145 sonuçtan 25-36 arası gösteriliyor

İşte Bunlar Hep Sanat (Karton Kapak)

125.00
Modern Sanat = Bunu ben de yaparım! - Evet ama yapmadın Mona Lisa’nın neden kaşlarının olmadığını, bir pisuvarın nasıl sanat eserine dönüşebildiğini, Monet gibi resim yapmanın sırlarını, Gerçeküstücülerin neden sınırlarımızı bu kadar zorladığını, özetle sanatı böylesine "afili" yapan sırrı öğrenmek isteyen tüm yaratıcı zihinlere takdimimizdir: İşte Bunlar Hep Sanat. 8 dile çevrilen ve yayımlandığı ülkelerde büyük ilgi gören "İŞTE BUNLAR HEP…" serisinin ilk kitabı.

İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü ve Diğer Öyküler

125.00
Beter Böcek, Makas Eller, Wednesday ve Ölü Gelin'in yaratıcısı Tim Burton'ın tuhaf olanı büyüleyici bir şeye dönüştürdüğü kaçık dehasına eşlik edin. İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü'nde Burton, zalim dünyalarında sevgi ve aidiyet bulmak için mücadele eden, yanlış anlaşılan, dışlanan, hafif ürkütücü ama bir o kadar sempatik çocuklardan kurulu bir uyumsuzlar çetesine can veriyor. Öykülere eşlik eden gotik çizimleriyle bu umudu ama talihsiz varlıkların hem sevimliliğini hem de trajedisini gözler önüne seriyor.  Gerçekle hayalin sınırlarının silindiği, olağan ve olağanüstünün el ele verip yaramazlık yaptığı, kara mizahla örülü bu derleme, çağımızın en büyük hikaye anlatıcılarından birinin elinden çıkmış bir kült.

Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni

180.00
“Bir bakıma, eminim Max de böyle derdi, ortada bir başlangıç yok. Sadece Büyük Patlama, doğa yasalarının müthiş rastlantılarıyla ortaya çıkan, durmaksızın genişleyen bir evren, evrenin içinde soğuyan gezegenler ve atmosferler ve ilkel çorba ve nihayetinde doğal seleksiyonun akıl almaz şartları sonucu varlığa gelen sen, ben ve açılıp kapanan ceviz masada ölü ölü yatan Max Ponder var belki de. İşte hikaye bu, derdi Max sanki detaylar onu hiç rahatsız etmezmiş gibi. Ediyordu halbuki. Kafayı detaylarla bozmuştu.” Maximilian Ponder, her anısını kaydetmek amacıyla otuz yıl boyunca hayattan elini ayağını çeker. Ama şimdi, insan zihninin haritasını çıkarmaya yardım edecek defterler ve günlüklerden oluşan başyapıtı Katalog’un ortasında ölü halde yatmaktadır. Ancak arkadaşı Adam Last’ın polisi arayıp Max’in öldüğünü haber vermeden önce, projenin tamamlanabilmesi adına yerine getirmesi gereken korkunç bir görevi vardır. Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni, insan zihnini ve anıları anlamak için ömür boyu süren bir arayışa ve hayata dair etkileyici bir roman...

