145 sonuçtan 1-24 arası gösteriliyor

1984 (Grafik Roman)

170.00

George Orwell’in ölümsüz distopyasının  Orwell Vakfı onaylı ilk grafik roman (karton kapak) uyarlaması.

1984 yılında Londra, Düşünce Polisi’nin insanların  her adımını denetlediği, boğucu bir şehirdir. Hakikat Bakanlığı’nda çalışan Winston Smith bu habis sistemin içinde bir dişlidir; görevi yaşanmış olayları Parti’nin kabul ettiği resmi gerçeklere uygun düşecek şekilde uyarlayıp tarihi yeniden yazmaktır.  Bu korku toplumunu sorgulamaya başladığı gün, geri dönülemez bir yola girer.

Ünlü çizer Fido Nesti, Orwell’in başyapıtı ve distopya edebiyatının doruk noktası 1984’ü baştan yorumlayarak, gerçeğe dönüşme ihtimali gün geçtikçe artan bir dünyaya çizdiği yüzler, bedenler ve manzaralarla hayat veriyor.

Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fikir Serisi (7 Kitap)

875.00
Gerek içeriği gerek tasarımıyla hem Türkiye'de hem de dünyada büyük beğeni toplayan (dünya çapında bir buçuk milyonu aşan satışıyla 2000'li yıllarda en çok okura ulaşan referans kitaplarından biri) Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fikir serisi, şimdi özel indirimiyle set olarak satışta. Setin içerisindeki kitaplar: 1-Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Ekonomi Fikri 2-Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Mimarlık Fikri 3-Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fizik Fikri 4-Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Felsefe Fikri 5-Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri 6-Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Matematik Fikri 7-Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Psikoloji Fikri Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Sahi Nedir Faşizm?

105.00
Dünyada, belgesel niteliğindeki grafik romanlarıyla kendinden söz ettiren çizer Kalle Johansson’un yeni kitabı “Sahi Nedir Faşizm?”, faşizm araştırmalarıyla tanınan tarihçi Lena Berggren ile yapılan röportajlara dayanıyor. Faşizmin kavramsal anlamını, tarihsel gelişimini ve yol açtığı korkunç sonuçları işleyen eser, faşist düşünce ve akımların genç kuşakları dünden bugüne nasıl etkilediği üzerinde de duruyor. Berrak anlatımı ve çarpıcı çizimleriyle özellikle gençlere ulaşmayı hedefleyen grafik roman, günümüz dünyasında ne yazık ki tekrar güncellik kazanan bu çetrefilli konuyu birçok yönden aydınlatıp herkesçe anlaşılır kılıyor.
  • Çevirmen: Murat Özsoy
  • Yayın Tarihi: 12.07.2019
  • Baskı Sayısı: 1. Baskı
  • Sayfa Sayısı: 64
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kuşe
  • Boyut: 21 x 22 cm
  • ISBN: 9786058067837

Sherlock Holmes Kutulu Set (4 Kitap)

450.00
İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğini Kutlukhan Kutlu çevirisiyle beğeninize sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Set içindeki kitaplar: 1-Sherlock Holmes - Kızıl Dosya 2-Sherlock Holmes - Dörtlerin İmzası 3-Sherlock Holmes - Baskerville Laneti 4-Sherlock Holmes - Korku Vadisi Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

YAŞAMA TUTUNMAK İÇİN NEDENLER

140.00
“"Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer." Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu. Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto. “Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek.”S. J. Watson “Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.”Sunday Times “Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt"Joanna Lumley

Bakir İntiharlar

155.00
Cecilia, Therese, Bonnie, Lux ve Mary; Lisbon kardeşler bu sırayla intihar edecekler, beş güzel kız, bir yıl içinde, tüm mahalle yolun karşısından onları izlerken. Herkes kendince bir sebep yazacak, kısa süre sonra intiharlar yılı ülkede ters giden her şeyin simgesi olacak. Kızları taparcasına sevmiş, hemen her yerden onları gözetlemiş mahallenin oğlanları, hayatlarına devam edebilmek için yirmi yıl sonra bile aynı sorunun cevabını arayacak: Lisbon kızları bunu neden yaptı? 34 dilde yayımlanan ve Sofia Coppola tarafından beyaz perdeye de aktarılan Bakir İntiharlar bir modern klasik. Middlesex ile Pulitzer Edebiyat Ödülü’nü kazanan ve çağdaş edebiyatın kült yazarlarından birine dönüşen Jeffrey Eugenides, bu ilk romanında gençlik ve kaybolan masumiyete dair eşsiz bir portre çiziyor. “Eugenides öykü anlatıcılarına bahşedilmiş en büyülü hediyeyle kutsanmış; sıradan olanı olağanüstüne dönüştürme yeteneği.” -New York Times

