145 sonuçtan 73-84 arası gösteriliyor

Okumak ve Anlamak

200.00
Freud, James, Nabokov, Pessoa, Proust, Rancé, Schnitzler… Özenle örülmüş edebi metinlerin kurgularını psikanalizle çözerek bizi konuşamadıklarımızla yüzleştiren Michel Schneider, Nabokov’un kelimelerinde dil üzerinden tahakküm kuran totaliter rejimlerin izini sürerken, Freud’a “Ne düşünüyorsun?” diye sorarak düşünürün zihne duyduğu tutkuyu masaya yatırıyor. Yer yer cesur adımlarla “ideal” psikanalizin peşine düşen Schneider, Pessoa’nın yarattığı şair maskelerinin ardındaki içsel mücadeleleri ifşa ediyor. Henry James ve Schnitzler’in eserlerinde saklı arzuları ararken, Proust’un annesiyle kurduğu ilişkinin inkar ve yadsımaya dayanan köklerini kazıyor. Okumak ve Anlamak, bir yanda psikanaliz kuramını sorgularken, diğer yanda edebiyatın karanlık dehlizlerindeki insanlık hallerini çözümlemeleriyle aydınlatıyor. “André Breton’dan bu yana birçok yazarın bir baş dönmesine tutulmuş gibi teslim olduğu düş öykülerinden edebi anlamda daha sıkıcı bir şey yoktur. İnsan kendini ifade etmek veya itirafta bulunmak için değil, kendini saklamak için yazar. Roman kahramanları için rüyalar ve hayal etmek başka şeylerdir. Herkes düş görür. Herkes yazmaz. Düş ve yorumu, psikanalizin kraliyet yoluyken edebiyatın demokratik çıkmazıdır.”

Günlük Ritüeller II / Yaratıcı Kadınlar Nasıl Çalışıyor?

200.00
Mason Currey’nin Günlük Ritüeller’i dünyanın yaratıcı kadınlarıyla devam ediyor! Bu kitapta George Eliot’tan Zadie Smith’e, Susan Sontag’tan Doris Lessing’e, Virginia Woolf’tan Maggie Nelson’a, Shirley Jackson’dan Patti Smith’e, Mary Shelley’den Pina Bausch’a ve Frida Kahlo’dan Marie Curie’ye farklı alanlarda üreten, farklı dönemlerde yaşayan, farklı normlarla yüzleşen yüzlerce kadın sanatçının yaratabilmek için mücadele ettiği günlük engelleri ve sarıldıkları günlük ritüelleriyle bambaşka esin, korku ve neşe kaynaklarını keşfedecek, çağlar geçse de değişmeyen zorunluluklara tanıklık edeceksiniz. “Yazmak kendini harcamak, kendinle kumar oynamaktır.” Susan Sontag “Deneme yanılmayla ilerlersin ve ihtiyaç duyduğun, seni besleyen şeyi, içgüdüsel ritmini ve rutinini bulduğun zaman da onun üzerine titrersin.” Doris Lessing “Yaşam yaşamı doğurur, enerji enerjiyi yaratır. İnsan kendini harcayarak zenginleşir.” Sarah Bernhardt

Günlük Ritüeller – Büyük Eserlerin Yaratıcıları Nasıl Çalışır?

150.00
Günlük alışkanlıklarınızın yaratıcı süreç üzerindeki etkisini hiç merak ettiniz mi? Bir rutin belirleyip ona sadık mı kalmalı, yoksa hayatı akışına mı bırakmalı... Karar vermeden önce bu kitaba mutlaka bir göz atmalısınız. Hayran olduğumuz büyük fikir ve eserlerin yaratıcıları gündelik hayatlarında ne yapıyorlardı? Sıradan insanlar olmaktan çıkıp tarihin sayfalarında kendilerine yer edinmelerini sağlayan o büyük eserler hangi gündelik rutinlerin sonucunda doğmuştu? Bu kitapla Mozart’tan Çaykovski’ye, Kant’tan Descartes’a, Kafka’dan Flannery O’Connor’a, Picasso’dan Vincent van Gogh’a, Albert Einstein’dan Nikola Tesla’ya, Agatha Christie’den Isaac Asimov’a, tarihin akışına yön veren pek çok insanın gündelik hayatına kısaca göz atabilecek, onların deneyimlediği yaratım sürecini inceleme fırsatı yakalayacaksınız.

