalarında kaybolmuş hissedenlerin dünden ve yarından koparak âna sıkışan hikâyeleri... Pınar Öğünç ilk romanı Şu Anda Burada mıyız?’da bu çağın insanlarının zihninde, kalbinde, damarlarında dolaşıyor; prekarya kozmosunu kendine özgü bir bakış ve ustalıklı bir üslupla yazıyor.
Alev Makinesi
Roberto Arlt’ın Yedi Deli Adam’ı tamamlama niyetiyle kaleme aldığı Alev Makinesi’nde, Astrolog ve Erdosain’in medeniyeti yok etme planları, teknolojik açıdan oldukça spesifik temellere otursa da psikolojik olarak son derece dengesiz bir hale bürünür. Grubun her bir üyesinin yarattığı oyunlar ve fanteziler, entrikalar ve komplolarla karakterize edilen içsel gerçeklikler, dünyadan her geçen gün daha fazla soyutlanmalarına yol açar. Fakat Alev Makinesi’nde trajediye yer yoktur; yok oluş kimyasal savaşın rasyonel ve bilimsel yöntemleriyle gerçekleşecektir. Okursa, kahramanların ahlak anlayışlarını terk ettikleri, dehşetin ve özkıyımın hüküm sürdüğü bir yerde, onlarla birlikte adım adım uçuruma sürüklenir.
“Roberto Arlt en büyük vizyonerlerimizden... Onun için yazmak dağlamaktır, asitle eritmektir; zalim bir şehri ve o şehrin köpekler gibi sürekli sinsi sinsi yaşamaya mahkûm edilmiş kadın ve erkeklerini birbiri ardına gözler önüne seren cam slaytlar yansıtan sihirli bir fenerdir… Bu, sanattır; tıpkı sokaklarda dövüşen Francois Villon ve tavernalarda bıçak sallayan Kit Marlowe’un mağrur Goya'sının (Arlt bunu okusaydı suratıma yumruk atardı) sanatı gibi... sadece büyük sanatın yapabileceği bir şekilde, bizi kendimizle yüzleştiren bir sanat.”
Julio Cortázar