Bir Kâşifin Felsefesi

135.00
Son derece zorlu koşullarda hayatta kalmak, tatmin edici bir yaşam sürmek için öğretilerle doludur. Bunu “Üç Kutba” da (Kuzey Kutbu, Güney Kutbu ve Everest Zirvesi) yürüyerek ulaşan ilk kâşif olan Erling Kagge’den daha iyi kimse bilemez. Kagge son derece akıcı ve samimi bir dille kaleme aldığı kitabı Bir Kâşifin Felsefesi’nde, onu dünyanın ve insan dayanıklılığının sınırlarına götüren keşif gezilerinden edindiği bilgelik ve uzmanlığı okuruyla paylaşıyor. İyimser bir bakış açısı geliştirmekten zihnimizi doğru zamanda kalmaya ikna etmeye, küçük şeylerden zevk almayı öğrenmekten yalnızlığımızla barışmaya kadar türlü meselelerle ilgili deneyimlerini on altı maddede sıraladığı kitabında Erling Kagge, en zorlu koşullarda hayatta kalabilmenin anlamlı bir yaşam sürme konusunda bize ne kadar çok şey öğretebileceğini gözler önüne seriyor.

Zaman Sandığı

140.00
İzlanda Edebiyat Ödülü (gençlik kitapları dalında) • İzlanda Kitapevleri Ödülü• Nordic Council Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü “Dünyayı fethettiğini sanıyorsun ama sana söyleyecek bir çift sözüm var: Kimse dünyayı fethedemez, zamanı fethedemediği sürece!” Yakın bir gelecek... Artık kimse ruhsuz pazartesilere, soğuk şubatlara hatta ekonomik krizlere bile katlanmak zorunda değil. Kötü zamanları Zaman Kutusu®’na girip atlatmak mümkün. Sigrun’un ailesi, yaklaşan büyük ekonomik krize karşı –diğer herkes gibi– sihirli kara kutularının içine saklanarak birinin gelip tüm sorunları çözmesini beklemeye karar veriyor. Ama Sigrun’un kutusu, olması gerekenden erken açılıyor ve küçük kız kendini şehrin terk edilmiş, vahşi hayata teslim olmuş sokaklarında, bu durumu çözmeye çalışan yaşlı bir kadına yardım eden bir grup çocuğun arasında buluyor. Dünya en eski lanetlerden birinin etkisi altında ve laneti kaldırmak için çocuklara gereken ipuçları, kızını karanlık ve kasvetli günlerden korumak, sadece güzel günleri görmesini sağlamak için içinden zamanın bile geçemediği bir sandığa kapatan Pangea kralının hikâyesinde! İzlandalı yazar Andri Snær Magnason’un bol ödüllü kitabı Zaman Sandığı, peri masalıyla distopik bir geleceğin ustaca iç içe geçtiği, bizi hayatı bir an önce avuçlarımızın içine almaya çağıran eşsiz bir hikâye. “Adeta Chomsky ve Lewis Carroll’ın aşkından doğmuş bir eser.” –Rebecca Solnit

Aşk ve Gurur ve Zombiler

145.00
Elizabeth Bennet zombi tehdidini ortadan kaldırmakta kararlı ama kibirli ve bir o kadar da çekici Bay Darcy’nin gelişiyle dikkati kısa sürede dağılacak. İki taze aşık arasındaki eğlenceli ve “nispeten uygarca” geçen duygusal çatışmaları, zombilerle yaşanan ve pek de duygusal bir yanı olmayan kanlı çatışmalar takip edecek. "Şu evrensel olarak kabul edilen bir gerçektir ki, beyin sahibi bir zombi daima daha çok beyne ihtiyaç duyacaktır.” Romantizm, kalp kırıklıkları, kılıç darbeleri, yamyamlık ve binlerce çürüyen cesetle dolu Aşk ve Gurur ve Zombiler, tüm zamanların en büyük başyapıtlarından birini yutkunmadan okuyacağınız bir kitaba dönüştürüyor.