Yangında Kaybettiklerimiz

160.00
Mariana Enriquez’in ürkütücü evreninde canavarlar yatakların altında saklanmıyor, ormanların içinde dolaşmıyor. Bu öykülerde canavar, biziz. 12 öykü, ölümün dokunduğu 12 karakter. Perili olduğuna inanılan metruk bir evde tutsak kalan tek kollu Adela, dişleriyle tırnaklarını söken Marcela, Kepçekulak Ufaklık lakaplı çocuk seri katilin hayaletini gören Pablo ve kadına karşı şiddeti protesto etmek için kendilerini ateşe atan kadınlar… Toplumsal yozlaşmayı doğaüstü güçlerle karikatürize ederek anlatan Enriquez, berrak dili ve sanki her şey normalmiş gibi bir tavırla kaleme aldığı öyküleriyle Julio Cortazar, Shirley Jackson ve Roberto Bolaño gibi isimlerle birlikte anılmaya aday. "Mutlaka okunması gereken bir yazar. Büyülüyor…" –Dave Eggers “Gerçekçiliğin keskin sınırlarının müsade ettiğinden çok daha derin, daha rahatsız edici bir gerçeğin peşinden gidiyor... Güçlü ve nefes kesici.” –New York Times “Kısa ama fazlasıyla vurucu. Tüm öykülere sinen tüyler ürpertici dokusu, okuyucunun zihnine bir oltu taşı gibi yerleşiyor, bütün o karanlığın içinde parıldamaya devam ediyor.” –Vanity Fair

Tekerlekli Yalan

170.00
TEKERLEKLİ YALAN JULIET MACUR Juliet Macur korkunç detaylar veriyor. Kan torbaları. Şırıngalar. Davalar. Bu nasıl bir çılgınlık! –Evening Standard. İmparatorluğu çökmüş ve evini satmak zorunda olan bir adam… Onu muhteşem evinde ziyarete gittiğinde böyle bir Lance Armstrong karşılıyor gazeteci Juliet Macur'u. Defalarca karşı karşıya geldiler. Ama ilk kez yenik bir adam var karşısında. Armstrong’un skandal sonrasında görüşmeyi kabul ettiği nadir kişilerden biri Macur. Lakin öyküyü sadece onun ağzından dinlememekte kararlı. Ailesinden yakın arkadaşlarına, yetkililerden sponsorlara, rakiplerinden takım arkadaşlarına, bilerek ya da bilmeyerek bu büyük yalanın parçası olmuş yüzü aşkın isimle görüşüyor. Ve karşımıza doymak bilmez bir hırsa sahip bir adamın kimi yerde acıklı kimi yerde gülünç kimi yerdeyse nefret uyandırıcı, yalanlarla örülü hikâyesi çıkıyor. Ünü bisiklet sporunun ötesine geçmiş bir bisikletçinin, yetkilileri, gazetecileri ve hayranlarını yıllarca nasıl kandırdığını, imajını korumak için nasıl insanları kullanarak –bazen onların hayatı pahasına– etrafına bir duvar ördüğünü ve “Armstrong Sistemi” adıyla anılan, gelmiş geçmiş en karmaşık, en ayrıntılı doping programını nasıl şeytani bir ustalıkla yarattığını ve uygulattığını bir bir ortaya koyuyor Macur. TEKERLEKLİ YALAN: Lance Armstrong'un Düşüşü, kaybetmemek için spor tarihinin en büyük organize suç organizasyonunu kurmayı göze almış bir sporcunun, en zengin hayal gücünün bile sınırlarını zorlayacak, akılalmaz ama gerçek hikâyesi. Cevaplanması gereken ilk soru: “Neden yaptı bunu?” Ve “Nasıl bu kadar uzun süre paçayı sıyırabildi?” Macur sis perdesini kaldırınca ortaya Antik Yunan destanlarını hatırlatan bir karakter çıkıyor: ölümcül kusurları olan bir yarı tanrı. –Toronto Star