Aksi Gibi

105.00
Öykülerinden birinin kahramanı gibi sanki Pınar Öğünç’ün de bir gözü yerinden çıkmış, sokaklarda tek başına geziniyor. Gerçeğin içindeki gerçeküstünü, gündelik olanı saran politik örtüyü, zamanın ruhunu açık eden anları biriktiriyor. Yalın ve sürükleyici, hem sakin hem öfkeli, bazen de muzip bir dille sıradan görünenin derinlerine çağırıyor. Aksi Gibi, edebiyatla zenginleştirdiği gazeteciliğinden tanıdığımız Öğünç’ün öykü okuruyla tanıştığı, devamı yıllar içinde gelecek buluşmaların ilki. “Kibrinizi tanıyorum. Kendinizi mühim, ince ve derin göstermek için yaptığınız numaraları, dışı cilalanmış hırsın kanınıza nasıl zehir gibi karıştığını, üst kat gömme dolaplarında gizlediklerinizi biliyorum. Biliyorum ama çağırdığınız apartman toplantılarında bunu hissettiremiyorum size. Aksi gibi bu görünmezlik, bu öfke evden çıkınca da omurgama yapışıyor. Teklifsiz sen dediğiniz odalarda, yürürken yol vermediğiniz sokaklarda, sesimi manasızlaştırmaya çalıştığınız gezegenin üst katlarında size istediğim gibi direnemiyorum. Canımı sıkıyorsunuz. Şunu unutmayın. Bu apartmanın temeline en yakın olan benim, bu işin de ancak dinamitle çözülebileceğini biliyorum. Sayın D1 Blok sakinleri, şimdilik kapılarınızın altından bu metni atıyor, sizi uyarıyorum.”

İyi Hırsızlar

145.00
Kâşif ’in Costa Ödüllü yazarından “Rundell’ın yazdığı her şeyi okuyun.” Daily Mail “Ama zaten çalınmış bir şeyi geri alacağız. İyi hırsızlarız biz!” “Gerekli hırsızlar,” dedi Vita. Vita Marlowe’u gemiyle İngiltere’den New York’a sürükleyen önemli bir mesele var: Çok sevdiği dedesi, şöhretli bir dolandırıcı tarafından üçkâğıda getirilmiş ve evi dahil sahip olduğu her şey elinden alınmış. Ruhu yaralanmış bu yaşlı adamı tekrar mutlu görmeyi kafasına koyan Vita, en güçlü silahı olan zekâsını kullanarak düşmanlarını bozguna uğratacak bir plan yapıyor. Önce sokaklarda yaşayan genç bir yankesici, sonra da alışılmadık yeteneklere sahip, sırlarla dolu iki çocuk dahil oluyor Vita’nın kanun tanımaz, büyük planına.  Günümüz çocuk ve gençlik edebiyatının en önemli yazarlarından Katherine Rundell’dan, bir haksızlığı düzeltmek için her şeyi göze alan bir grup çocuğun nefesleri kesen hikâyesi. FOYLES YILIN ÇOCUK KİTABI ÖDÜLÜ YILIN EN İYİ ÇOCUK KİTAPLARI SEÇKİSİNDE Guardian • Sunday Times “Vita kendi sınırlarını zorlarken okur onun zekâsı ve azmi karşısında büyülenecek.” Booklist “Muhtemelen bu yıl okuyacağınız en iyi çocuk kitabı.” Times “Baş döndürücü! Haşin ve hayat dolu Vita’ya hayran kaldım.” Stephanie Burgis

Olduğum Yer

140.00
Bir kadın, kendi şehrinde, kendi başına yürüyor. Hayat yolculuğunun ortasında yolunu kaybettiğinin farkında. Her bir gününün fonunda yer alan bu şehir, olduğu yer, hikâyesinin gizli kahramanı. Sokakları, parkları, müzeleri, mağazaları, kafeleriyle kadının tek gerçek sırdaşı. Pulitzer Ödüllü Jhumpa Lahiri’nin yeni romanı Olduğum Yer, hiçbir zamana, mekâna ya da insana ait olamamış, endişe ile coşku, köklenme ile yabancılaşma arasında gidip gelen bir kadının hikâyesi. Engelleri aşma dürtüsüyle dolup taşarken tarzı, üslubu ve hassasiyetleriyle de yazarın cesur dönüşümünü ortaya koyuyor. Lahiri, edebiyat yolculuğuna yeni bir dilde devam ederek İtalyanca yazdığı ilk romanında sanatsal başarısını da yeni bir seviyeye taşıyor. YILIN EN ÇOK BEKLENEN KİTAPLARI SEÇKİSİNDE TIME • VOGUE • VULTURE • LITHUB • OPRAH MAGAZINE BUZZFEED • HARPER’S BAZAAR “Hipnotize eden bir ‘sırra kadem basma’ numarası.” –OBSERVER “Zarafetle yazılmış... Baharın ilk sıcak akşamında, güneş batarken çıkılan bir gezintiye benziyor. Mücevher gibi bir kitap.” –BOOKPAGE “Lahiri’nin dili ince bir elekten geçmiş gibi, her sözcüğü ışıldayan birer değerli taş.” –BOOKLIST