“Asıl mesele şu: Bay Darcy’ye hastalık bulaşırsa, Elizabeth onun kellesini zamanında uçuracak kadar cesur olabilecek mi?”

İnsanlar

175.00
“Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.” Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte... Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir? Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.

Gece Yarısı Kütüphanesi

175.00
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider.  Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi? İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor. “Değişmesini istediğimiz bir dünyada hep birlikte sıkışıp  kalmışken, tam zamanında yazılmış bir modern çağ masalı, günümüzün Şahane Hayat’ı.” Jodi Picoult “Kitapların yaşamı değiştirme gücünü kutlayan, içtenlikle ve mizahla yazılmış, baştan çıkarıcı bir roman.” Sunday Times “Matt Haig sözcükleri konserve açacağı gibi kullanıyor. Konserve de biziz.” Jeanette Winterson
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

7-70 Leonardo da Vinci Seti

322.00
Artık her yaşa bir Leonardo’muz var. Setin içerisindeki kitaplar: 1-Leonardo da Vinci 2-Dâhiler Sınıfı - Leonardo da Vinci: Zamanın Ötesinde Bir Beyin Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Anne Ben Düştüm mü?

160.00
“Hayat çoğu zaman ‘Neden?’ sorumuza sağır, olup biteni bir mantığa oturtma çabamıza kayıtsızdır. Nedenleri görememenin yol açtığı keyfilik izlenimi, zihnimizi işlevsiz bırakıp bizi gafil avlar, güvenimizi sarsar, kaygılarımızı artırır. Oysa kurmaca, tekil bir yazarın zihinsel tasarımı olduğundan bizi düzenli, kavranabilir, rasyonel bir evrenle buluşturur. Bir romanın, bir filmin karşısında, hayatın ıskartaya çıkardığı anlama hünerimize kavuşuruz. Kurmacanın derli toplu zihni, bizimkine model olur. Öyleyse belki de kurmacalara yönelirken niyetim kafamı dağıtmak değildir de, gündelik hayatın darmadağın ettiği zihnimi toplamaktır. Neden-sonuç miyopisinden kaynaklanan yarın endişesinin pansumanıdır kurmacalar. Anlam veremediğim gündeliğin zihnimde açtığı yaralar, kurmaca karşısında tatlı tatlı kaşınarak iyileşir. Ertesi sabah yataktan kalkıp aynı keşmekeşin içine girebilecek gücü bulabiliyorsam, uzun günün sonunda beni şefkatle beklediğini bildiğim kurmacalar sayesindedir.” Gerçek olmadıklarını, üstelik er ya da geç hikâyelerini unutacağımızı bildiğimiz halde filmlerden, romanlardan neden vazgeçemiyoruz? Karşıladıkları ihtiyaç tanımlanabilir mi? Kurmacalara neden muhtacız? Beliz Güçbilmez kurmaca-gerçek ilişkisini, ilk bakışta göze çarpan benzerlikleriyle değil de benzerliğin bağrındaki farkla düşünmeyi öneriyor. Kurmaca evreninin kişisel deneyim arşivimize ve duygusal repertuvarımıza katkısını da ürettiği hakikati de ancak o farkı koruyarak tecrübe edebileceğimizi anlatıyor. Anne Ben Düştüm mü? kurmacaların içinden hayata yönelttiği sorularla, mevcut koşullarda varoluşumuzu daha anlamlı kılmanın güvenli yollarını seriyor önümüze.