Tavşan Yılı

160.00
“Kendinizi böyle bir tavşanın hayatınıza girmesini dilerken buluyorsunuz.” –Seattle Post 41 DİLE ÇEVRİLDİ VE 2 KEZ BEYAZPERDEYE UYARLANDI. Orta yaşın eşiğinde, modern hayatın bunaltıcılığından bezmiş bir gazeteci, fotoğrafçı arkadaşıyla haber peşinde giderken arabaları yavru bir yaban tavşanına çarpar. Gazeteci arabadan iner, yavrunun yarasını sarar ve arkadaşının çağrılarına ya da zihninde ona geri dönmesini söyleyen sese aldırış etmeden tavşanla birlikte ormanın içinde gözden yiter. Böyle başlar Karloo Vatanen’in kendine hayat icat edeceği uzun yolculuğu. 41 dile çevrilip İskandinav edebiyatının kült eserlerinden biri haline gelen Tavşan Yılı, kimi yerde absürde uzanan bir değişme, değiştirme öyküsü. Zeki, mizahi tarafı güçlü ve özgürleştirici bir roman.

Sugeçirmez İncil

180.00
Umutsuzluk, şüphe ve acizlik gibi en yıkıcı hisleri bile güzelleştiren, sevgi dolu, fantastik, sürükleyici bir kitap... Sugeçirmez İncil arzunun ve ihtiyacın, korkunun ve inancın tufanlarını ustaca keşfediyor. Kaufman çok güçlü akıyor.” Lisa Foad, The Globe and Mail Sugeçirmez İncil uyanmak istemeyeceğiniz türden bir rüya… büyülü bir sevgi ve yalnızlaşma öyküsü. Rebecca Reynolds’un oldukça sıradışı ve rahatsız edici bir sorunu var; ne kadar uğraşırsa uğraşsın duygularının bedenini terk edip çevresindeki insanların kafalarına girmesini engelleyemiyor. Neyse ki kendini terk keden duyguları kutulayıp hapsetmek için zekice bir yöntem geliştirmiş – ama genç bir kadın geçmiş duygularının ağırlığı altında ezilmeden kaç tane ayakkabı kutusunu doldurabilir ki? Üç olay Rebecca’nın hayatını değiştirmesine yol açıyor: kocası Stewart’ın kendisini habersizce terk edişi; müzisyen kız kardeşi Lisa’nın ani ölümü; ve Lisa’nın cenaze törenine giderken, bir Honda Civic’i pervasızca hızlı kullanan dev bir kurbağa kadın yüzünden trafik kazası geçirmesine ramak kalması. Bu arada Lisa’nın yaslı kocası cenaze törenine katılmayıp, onu pişmanlıklarından kurtaracak tuhaf bir yolculuğa çıkıyor... kendini Tanrı olarak adlandıran bir kadının yardımıyla. Ve başka bir yerde, hiçbir yerin ortasında, bir adam yelkenli inşa ediyor, sanki vahiy gelmişcesine.

Jimi Hendrix: Sıfırdan Başlamak

125.00
“Yirmi sekiz yaşımı görebileceğimden emin değilim, fakat bir yandan da son üç yılda o kadar çok güzellik yaşadım ki... Dünya bana hiçbir şey borçlu değil.” “Jimi ilk kez kendi cümleleriyle; saf ve sansürsüz. Okurken kafamın içinde sesini duyabiliyorum.” Leon Hendrix, kardeşi “İçten ve büyüleyici.” Observer NME dergisi “2013’ün En İyi Müzik Kitapları” seçkisinde “Öğretmen, ‘Kendini nasıl hissediyorsun?’ diye sorardı ve ben, ‘Bu Mars’ta insanların kendilerini nasıl hissettiğine bağlı,’ gibi uçuk bir karşılık verirdim. Ona başka ne diyeceğimi bilemezdim.” Bu cevabı ceza aldırmıştı çocuk Jimi'ye. 25 yaşına geldiğinde ise artık kendisi değil onun müziğini dinleyenler Jimi Hendrix'in başka bir gezegenden olduğunu düşünüyordu. "Sesler duyuyorum ve onları ben bir araya getirmezsem kimse getirmeyecek" diyordu Hendrix. Müziği ve gitarıyla yaptıkları öylesine özgün ve çarpıcıydı ki hayallerinin peşinde sırtında gitarı yola çıkan "otoban çocuğu", sadece dört yıl içinde zamanının -ve sonrasında tüm zamanların- en büyük müzik ikonlarından birine dönüştü. Bu kitabı gerçekten Jimi Hendrix yazdı, her bir cümle ona ait. Sigara paketlerinden otel kırtasiyelerine dek elinin altındaki her kağıt parçasına bir şeyler karalama takıntılı bu genç adam, yaşamın üstünde bıraktığı izleri günlükler, şarkı sözleri, mektuplar ve küçük notlar halinde yazıya dökmüş, yazmadıklarını da röportajlarında seslendirmişti. Sıfırdan Başlamak bu çok parçalı yapbozun birleştirilmesiyle ortaya çıktı. Bu onun hayat hikâyesi. Sadece kendisinin anlatabileceği türden bir hikâye; fazlasıyla dürüst ve saf. Önce yokluk sonra bolluk ve şöhretle başa çıkmak zorunda kalmış bir müzik dahisinin telaşlı, meraklı, yaratıcı ve çelişkilerle dolu zihnine yolculuk.