Tavan Arasındaki Buda

145.00
Japonya'dan San Francisco'ya giden gemiye bindiler hep birlikte, ellerinde kocalarının birbirinden yakışıklı fotoğraflarıyla. Gelindi onlar; yabancı topraklarda, dükkan, bağ bahçe sahibi kocalarıyla kuracakları refah yaşamın hayaline kapıldılar -çünkü onlara bunun sözü verilmişti. Sonra kocalarını gördüler; ilk şoku yaşadılar, ilk geceyi atlattılar. Müstakbel kocalarının onlara yalan söylediğini, evlerinin hanımı olmayacaklarını öğrendiler; çok ama çok çalıştılar, tarlalarda iki büklüm mahsül topladılar, beyaz tenli uzun boylu kadınların yerlerini sildiler, çamaşırlarını yıkadılar, yemeklerini yaptılar, erkeklerine hizmet ettiler. Çocuk doğurdular; bir, iki, beş, on. O çocuklar büyüyüp de kimliklerini reddettiğinde üzülmemeye çalıştılar. Yeni topraklar sonunda memleketleri oldu. Ve savaş gelip çattı bir gün, yeni memleketlerinde "düşman" oldular. Julie Otsuka'nın 2011 National Book Award finalisti romanı TAVAN ARASINDAKİ BUDA yüz yıl kadar önce gemiyle Japonya'dan San Francisco'ya "fotoğrafla eşlenmiş gelinler" olarak getirtilen bir grup genç kadının yürek burkan öyküsünü, şiirsel bir etkileyicilik ve hiddetle aktarıyor.

Talebe

170.00
YILIN EN İYİ KİTABI SEÇKİLERİNDE GUARDIAN • WASHINGTON POST • NEW YORK TIMES • BOSTON GLOBE • THE ECONOMIST 2018 GOODREADS OKUR ÖDÜLÜ ANI VE OTOBİYOGRAFİ Tara Westover’ın bir doğum belgesi olmadı. Okul kaydı yoktu çünkü hayatında hiçbir sınıfa ayak basmamıştı. Tıbbi dosyası yoktu çünkü babası tıp biliminden ziyade kıyamete inanıyordu. Çocukluğunda Mormon babasının bağnazlığa, erkek kardeşinin şiddete teslim oluşunu izledi. Ve on altı yaşına geldiğinde Tara kendi kendini eğitmeye karar verdi. Bilgiye duyduğu açlık onu Idaho’nun dağlarından çok uzaklara, okyanusların ötesine, bir kıtadan diğerine, Harvard’dan Cambridge'e taşıdı. Neden sonra aklına şu soru düştü: “Acaba fazla mı uzağa gittim?”, “Eve dönmenin hâlâ bir yolu var mı?” Çıktığı günden itibaren dünya çapında büyük övgü toplayan, pek çok yayın organı tarafından yılın kitabı seçilen ve şu ana dek 40 dile çevrilen Talebe bir kendini inşa öyküsü. Tara Westover, hiddetli bir sadakatle bağlandığı ailesinin, eğitim sayesinde yaşadığı değişimin ve ayrılık kederinin hikâyesini –bizzat kendi hayat hikâyesini– büyük yazarlara özgü bir içgörüyle anlatıyor. Yürek burkan ve umut saçan bir hikâye bu. “Sarsıcı. . . Tara Westover’ın hayat hikâyesi sıradışı ama kitabın merkezindeki sorular hepimizedair: Sevdiklerimiz için kendimizden ne kadarödün verebiliriz? Büyüyebilmek için onlara ne kadar ihanet edebiliriz?” VOGUE “İLHAM VERİCİ.” BILL GATES “MUHTEŞEM.” STEPHEN FRY