Ve… Sonraki Hayattan Kırk Öykü

130.00
"Eagleman gerçekten farklı. 'Ve...'yi okuyun, büyülenin. Tekrar okuyun, tekrar büyülenin." Time "Şaşırtıcı derecede orijinal... Dudak uçuklatacak kadar dahice." Geoff Dyer, Observer "'Ve...' dünyanızı ihtimaller ile zenginleştirecek ve bunu yaparken size bir insanın hayal gücünün ne kadar derin ve gizemli olabileceğini gösterecek." Mary Postgate, Scotsman "Gerçekten muhteşem. Öykülerin yaratıcılığı, anlaşılırlığı ve zekiliği ile tüm kitaba hükmeden dinginlik birleşerek ortaya tamamen özgün bir yapıt çıkarıyor." Philip Pullman "Bu yıl Eagleman'ın 'Ve...'sinden daha baş döndürücü bir kitap okuyamazsınız." Stephen Fry Öldükten sonra başımıza neler gelir? Ve bu insanlığımız hakkında bize neler söyler? Sonraki hayatta Tanrı'nın bir bakteri boyutunda ve varlığınızdan tamamen bihaber olduğunu keşfedebilirsiniz ya da yanınızda yalnızca hatırladığınız insanları bulabilirsiniz. Kimi sonraki hayatlarda tüm yaşlarınıza ayrılmış halinizdesinizdir, kimisinde kredi kart kayıtlarınıza bakılarak yeniden yaratılırsınız, kimisindeyse aslında olabileceğiniz ama olmadığınız kişiliklerinizin moral bozucu varlıklarıyla birarada yaşamanız gerekir. Eagleman aynı anda hem komik, hem hüzünlü hem de sarsıcı olabilen kurmaca öyküleriyle geleneksel kavramlar kulesini yerle bir ediyor ve bizlere kendimizi 'burada' ve 'şimdide' görmemizi sağlayan, büyüleyici bir mercek sunuyor. Dudak uçuklatıcı bir hayal gücüne dayanan bu öykülerin kökleri bilime, romantizme ve gizemli varoluşumuza yönelik huşuya dek uzanıyor. Bu kitap, ölüm, ölümsüzlük, ümit, aşk, biyoloji ve insanlığımızın yepyeni çehrelerini ortaya çıkaran arzunun bir karışımı.

Matt Haig Tüm Kitaplar Seti

745.00
Gece Yarısı Kütüphanesi “Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi? İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor. İnsanlar “Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.” Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte... Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir? Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar Dünya aklımızı zorluyor. çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor. Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız? Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz? Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir 21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap. Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir. Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi. Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor. Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap. Zamanı Durdurmanın Yolları Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir. Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak. İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler "Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer." Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu. Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto. “Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek. S. J. Watson “Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.” Sunday Times “Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt" Joanna Lumley

Yürümenin Felsefesi

150.00
Yürümenin Felsefesi Frédéric Gros “Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.”-Henry David Thoreau Nietzsche’nin Kara Orman’da yürürken göz çukurlarına dolan mutluluk gözyaşları, Rimbaud’nun tahta ayağıyla açılacağı çöllere dair kurduğu düş, yasaklı Rousseau’nun Alpler’deki adımları, Thoreau’nun Walden’daki gezintisi, Nerval’in dar sokaklardaki aylaklığı ve daha niceleri... Aylaklar, göçebeler, sürgünler, hacılar, kaçaklar, seyyahlar, münzeviler ve mülteciler yürüyorlar. Peki yürümek sadece evle iş arasında gidip gelmek, bir yerlere yetişmek ve koşuşturmak değil de evrenle özel bir ritim, akort ya da hafifleme içinde buluşmak olabilir mi? Yeryüzüyle hemhal olup kendimizi başkalaşmaya açarak yürüyebilir miyiz? Yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. Hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır. İki büklüm vücudun karşısında dikilmeye çalışan, attığı her adımda yeryüzünün gerçek bir parçası olduğunu fark eden Homo Viator’un eylemidir. Çünkü Yürüyen İnsan kendi üzerine çöken kaygı, haset ve korku yumaklarını çözer, varlığını yeryüzünün ebediyen yeni olan kalbine düğümler. Yürüyoruz, işte bu düğümü atmak için.