Sisters Kardeşler

155.00
Hermann Kermit ölecek. Commodore emri verdi, Eli ve Charlie Sisters kardeşler gerekeni yapacak. Altına hücum Amerikası'nın şöhretli tetikçileri onlar. Öldürmek Charlie'nin doğasında var; sevdiği işi yapıyor. Eli ise fazla geveze bir vicdana sahip bir katil için. "Belki başka türlü bir hayat mümkündür?" Bu soru dönüp duruyor Eli'ın zihninde, Kermit'in izinde Kaliforniya'daki altın madenlerine doğru yolculukları boyunca. Artık emin, bu onun son işi olacak. Hermann Kermit herhangi bir iş olsaydı keşke. Eleştirmenler tarafından geçtiğimiz yılın en iyi kitaplarından biri kabul edilen Sisters Kardeşler, tam Coen Kardeşler’in yazacağı türden bir Western; garip, haşin, çıplak, komik, üzücü –insan doğasını süslemeden, saklamadan, olduğu gibi sergiliyor. Patrick deWitt, birbirlerine kan, şiddet ve sevgiyle bağlı iki kardeşin öyküsünü muhteşem bir üslupla aktarıyor.

Sherlock Holmes – Korku Vadisi

150.00
“Korku Vadisi’ne gittim ben… Ve henüz oradan çıkmış değilim.” “Tehlike var!” Sherlock Holmes’un şifresini çözdüğü uyarı mesajı, Birlstone Malikânesi’nde yaşayan ve çalışma odasında meçhul biri ya da birileri tarafından feci şekilde öldürülen Amerikan beyefendisi John Douglas’ı kurtaramayacak kadar geç gelir. John Douglas kimdi, alyansı niye parmağında değildi ve kayıp halterin hayati önemi ne? İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden sonuncusu Korku Vadisi Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda. “Conan Doyle’un başyapıtını özel kılan hiçbir şeyi kaçırmayan bu dört ciltlik çizgi roman uyarlaması için gerçekten mükemmel bir son.” –Forbidden Planet

Sherlock Holmes – Kızıl Dosya

150.00
“Renksiz hayat çilesinin içinden kızıl bir cinayet ipliği geçer ve bizim görevimiz onu çözmektir!” Kana bulanmış odada bir ceset bulunur ama üzerinde tek çizik bile yoktur. Sadece duvara kanla yazılmış, yarım kalmış bir isim ve sonradan ortaya çıkan bir nikâh yüzüğü... Sherlock Holmes, Londra’daki bir evden Vahşi Batı’ya uzanan bu çarpıcı öyküde, zamanla imzası haline gelecek “çıkarım bilimi”ni ilk kez sınayacak. Yeni arkadaşı Dr. Watson için ise hâlâ en büyük esrar, Sherlock Holmes’un ta kendisi. İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden ilki Kızıl Dosya Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda. “Culbard tam tadında fırça darbeleriyle karakterlere hayat veriyor. Edginton ise romanı uyarlamak konusunda harika iş çıkarmış.” –Newsarama