Şakalar Kraliçesi

140.00
2018 August Ödülü Finalisti İsveç Radyosu En İyi Çocuk-Gençlik Kitabı Ödülü 16 Dile Çevrildi Annem insanları ağlatırdı. Artık hayatta olmasa da ağlatmaya devam ediyor. Bazen babamın duş yaparken ağladığını duyuyorum. Sanırım sesinin duyulmadığını düşünüyor ama duyuluyor. Bu yüzden, ağlamayı aklımdan bile geçirmiyorum. Asla! Ayrıca kimseyi de ağlatmayacağım. Ben insanları güldüreceğim. Benim görevim bu! Sasha 12'sine bastı: Magnezyumun atom numarası. Annesi, bazı insanların mayasında güldürmek olduğunu söylemişti. İliklerine kadar komikti onlar. Bırakın fıkrayı, “Sütü uzatır mısın?” derken bile güldürebilirlerdi herkesi. Bir de diğerleri vardı: komik olmayı sonradan öğrenenler ve ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, asla komik olamayanlar – ki öğretmeni Cecilia bu gruptaydı. Sasha doğuştan matrak değil ama bu onun şakalar kraliçesi olması için engel de değil! Mayasındaki keder neşeye dönüşene kadar çalışmaya kararlı. Eğer birilerini güldürmeyi başarırsa, o diğer şey yok olabilir; gözlerin içinde saklanıp onları yakan ve yanaklara doğru süzülmekle tehdit eden şu gözyaşı denen şey. Astrid Lindgren Ödülü sahibi yazar/psikolog Jenny Jägerfeld, 16 dile çevrilen ve ülkesi İsveç’te aylarca çoksatanlar listesinin tepesinde kalan Şakalar Kraliçesi’nde (Comedy Queen) zor konuları mizahla yumuşatarak dile getirebilmekteki o özel hünerini kullanıyor.

Ruhkoparan – Morrigan Crow’un Peşinde

155.00
38 DİLE ÇEVRİLEN NEVERMOOR SERİSİ DEVAM EDİYOR. “2020’NİN EN İYİ KİTABI” SEÇKİLERİNDE Waterstones • Apple Book • Booktopia • Bookriot Nevermoor'da tuhaf şeyler oluyor… Morrigan Crow ve arkadaşları Wunderous Cemiyeti’nde ilk senelerini atlattılar, Gudubet Pazarı’nın alaşağı edilmesine yardım ettiler ve 919.Ekip’in sadık üyeleri olduklarını kanıtladılar. Şimdiyse Morrigan yeni, heyecan verici bir zorlukla karşı karşıya: usta bir Wundersmith’in vazgeçilmezi olan “Aşağılık Yöntemler”i öğrenmek ve kendisini tüketmekle tehdit eden gücü kontrol etmek. Keşke hepsi bu kadar olsa! Nevermoor’a garip, ürkütücü bir hastalık musallat oldu ve bulaştığı Wunder hayvanları av peşinde koşan akılsız, yırtıcı hayvansılara dönüştürüyor. Bu illetin kurbanları çoğaldıkça panik yayılıyor ve sevdiği şehir korku içinde boğulurken Morrigan, Ruhkoparan’a deva bulmanın kendisine düştüğünü anlıyor… Bu arayışı onu –ve Nevermoor'daki herkesi– akıl edebileceğinden çok daha fazla tehlikeye sokacak olsa bile. NEVERMOOR hakkında: Yılın En İyi Kitabı - AMAZON 2018 Waterstones Çocuk ve Gençlik Kitabı Ödülü dahil yirmiden fazla ödül “Tadına doyulmaz.” GUARDIAN “Bu sihirli kitaba akılalmaz bir ilgi var: Film anlaşması yapıldı, hakları birçok yabancı ülkeye satıldı, Harry Potter benzetmesi de cabası. Neyse ki bu inanılmaz eğlenceli macera bütün bu ilgiyi hak ediyor. Potter tutkunları, bu kitapta sevecek bir sürü şey bulacak, ama Nevermoor kendine has bir albeniye sahip.” OBSERVER “Tam gaz keyif; eğlenceli, sürükleyici ve çılgınca yaratıcı.” Katherine Rundell, FEO VE KURT ve KAŞİF’nın yazarı