Dünya Masalları Seçkisi Seti (6 Kitap)

700.00
Dünya Masalları Seçkisi Derleyen: Luigi Dal Cin, Giusi Quarenghi Zamansızdır masallar Elimizden tutup bizi hayali diyarlarda gezmeye çıkarırlar Bekler orada gizemli insanlar, efsanevi yaratıklar, sihirli olaylar Çeşit çeşit renkler, duygular Bu kitap dizisinde dünyanın dört bir yanından en güzel masallar bir araya geldi. Farklı farklı çizerler de hepsini resimledi. Baba Yaga’nın Ormanında: Rusya’dan Masallar Soğuk Rusya gecelerinde çocukların içini ısıtan masallar anlatılırmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Cadı Baba Yaga, kurbağa prenses, oyuncu ayı, oğlak çocuk ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Doğu’dan Bin Bir Masal Evvel zaman içinde umutsuz bir şah, iyi kalpli bir kız ve yeniden hayal kurmak için bir sürü masal varmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Denizci Sindbad, Ali Baba, konuşan hayvanlar, Alaaddin ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Masallara Buyurun: İtalya’dan Sihirli Yiyecekler Bin bir lezzet diyarı İtalya’nın masalları da birbirinden lezizmiş. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Tencerecik, sihirli tava, limon kız, pizza seven çocuk ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Mukaşi Mukaşi: Evvel Zaman İçinde Japonya’da Güneşin doğduğu o uzak ülke Japonya’da gizemli ve güçlü varlıkların masalları anlatılırmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Su cini Kappa, parmak ucu boyundaki çocuk, turna kadın, tanuki’yle tilki ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Tamtamların Sesi: Afrika’dan On Masal İnsanlığın beşiği Afrika’da anlatılan masallar çağlar boyunca herkese yol göstermiş. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Rüzgârın oğlu, tavşanlar, sincaplar, leoparlar, çakallar ve daha nicesi bakalım neler yapmış? Tepeli Akbabanın Kanatları Üstünde: Şili’den Masallar Doğasıyla göz kamaştıran Şili’de yeryüzünün ve göklerin masalları anlatılırmış. Bu masallardan bazıları bu kitapta toplanmış. Dev yılanlar, ilk çocuk Elal, yürüyen ağaç, beyaz lama, yıldız kızlar ve daha nicesi bakalım neler yapmış?

Yıldızlar Neden Oluşur (Sarah Allen)

55.00
On iki yaşındaki Libby, bilime oldukça meraklı, iyimser bir kızdır ve bazı tanınmış arkadaşları vardır (tamam, bu sonuncusu yalnızca kendi kafasında öyle olabilir). Nazik, zeki, cesur, eğlencelidir; ancak piyano çalma, sakince oturma ve doğru şeyi doğru zamanda söyleme konularında pek de iyi değildir. Libby, Turner sendromuyla doğmuştur ve bu, yaşamında bazı şeyleri onun için zorlaştırmaktadır. Yine de onu seven pek çok insan etrafındadır ve bu onu oldukça şanslı bir kız yapmaktadır. Libby, ablası Nonny’nin hamile olduğunu öğrendiğinde çok heyecanlanır, ama endişelenir de. Çünkü Nonny ile eşi ekonomik sıkıntılar yaşamakta, ayrıca Libby her bebeğin sağlıklı doğmayabileceğini bilmektedir. Bu yüzden evrenle bir anlaşma yapar: Yıldızların neden oluştuğunu keşfeden ilk bilim insanı Cecilia Payne hakkında bir projeyle bilim yarışmasına katılacaktır. Büyük ödülü kazanırsa bütün parayı Nonny ile ailesine verecek, bebek de kusursuz bir şekilde dünyaya gelecektir. Kendisi de Turner sendromlu olan yazarın kaleminden bir X kromozomu eksik olan küçük bir kızın kendini tanıma, yaşamı ve evreni anlamlandırma yolculuğuna şahit olurken, ablası ve onun bebeği için verdiği çabalar içinizi ısıtacak. Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Sarah Bakewell Seti (2 Kitap)

314.00
Setin içerisindeki kitaplar: 1-Nasıl Yaşanır ya da Bir Soruda Montaigne’in Hayatı ve Cevaplamak İçin Yirmi Teşebbüs 2-Varoluşçular Kahvesi: Özgürlük, Varoluş ve Kayısı Kokteylleri Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Walter Isaacson Seti (3 Kitap)

620.00
Setin içindeki kitaplar: 1-Leonardo da Vinci 2-Steve Jobs 3-Geleceği Keşfedenler – Dijital Çağın Biyografisi Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

HİTİTLİ

155.00
İsimsiz bir kahramanın anlatılmamış hikâyesi: Kurnaz Odysseus için Truva Atı’nı inşa eden, İsrailoğulları için Eriha’nın surlarını yıkan, güzel yüzü uğruna bin gemi kaldırılan Helen’i hem yakışıklı Paris’ten hem de mağrur Meneleos’tan çalan adamın hikâyesi. Hititli asker Lukka, Asurlulara karşı yaptıkları uzun ve acımasız seferden ülkesine döndüğünde, bir zamanların görkemli Hatti İmparatorluğu’nu keşmekeş içinde bulur; başkent alevlere ve dehşet saçan yağmacı çetelere teslim olmuştur. Fakat Lukka daha beterini henüz görmemiştir: Babası katledilmiş, karısı ve iki küçük oğlu köle tacirleri tarafından kaçırılmıştır. Lukka, köle tacirlerini Yunan toprakları boyunca takip edip savaşın kasıp kavurduğu Troya’ya varır. Vaktiyle muhteşem bir şehir olan Troya da insanların musibetleriyle harap haldedir. Lukka, Troya’da soylu Hektor ve çevik Akhilleus ile aynı düzeyde bir savaşçı olduğunu kanıtlar. Ben Bova, antik Troya efsanesine heyecan verici ve şaşırtıcı yeni bir bakış açısı getiren Hititli romanıyla klasik bir hikâyeye yeni bir soluk getiriyor.

On Bir

135.00
Gece geç saatlerde sunduğu radyo programını arayıp umutlarını, korkularını ve pişmanlıklarını paylaşan uykusuz Londralılar onu Xavier Ireland olarak tanıyor. Hiçbiri onun sevdiği her şeyi terkedip -gerçi önce sevdiği her şey onu terketti- yeniden başlamak için Londra'ya geldiğini bilmiyor. Bir daha kaybetmemek için başkalarını kendi hayatının parçası yapacak her türlü yakınlaşmadan uzak bir hayat yaşıyor artık. Ta ki o hayatın tam ortasına Pippa düşene dek. Tuhaf bir şekilde hayatına sızan bu temizlikçi kız onun silmeye çalıştığı geçmişiyle yüzleşmesine, hiç ummadığı yerlerde teselli ve huzur bulmasına yardımcı oluyor. Keşke biraz daha erken karşılaşsalardı... Xavier’nin o karlı günde yaptığı ve yapar yapmaz içini kemirmeye başlayan bir seçim, hiç tanımadığı on bir hayatı çoktan bambaşka yollara saptırmıştı. Zeki, dokunaklı ve yer yer kahkaha attıracak kadar eğlenceli. Independent Mark Watson’ın yayımlandığı tüm dillerde büyük ilgi gören zeka, mizah ve hayat dolu romanı ON BİR, seçmediklerimizin bizi seçimlerimiz kadar etkileyip etkilemediğini sorguluyor. Aşkın, kaybedişin ve uzak bildiğimiz yaşamlara yakınlığımızın hikayesi ON BİR. Okuduktan sonra okumuş diğer insanları bulup hakkında konuşmak isteyeceğiniz bir kitap.

Steve Jobs: 48 Dile Çevrilen Biyografisi

200.00

Çok satan Benjamin Franklin ve Albert Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, Steve Jobs’ın kendisiyle tam işbirliği içinde yazılmış ilk ve tek biyografisini sunuyor.