Hikâyeci

165.00
Mucize eseri hafızam nispeten sağlam kaldı. Çocukluğumdan beri, yaşamın kaydını aylar ve yıllardan çok müziklerle tuttum. Zihnim belirli bir zamanı ve yeri hatırlamak için şarkılara, albümlere ve müzik gruplarına bel bağlar. 70’lerin AM radyosundan önünde dikildiğim her mikrofona kadar, hoparlörden ruhuma ve ruhumdan sizin hoparlörlerinize sızan her şarkının ilk birkaç notasından kişileri, olayları, mekânları ve zamanları hatırlayabilirim. Kimi insanın anıları tatla, kimininki görmeyle veya kokuyla tetiklenir. Benimkiyse sesle tetikleniyor ve hiç bitmeyen bir karışık kaset gibi sürekli kayıt yapmaya devam ediyor. Ben asla eşya biriktiren biri olmadım ama anıları biriktiririm. Gözlerim ve kulaklarım her gün bana hayatımdan anlık kareler yansıtıyorlar. Bu kitapta işte o anları elimden geldiğince kâğıda dökmeye çalıştım. Hayatımın her döneminden gelen bu anılar elbette müzik dolu ve kimi zaman yüksek sesli. Sesi aç ve benle beraber dinle. YILIN EN İYİ KİTABI SEÇKİLERİNDE VARIETY • NME • AUDIBLE Rock’ın en büyük isimlerinden Dave Grohl, 26 dile çevrilen Hikâyeci’de, sıradan anlardan oluşan sıradışı bir hayatın dürüst, filtresiz portresini çiziyor. On sekizinde ilk grubu Scream ile yola çıkışından Nirvana ve Foo Fighters yıllarına, Little Richard, Iggy Pop, AC/DC gibi kahramanlarıyla tanışmasından kızlarını büyütürken yaşadığı büyüleyici anlara ve bir aile babası olarak dünya turnelerine çıkmak gibi şöhretin farklı yüzlerine dair düşüncelerine uzanan bu kitap, müzik ve tutku ile dolup taşıyor.

Benim Oyunum

180.00
“İstese sahadaki her pozisyonun en iyi oyuncusu olabilirdi.” -ERIC CANTONA “Cruyff’ü tanımadan önce futbol hakkında hiçbir şey bilmiyordum.” -PEP GUARDIOLA “Cruyff güzel oyunu daha da güzelleştirmek için herkesten daha fazlasını yaptı.” -GARY LINEKER “Top her ayağına geldiğinde heyecanlandığınız o muhteşem futbolculardan biriydi.” -BOBBY CHARLTON Johan Cruyyf’ün gelmiş geçmiş en büyük futbolcu olup olmadığını tartışabiliriz ama futbolun doğasını tek başına en fazla değiştiren oyuncu olduğu su götürmez bir gerçektir. Gerek sahada gerek kenarda, Cruyff futbolun ödün vermeyen dehasıydı. Onun futbol görüşü –Total Futbol– oyunun oynanışını baştan aşağı değiştirdi. Kazanmak kadar seyir zevkine de inanıyordu. Ajax ve Barcelona’da yerleştirdiği tarzın göz kamaştıran akıcılığı, dünyanın en beğenilen takımlarının oyun tarzlarının temeline dönüştü. Yayımlandığı pek çok ülkede çoksatanlar listelerine giren BENİM OYUNUM’da Cruyff, Amsterdam’ın beton sokaklarında başlayan hikâyesini, oyununu tanımlayan ve ardından gelen futbolcu ve çalıştırıcı nesillerine damga vuran felsefeyi paylaşıyor; neredeyse futbolu kadar akıcı bir dil ve etkileyici bir dürüstlükle.