Ben teknoloji üretmenin sezgi ve yaratıcılık gerektirdiğini, sanatsal üretiminse gerçek disiplin gerektirdiğini anlayan az sayıda kişiden biriyim.'
Jobs’la iki yıldan uzun süre boyunca yapılan kırktan fazla röportajın -ayrıca yüzden fazla akrabasıyla, arkadaşıyla, hasmıyla, rakibiyle ve iş arkadaşıyla yapılan görüşmelerin- temel alındığı bu kitap, kusursuzluk tutkusuyla ve azmiyle altı endüstride (kişisel bilgisayarlar, animasyon filmler, müzik, telefonlar, tablet bilgisayarlar ve dijital yayıncılık) çığır açmış yaratıcı bir girişimcinin inişli çıkışlı hayatını ve güçlü kişiliğini anlatıyor. Jobs çevresindeki insanları çileden çıkarabiliyor ve umutsuzluğa sürükleyebiliyordu. Ama kişiliği ve ürünleri birbiriyle bağlantılıydı; tıpkı Apple’ın donanımlarıyla yazılımlarının genellikle olduğu gibi, entegre bir sistemin parçalarıydı. Dünyanın dört bir yanındaki toplumlar dijital çağ ekonomileri kurmaya çalışırken, Jobs yenilikçiliğin ve uygulanabilir hayal gücünün mutlak ikonu olarak öne çıkıyor. 21. yüzyılda değer yaratmanın en iyi yolunun yaratıcılığı teknolojiyle birleştirmek olduğunu biliyordu, bu yüzden hayal gücü atılımlarını takdire şayan mühendislik başarılarıyla birleştiren bir şirket yarattı. Jobs bu kitabın yazılma sürecinde işbirliğinde bulunsa da, yazılanlar üstünde söz sahibi olmayı ve hatta kitabı yayınlanmadan önce okuma hakkını bile istemedi. Hiç sınır koymadı, tersine tanıdığı insanları dürüst konuşmaya teşvik etti. “Gurur duymadığım bir sürü şey yaptım, örneğin 23 yaşındayken kız arkadaşımı hamile bırakmam ve sonrasındaki tavrım bunlardan biri,” dedi. “Ama öğrenilmesine izin veremeyeceğim kadar kötü sırlarım yok.” Jobs birlikte çalıştığı ve rakip olduğu insanlar hakkında içtenlikle ve bazen zalimce konuşuyor. Arkadaşları, düşmanları ve iş arkadaşları da aynı şekilde davranarak, onun iş hayatına yaklaşımını biçimlendiren tutkularından, takıntılarından, mükemmeliyetçiliğinden, sanatçılığından, huysuzluğundan, kontrol saplantısından ve sonuçta ortaya çıkan yaratıcı ürünlerden dobraca bahsediyorlar. Jobs çevresindeki insanları çileden çıkarabiliyor ve umutsuzluğa sürükleyebiliyordu. Ama kişiliği ve ürünleri birbiriyle bağlantılıydı; tıpkı Apple’ın donanımlarıyla yazılımlarının genellikle olduğu gibi, entegre bir sistemin parçalarıydı. Onun öyküsü yaratıcılıkla, karakterle, liderlikle ve değerlerle ilgili, hem eğitici hem de uyarıcı bir öykü.

Ekoeleştiri

190.00
Ekoeleştiri – Ekoloji ve Çevre Üzerine Kültürel Tartışmalar Greg Garrard Ekoeleştiri, edebiyat çalışmaları ve çevre söylemiyle tarih, felsefe, psikoloji, sanat tarihi, siyaset bilimi gibi ilgili alanların etkileşim noktalarının izini sürüyor. Kirlilik, Pastoral, Yaban Hayat, Kıyamet, Mesken, Hayvanlar ve Dünya başlıkları altında ekoeleştirel kavramları inceleyerek bu kavramlar etrafında şekillenen “kırsal”, “toprak”, “ozon deliği” gibi farklı dönemlerde farklı toplumsal çıkarlara hizmet ettiği düşünülen mecazların nasıl üretildikleri ve nasıl dönüşüm geçirdiklerini araştırıyor. İnsanlarla çevre arasındaki ilişkiyi kültürel üretimin tüm alanlarında, Wordsworth ve D. H. Lawrence’dan Thoreau’nun Walden’ına, Heidegger ve Derrida’dan Werner Herzog’un Ayı Adam’ına kadar, nasıl hayal ettiğimizi ve betimlediğimizi inceleyen Garrard, insan/doğa ikililiğinin toplumsal çıkarımlarından ekofeminizme, küresel ısınmadan, insanın doğaya uyguladığı şiddete işaret eden Kızılderililere kadar uzanan etkileyici bir çalışma sunuyor. “Muhriplerin şiddetine ve açgözlülüğüne karşı yerli kabile halklarının galip geleceğine dair hiçbir umut olmadığını mı düşünüyorsunuz? Dünyanın öfkesini ve asla durmayacak titremesini unutuyorsunuz. Dünya bir gecede tüm ulusların zenginliğine tekrar el koyacak.”